2009 yılını hatırlamaya çalışın, sadece 10 yıl öncesini, insanların çoğunun internet erişimi yoktu, sosyal medya sadece üniversite öğrencilerinin hayatında olan bir şeydi ve dünya Messenger ve ICQ ile vedalaşıyor ve Skype’e merhaba diyordu. Aynı zamanda hayatımıza büyük Hadron çarpıştırıcısı, iPhone 3GS ve elektronik kitaplar giriyordu. Şimdi geldiğimiz nokta ile kıyaslayınca sanki 10 değil de 100 yıl geçmiş gibi bütün bunların üzerinde. Peki, 10 yıl sonra ne gibi değişimler bizi bekliyor? İşte yanıtı...
Yalnız kalmamak için aynı apartman dairesini başka insanlarla paylaşmaya başlayacağız ve evli olmak buna engel teşkil etmeyecek. İnsanlar, gittikçe artan bir şekilde arkadaşlarıyla eve çıkmaya başlayacaklar. Tıpkı Friends dizisinde izlediğimiz gibi insanlar boş vakitlerini birlikte geçirecekler, ihtiyaç duyduklarında birbirlerine destek verecekler ve yardım edecekler. Şu anda bu yönde büyük bir eğilim olduğu gözleniyor.
İnsanlar yalnızlıktan kaçıyor. İnsanların birlikte yaşamaya başlamasının altında yatan ana motivasyon ekonomik sebeplerden ziyade yalnız kalmama ve başka insanlarla iletişim kurma isteği. Geleneksel aile modelinden farklı olarak bu yaşam tipinde bir lider yok, koşullar ve haklar her birey için eşit ve bireylerin kendilerini bir topluluğa ve gruba ait hissetme duygusu ön planda.
Profesör Wendy Gamber’a göre birlikte yaşama fikri ilk olarak 19. Yüzyılda ortaya çıkmış. Evlenmemiş veya eşini kaybetmiş kişiler ailesinin evine dönmek yerine, kendileriyle aynı durumda olan insanlarla bir arada yaşamayı tercih ediyorlarmış. Günümüzde bu tür bir yaşama olan ilginin artması toplumu değiştirmeye başladı, bu sayede cinsiyetler arasındaki bazı farklar da ortadan kalkıyor. Mesela:
Evde kadınlar için ayrı erkekler için ayrı iş tanımı bitti. Kim yemek pişirecek, kim tamirat yapacak, ütüyü kim yapacak gibi soruların cevabı kadın ya da erkek değil, kim daha iyi yapıyorsa o haline geldi.
Cinsiyetsiz kıyafetler dönemi başladı. Kadınlar daha sık pantolon giyiyor, erkekler ise pembe veya dar kıyafetler giymekten artık çekinmiyor.
Uniseks kozmetik kavramı ortaya çıktı. Dudak nemlendiriciler, kırışık önleyiciler ve fondötenler hem erkek hem de kadınlar için.
2000’lerin başında her üç çocuktan biri istenmeyen gebelik sonucu dünyaya geliyordu. Ancak daha öncesinde durum bu değildi, insanlar doğum kontrolüne başvurmuyor, insanlar evlenip çocuk sahibi olmanın hayaliyle yaşıyordu.
Günümüzde çocuk sahibi olmak çok masraflı. Fiziksel olarak sağlıklı, güçlü ilişkileri olan, birtakım birikimleri olan ve ev sahibi çiftler daha bilinçli tercihler yapıyorlar. Dünya genelindeki düşük doğum oranları profesör Sarah Harper’a göre kötü bir işaret değil. Teknolojik gelişmelere ve yapay zekanın ortaya çıkmasına paralel olarak halihazırda insansız araçları ve çalışanı olmayan mağazaları kullanmaya başladık bile, bu daha fazla vasıfsız işçiye ihtiyacımız olmadığı anlamına geliyor.
10 yıl içerisinde, bilgisayarlar birçok insanın işini elinden alacak. Gelişmekte olan ülkeler hala insan sayısına odaklanmış şekilde doğum oranlarını artırmaya çalışırken gelişmiş ülkeler çocuk yetiştirmenin ve eğitiminin kalitesine odaklanıyor.
