Bakan Çavuşoğlu, Bosna-Hersek Bakanlar Konseyi Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Bisera Turkoviç ile bakanlıkta bir araya geldi. Çavuşoğlu ile Turkoviç, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, Bosna Hersek’in toprak bütünlüğünü güçlü şekilde desteklemeye devam ettiklerini söyleyerek, "Bosna Hersek’te yapılan seçimler öncesinde de düşüncelerimizi iletmiştik. Seçimin sakin ortamda gerçekleşmesinden memnuniyet duyduk, bir an önce hükümetin kurulması temennimiz. Bu süreçte her türlü dış müdahaleye karşı olduğumuzu bir kere daha vurgulamak isterim. Bosna Hersek, Avrupa Birliği'nden adaylık statüsü aldı, tebrik ederiz. Umarım, müzakereler bir an önce başlar, bizi oyaladıkları gibi Batı, Balkan’daki ülkelerini de oyalamazlar. Bosna Hersek’in NATO üyeliğine de güçlü destek veriyoruz" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, ikili ilişkileri de değerlendirdiklerini dile getirerek, "Türk şirketlerimiz Bosna Hersek’te yatırımlarını daha da arttırmak istiyor, bazı bürokratik engeller firmalarımızı caydırıyor. Bu da Bosna Hersek’teki sistemden kaynaklanıyor, Türkiye’ye karşı olduklarından değil. Turizm bakımından da iş birliğimiz güçleniyor. Karşılıklı turist sayısını artırmak için birlikte çalışacağız. Kimlik ile seyahat konusunda mutabık kalmıştık. Vatandaşlarımız karşılıklı olarak kimlik ile seyahat edecekler, en kısa zaman içinde bunu da imzalamak isteriz. Görüşmemizde FETÖ ile ilgili beklentilerimizi de vurguladık. Üzülerek söylemek isterim ki FETÖ ile mücadelede istediğimiz neticeyi bugüne kadar tam olarak alamadık. Bosna Hersek’te artan ırkçılıkla ilgili endişelerimizi de vurgulamak isteriz, camilere yönelik saldırılar oldu. Bosna Hersek'in 90’lı yıllara dönmemesi için biz de elimizden gelen desteği vereceğiz" diye konuştu.
Soruları da cevaplayan Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Balkanlar ile kurduğu bağın çok güçlü olduğunu belirterek, "Bugün her ne kadar bazı Batı ülkeleri Türkiye'yi Balkanlar'da rakip olarak görmeye çalışsa da aslında biz kimseyi rakip olarak görmüyoruz. Bizim için Balkanlar'ın istikrarı son derece önemlidir. Biz bunu sadece bir temenni olarak söylemiyoruz. Balkanlar'ın barış, huzur ve ekonomik kalkınması için somut adımlar atıyoruz. Her alanda desteğimiz devam edecek" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, 17-18 Ocak'ta ABD'ye yapacağı ziyaret hatırlatılarak, F-16 sürecinin sorulması üzerine, "Çarşamba günü Sayın Antony Blinken ile Stratejik Mekanizma Toplantısı'nın bakanlar düzeyinde 2'nci toplantısını gerçekleştireceğiz. Çarşamba günü gündemimizde belirlediğimiz konuları değerlendireceğiz. Bunlardan biri de F-16. Bunun dışında ikili düzeyde, bölgesel düzeyde değerlendireceğimiz konular var. F-16’da askeri müzakereler tamamlandı. ABD Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı'na gönderdi. Yönetim, Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile gayriresmi şekilde kongreye bildirimde bulundu. Her iki kanatta da dış ilişkiler komisyonu başkanları ve en tecrübeli üye. Buradan itiraz gelmezse süreç tamamlanıyor, resmi bildirim oluyor. Biri iki itiraz var, özellikle bir senatör sürekli itirazını gündeme getiriyor. Biz sorunsuz şekilde geçmesini arzu ederiz. Yönetimle her düzeyde anlaşmalar sağlandı. Yönetimin bunun sadece Türkiye için değil NATO için de önemli olduğunu vurgulaması önemlidir. İrade yönetimde. Yönetim işleyiş sürecinde kararlı durursa herhangi bir sorun yaşanmaz. Biz şartlı veya elimizi kolumuzu bağlayan şekilde bir ülkeden ürün almak istemeyiz" diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan’a F-35 verilmesi konusunun medyadan okudukları haber olduğunu kaydederek, "Biz genel olarak ABD’ye şunu söylüyoruz; Türkiye- Yunanistan ilişkilerinde denge bozulmaya başladı. ABD’nin bir denge politikası vardır. Kıbrıs’ta Türk kesimi ile Rum kesimi arasındaki denge de bozulmaya başladı. ABD gibi müttefikin bu dengelere dikkat etmesi gerekiyor. Kim, hangi silahı kime satar bizim için önemli değil önemli olan bizim gücümüz ne, biz ne yapıyoruz, çıkarlarımız için hangi adımları atıyoruz; bu daha önemlidir" dedi. (DHA)