Her diz ağrısı menisküs yırtığı kaynaklı mıdır?
Hastaların MR raporunda menisküs yırtığı var diye detaylı muayene yapmadan hemen ameliyat kararı vermek bazen telafisi zor sonuçlara yol açmaktadır. Tıbbi olarak “Kondromalazi patella” olarak ifade ettiğimiz, Türkçesi “diz kapağı kıkırdağının yumuşaması” hastalığı, kronik menisküs yırtığı bulunan hastaların hemen tamamında görülen ve menisküs yırtığı ile karıştırılabilen bir durumdur. Hasta menisküs yırtığı sebebi ile o taraf bacağını daha az kullandığı için o bacakta kas atrofisi denilen, adale zayıflaması meydana gelir, bunun sonucunda da diz kapağı aşırı sürtünmeye başlar ve bir süre sonra kondromalazi oluşur. Bu hastaların hemen menisküs yırtığı nedeni ile ameliyat edilmesi adele zayıflığını daha da arttırarak ameliyattan sonra hastanın ağrılarının şiddetlenmesine neden olur. Hastanın daha sonra bu ağrıların giderilmesi için uzun süre kineziterapi ağırlıklı fizik tedavi görmesi ve kaslarını yeniden güçlendirmesi gerekebilir. Bu nedenle diz ağrısı şikayeti ile polikliniğe başvuran hastanın detaylı muayenesinin yapılması, ağrının menisküs yırtığından mı yoksa diz kapağı kıkırdak yumuşamasından mı olduğunun ayırt edilmesi çok önemlidir.
Hastalara kesin olarak menisküs yırtığı ameliyatı yapılması gerekse dahi adele zayıflamasını engellemek için mutlaka en az 20 gün süre ile kineziterapi ile kas güçlendirici egzersizler uygulanmalıdır. Kineziterapi ile diz kapağı ağrıları geçen hastayı tekrar muayene ederek menisküs yırtığı için ameliyat gerekip gerekmediğine tekrar karar verilmelidir.
Menisküs yırtığı mutlaka ameliyat edilmeli mi?
Menisküsler diz eklemi içerisinde bulunan; eklemin korunması, stabilitesinin sağlanması ve eklem kıkırdağının beslenmesi gibi birçok fonksiyonu bir arada yerine getiren yarım ay şeklinde kıkırdak yapılardır. Menisküs yırtıkları değişik şekillerde oluşabilir. Genç aktif hastalarda genellikle zorlanma veya spor travmasına bağlı olarak ortaya çıkarken, orta yaşın üzerinde dokuların su içeriğinin azalması sonucu meydana gelen dejenerasyon nedeni ile ortaya çıkar.
Bilindiğinin aksine menisküs yırtığı gerçekten sadece sporcu hastalığı değildir. Profesyonel sporcular yaralandığında basında konu gündeme geldiği için insanlar sanki sadece sporcularda bulunan bir hastalıkmış gibi algılamaktadır. Oysa orta yaşın üzerinde normal bireylerde daha sık ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde MR görüntüleme yönteminin kolay ulaşılabilir olması nedeni ile nerede ise her dizi ağrıyan hastaya MR çekilmekte, MR raporunda menisküs yırtığından bahseder ise mutlaka ameliyat edilmesi gerekirmiş gibi bir algı ortaya çıkmaktadır. Oysa unutulmaması gerekir ki diz ağrısına neden olan menisküs yırtığı dışında sebepler de vardır. Hastanın MR raporunda menisküs yırtığı mevcut olması mutlaka ağrısının bu yırtığa bağlı olduğu anlamına gelmez. Diz ağrısı ile polikliniğine başvuran hastanın mutlaka detaylı diz muayenesinin yapılması gerekir.
Menisküs yırtığı ilaç ile tedavi edilemez. Ancak unutulmaması gereken nokta her menisküs yırtığı ameliyat gerektirmemektedir. Özellikle kineziterapi dediğimiz özel egzersiz yöntemleriyle diz çevresindeki kas ve yumuşak dokular güçlendirilmekte, dize eklemine binen yük azaltılmakta ve bu sayede menisküs dokusu rahatlatılmaktadır.
Kimlerde menisküs yırtığı kineziterapi yöntemleriyle tedavi edilmelidir?
Gençlerde ve sporcularda menisküs yırtığı hemen tedavi edilmelidir. Mensiküsler diz eklemi için oldukça faydalı yapılardır. Bazı taze yırtıklarda dikildiğinde iyileşme şansı vardır, ancak kronik yırtıklarda başarı şansı azalmaktadır. Bu nedenle yırtılan kısım çıkarılmaktadır. Özellikle genç hastalarda menisküs yırtığı uzun dönemde tedavi edilmediği takdirde ağrı yapmasının yanı sıra yırtık tedavi edilmediğinde eklem yüzeyinde oluşacak pürüz nedeni ile eklem kıkırdağı hasar görmektedir. Oysa orta yaş üstü hastalarda eklem kıkırdağı zaten yaşa bağlı olarak yıprandığı için eğer yırtığa bağlı ağrı ve kilitlenme şikayeti yoksa sırf MR raporunda menisküs yırtığı yazıyor diye ameliyat etmeye gerek yoktur.
İşte bu tür hastalarda mutlak suretle kineziterapi uygulanmalıdır. Bu sayede ameliyat olma riski de en aza inecektir.