Gelecekte sadece çocuklarına düzgün ve kaliteli bir yaşam sunabilecek fiziksel, psikolojik ve ekonomik yeterliliğe sahip kişilere çocuk sahibi olma hakkının verilmesinin gündeme gelmesi kimseyi şaşırtmamalı.
Bugün sadece lise eğitiminiz sayesinde bir kariyer inşa etmeniz mümkün. Üniversite eğitimi almak yüksek maaşlı bir iş ve düzgün bir yaşam için çok da gerekli görülmüyor.
Bugün bir insanın 40 yaşında, yüksek maaşlı işinden ayrılarak yemek kursuna gitmesi ve daha sonra aşçı olarak tüm gününü mutfakta geçirmesi ve çok daha az kazanması hiç kimseye anormal gelmiyor. Oysa 20-30 yıl önce bu insan bencil ve aptal olarak nitelenirdi.
Eğitim sistemi de değişiyor. Öğrenciler yetenekleri sayesinde daha lisedeyken üniversitede yerlerini ayırtıyorlar veya okullarında bilimsel etkinliklere katılma fırsatlarını yakalıyorlar. Öğrencilere, ileride ne olacaklarına karar vermeden önce istedikleri alanlarda 1-2 yıl boyunca staj yapma ve istedikleri işin ne olduğunu tam anlamıyla tanıma şansı veriliyor.
Özel mülkiyet kavramı gittikçe kayboluyor. İnsanlar artık bir şeye sahip olmak yerine geçici olarak onu kullanmayı tercih ediyorlar. Araç paylaşım hizmetlerinin popüler olmasından sonra insanların daha az araç almaya başladığı bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Bu istatistikten yola çıkan Volvo, aylık ödeme yaparak her yıl yeni araç kullanacağınız bir sistemi hayata geçirdi. Üstelik bu hizmette aracın tüm bakımlarını da Volvo kendisi yapıyor, siz hiçbir şeyle uğraşmıyorsunuz.
Günümüzde şu hizmetlerden satın almadan istifade edebilirsiniz:
Bunlar, 10 yıl öncesine kadar birer fanteziden ibaretti. Ancak günümüzde kiracı olmak ve bazı hizmetleri paylaşımlı modellerle almak bir yaşam standardı haline geldi. Büyük ihtimalle ilerleyen günlerde bütün bu gelişmeler insan davranışlarında birtakım değişikliklere yol açacak. Kişi, topluma sağladığı fayda neticesinde bu tür hizmetlerden daha fazla yararlanma imkanı bulacak. Benzer bir sistem Çin’de uygulanmaya başlandı bile. Tıpkı Black Mirror dizisinde izlediğimiz gibi “Sosyal Kredi Sistemi” her an hayatımıza girebilir.
İleride erkekler kalçalarıyla veya göğüsleriyle daha az ilgilenen kadınlarla birlikte olmak isteyecekler. Günümüzde estetik operasyonların herkes tarafından daha kolay ulaşılabilir olmasına cevap olarak erkekler tercihlerini daha doğal görünüşlü kadınlardan yana kullanmaya başladılar. Kendine bakan, spor yapan, çalışan ve sağlıklı görünen kadınlar, yapay görünüşlü kadınlardan birkaç adım önde. Yakın gelecekte güzellik standardı yapaylık değil, doğallıktan yana olacak.
Sağlıkla ilgili konularda her gün yeni bir gelişme yaşanıyor, bu sayede doktorlar verilerinize çok daha kolay ve hızlı şekilde erişiyor ve gereken tedaviyi geç kalmadan başlatıyor. Diş fırçaları, diş fırçalama şeklinizi izliyor ve ağız sağlığınızı takip ederek uygulamalar aracılığıyla ne zaman diş doktoruna görünmeniz gerektiğini size bildiriyor.
Kan şekerinizdeki değişime bağlı olarak renk değiştiren dövmeler mevcut. Aynalar cildinizin durumunu izliyor ve uygun bakım seçeneklerini size sunuyor. Fitnes takip cihazları kalbinizin çalışmasını ve tansiyonunuzu takip ediyor ve gerekli olması halinde ambulans çağırıyor.
Klozetler idrarınızı ve dışkınızı tahlil ediyor ve eğer atanmış değerlerden farklı bir değer ile karşılaşırsa bilgileri direkt olarak doktorunuza aktarıyor.
