Lüleburgaz Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü'nde çalışan ve yeni evlenen İlknur Gökay Tuncel, 4 Kasım 2021'de, akşam işten çıktıktan sonra Fatih Caddesi'nde, kendisini 4 yıldır takip eden Selçuk Gezici'nin bıçaklı saldırısına uğradı. Tuncel'i vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklayan Gezici, kendisini de yaraladı. Yaralılar, Lüleburgaz Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, sağlık durumu ağır olan İlknur Gökay Tuncel, hayatını kaybetti. Selçuk Gezici ise tedavisinin ardından tutuklandı. Soruşturma kapsamında hazırlanıp, Kırklareli 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Gezici hakkında 'tasarlayarak kasten öldürmek' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi.
Selçuk Gezici'nin yargılanmasına Kırklareli 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci duruşma ile devam edildi. Duruşmaya İlknur Gökay Tuncel'in babası Recep Gökay, eşi Caner Tuncel, kardeşi Nesrin Karataş ile Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli, kadın sivil toplum örgütleri ve avukatlar katıldı. Anne Nevin Mıdık ise rahatsızlığı nedeniyle oğlu Özgür Gökay ile beraber Lüleburgaz Adliyesi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Selçuk Gezici, güvenlik önlemleriyle jandarma eşliğinde getirildi. Adliyenin etrafında da polis, bariyerlerle güvenlik önlemi aldı.
Nevin Mıdık, Selçuk Gezici'nin kendisini ve ailesini yıllarca ölüm tehdidi ile korkutarak kızıyla görüştüğünü belirtip, "Kızıma sürekli şiddet uyguluyor, 'Benden ayrılırsan seni ve aileni öldürürüm' diye tehdit ediyordu. Biz ondan kurtulmak için evimizi bile değiştirdik. Peşini hiç bırakmadı. Hep takip etti. İş çıkışlarında belediyenin önünde bekliyor, hep takip ediyordu" dedi.
Bu sırada sanık Selçuk Gezici, "Allah var yalan söyleme" diye bağırınca mahkeme başkanı tarafından jandarma eşliğinde salondan dışarı çıkarıldı.
Anne Mıdık, ifadesine devam ederek, "Bu adamdan kurtulamadık. İşe babasıyla birlikte götürüyorduk. Kızım evlendi ama adam hiç peşini bırakmadı. Bu saplantılı birisi. Uyuşturucu kullanıyordu. Kızımı bıçakla takip edip kalbinden 2 sefer bıçaklayarak öldürdü. Daha sonra bunalımdaymış süsü veriyor. Bunun için bıçakla karnını çizmiş. Kızımı öldürmek için yaptı. Kızımı daha önce de dere boyuna götürüp, başına tüfek dayayıp, 'Seni ve anneni öldürürüm' diye tehditle yıllarca arkadaşlık etti. Kızım da korktu. Suçu olmayan evladımı öldürdü. En büyük cezayı almasını istiyorum. Benim kızım suçsuz yere öldü. İnşallah en ağırlaştırılmış müebbet alır ve hak yerini bulur" diye konuştu.
Müşteki avukatları da sanığın yalan beyanlarda bulunup, hikayeler uydurduğunu ve ceza indirimi almak için çelişkili ifadeler verdiğini söyledi.
Sanık Selçuk Gezici de ifadesinde İlknur Gökay Tuncel ile 9 yıl sevgili olduklarını, kendisiyle evlilik planları yaptığını, 2,5 yıl önce ayrıldıkların söyledi. Ayrıldıktan sonra alkole başlayıp, bunalıma girdiğini öne süren Gezici, ara sıra uyuşturucu madde de içtiğini, ayrılık sonrası sarhoşken kendisine mesajlar atıp rahatsızlık verdiğini, bu nedenle İlknur'un kendisinden şikayetçi olduğunu, aralarında 3-4 dava bulunduğunu ve İlknur'un iftiraları olduğunu iddia etti.
İlknur Gökay Tuncel'in kendisine her gördüğü yerde hakaret ettiğini, olay günü iş aramak için Yeni Sanayi Sitesi'ne doğru gittiğini söyleyen Gezici, yanına da hurdadan bulduğu bıçağı aldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Hurdadan bulup parlattığım hançer şeklindeki bıçağı, sanayiye gidip biledim. Sonra merkez istikamete doğru ilerledim. Bu sırada karşı kaldırımda İlknur'u gördüm. İlknur yine bana 'Ş..' şeklinde hakarette bulundu. Bunun üzerine İlknur'un peşine takılıp takip ettim. Yaklaşıp, saçını çekip, tutup, bıçağı çıkarıp, 2 defa karnına soktum. Daha sonra bıçağı kendi kalbime 2 defa sapladım. Olaydan önce sakinleştirici ilaç kullandım. Üzerime atılı suçlamayı bu haliyle kabul ediyorum. Tek pişmanlığım kendimi öldüremememdir. İlknur ile orada karşılaşmam tamamen tesadüftür. Bana hakaret ettiği için sinirlenerek bu eylemi gerçekleştirdim. Onu öldürmek amacıyla orada bulunmadım. Hiçbir şeyi planlayıp tasarlamadım. Anlık sinirle gerçekleştirdim."
SEGBİS ile duruşmaya katılan Özgür Gökay da kardeşinin anne olabilmek için tüp bebek tedavisi gördüğünü söyledi. Kardeşinin sokak ortasında öldürüldüğünü söyleyen Gökay, sanığın daha az ceza almak için çelişkili ifadelerle mahkemeyi etkilemeye çalıştığını vurgulayarak, "Sanık aklımızla dalga geçiyor. Tek amacı, yalan beyanlarda bulunup indirim almak. Sırf indirim almak için 'Beni aldatıyor' gibi karalamalarda bulunuyor. Tasarlayarak adam öldürme, acımasızca katletmek için bıçağı biletiyor sonra da 'Ben öldürmek istemedim' diyor. Arkasından gidiyor, bıçağını kaldırıp, 2 bıçak darbesini kalbine indiriyor sonra 'Beni tahrik etti' yalanlarına başvuruyor. Telefonla konuşurken arkasından gelip, kenara çekip, bilinçli bir şekilde tasarlanmış bir cinayet. Ablam tüp bebek tedavisi görüyordu, 3'üncü kez deneyecekti" diye konuştu.
Duruşmada Tuncel'in eşi Caner Tuncel de sanık Selçuk Gezici'nin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederek, "Şikayetçiyim. Eşime yaptıklarının cezasını en ağır şekilde çekmesini istiyorum" dedi.
İlknur Gökay Tuncel'in öldürülmeden önce telefonla konuştuğu kardeşi Nesrin Karataş ise mahkemede tanık olarak ifade verdi. Karataş, "Ablam bir türlü bu şahıstan kurtulamadı. Sürekli eve giderken önümüze çıkıyordu. En ağır cezayı almasını istiyorum. En son kardeşimle ben telefonda konuşuyordum. Dikkatli olmasını söyledim. 2 dakika sonra telefonda, 'Kolumdan çekme, canımı acıtıyorsun' dedi sonra da kardeşimi bıçaklamaya başladı" diye konuştu.
İfadelerin ardından mahkeme heyeti, sanık Selçuk Gezici'nin tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 19 Aralık'a erteledi.
Duruşmanın ardından adliye önünde toplanan kalabalık adına konuşan Kırklareli Barosu avukatlarından Oylum Yaman, "Lüleburgaz Belediyesi çalışanı İlknur Gökay Tuncel kardeşimiz, 4 Kasım 2021'de kendisini ısrarlı bir şekilde takip eden, daha önce hakkında uzaklaştırma kararı bulunan bir erkek tarafından gündüz vakti şehrin göbeğinde bıçaklanarak katledilmiştir. Bugün İlknur'un davasının 2'nci duruşması için buraya geldik. İçeride sanığın beyanları alındı. İlknur yaşamdan koparıldığı için şu anda kendisini savunacak, cevap verebilecek bir durumda olmadığı için içeride sanık beyanlarıyla İlknur'un hatırasına defalarca hakaret edildi. Bir kadının namusu üzerinden içeride defalarca ona hakaret edildi. Biz, mağdurların avukatları olarak onlara destek olan barolar olarak burada hep birlikte davaya katılma taleplerimizi ilettik. Bu taleplerimiz reddedildi. Aileden yetki alarak bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. 19 Aralık saat 10.00'da 3'üncü celse için yeniden burada olacağız. Buradan tekrar çağrı yapıyorum; bu davanın takipçisi olmak üzere herkese yeniden 19 Aralık'ta saat 10.00'da Kırklareli Adliyesi önünde bütün barolarla birlikte STK'larla birlikte burada bulunmaya çağırıyorum herkesi" dedi.
Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli de üzgün olduğunu belirterek, "Biz gerçekten çok üzgünüz. Artık bu ülkede kadın- erkek ayrımı olmadan cinsiyet eşitliğinin yaşanmasını ve bu şekilde kadınlara şiddet uygulayanların en ağır cezaları almasını talep ediyoruz. Adalet duygusu örselenmesin. Adalet duygusu ülkede yaşamaya devam etsin" diye konuştu.
Baba Recep Gökay ise "Bu cani, benim kızımı öldürmüştür. Bu cinayet tasarlayarak olmuştur. İğneyi kendine batıramamıştır ama bıçakları kızıma vurmuştur. Ağırlaştırılmış müebbet artı 25 yıl, emsal karar istiyorum" dedi.
(DHA)