Diş minesini tedavi etmek için delme, temizleme ve doldurma yöntemi tarih olmak üzere. Onun yerine dişinizin üzerine konduğunda yapay diş minesi oluşturtan jeller piyasaya çıkmış durumda. Ağzınızın içini saniyeler içerisinde temizleyen damla şeklindeki ultrasonik diş fırçaları yolda. Dişlerinizin yeniden çıkmasını ve hatta vücudunuzdaki kemiklerin yeniden oluşmasını sağlayacak ilaçlar önümüzdeki 10 içinde hayatımıza girecek.
Moda dünyası çevre dostu olma yolunda hızla ilerliyor. Bazı markalar eski kıyafetlerini getiren müşterilerine indirim yaparken, kimi firmalar ise koleksiyonlarını çöpten üretiyor. Birçok ünlü isim bu trendi destekliyor. Örneğin Meghan Markle, ayakkabılarını geri dönüştürülen plastik botlardan üreten bir firmanın devamlı müşterisi.
Biyomekanik ve robotik alanlarındaki gelişmeler sayesinde insan oğlu beyin gücüyle kontrol edilebilen protezler üretebiliyor. Ayrıca üretilen dış iskeletler sayesinde engelli ve yaşlı kimseler çok daha aktif bir şekilde hareket kabiliyeti kazanmış olacak.
Tel Aviv Üniversitesindeki bilim insanları, kök hücreler yardımıyla 3D yazıcıda kalp ve böbrek gibi kompleks organları yazdırmaya başladılar. Bu sayede, insanlar hasta ve çalışmayan organlarını yenileriyle değiştirme imkanına kavuşacaklar. Bu insanın yaşam süresini ve yaşam kalitesini büyük ölçüde artıracak.
Dikey tarım, bize ürün yetiştirmede ve hasat etmede yerden tasarruf etme imkanı sunuyor. Şehir yaşamının bir parçası olarak, bu türden uygulamalar yakın gelecekte her evin bir bölümü haline gelecek. Bu durumda, her bir yüksek katlı bina orada oturanlara taze meyve ve sebze sağlayan bir tarım arazisine dönüşecek. Bu ayrıcalık, bilim insanları tarafından gerçek hayvan hücrelerinden laboratuvar ortamında üretilen yapay ve ucuz etlerle tamamlanacak.
Yeme kültürü de değişecek. İnsanlar işlenmiş gıdalardan uzaklaşırken, et tüketimini de azaltacaklar. Birçok ülkede insanlar etsiz Pazartesi, etsiz Cuma gibi uygulamalara başlayacak.
Büyük olasılıkla, daha temiz ve daha kolay sindirilebilen protein kaynağı olan böcekleri yemeye başlayacağız. Birçok Asya ülkesi bunu zaten çok uzun zamandır yapıyor, biz de peşlerine takılacağız.
Sosyologlara göre, gelecekte herkes temel bir gelire sahip olacak. Şoförlerin, yöneticilerin, seyahat acentelerinin ve hatta muhasebecilerin yerini bilgisayarlar alacak. Bu sayede çalışan sayısı azaldığı ve verim arttığı için daha fazla kar elde edilecek. Bu da herkese iyi ve rahat bir yaşam sürmeleri için gereken ücretlerin ödenmesini sağlayacak.
Daha yüksek standartlarda bir hayat sürmek isteyen ve toplumun seçkinleri arasına girmek isteyen kişiler kendilerini eğitime ve çalışmaya adayacaklar.
İnternet sayesinde eş bulma ve ilişki yaşama pratiklerimiz zaten değişmiş durumda. Önceden bir insanı tanımanın en iyi yolu evlenmekken, günümüzde insanlar evlenmeden önce birbirlerini daha yakından tanımayı tercih ediyorlar. Bazı insanlar resmi bir evlilik olmadan birlikte yaşamayı tercih ederken, kimisi bir yuva kurmayı aklına dahi getirmiyor.
Bir başka görüş ise insanlığın yavaş yavaş çok eşliliğe (poligami) doğru gittiğini iddia ediyor. Buna göre insanlar yakın gelecekte birden çok partnere sahip olacak ve bunlarla periyodik olarak vakit geçirecekler. 3-5 yıl süren geleneksel evliliklerin yerini insanların evlilik olmadan 25 yıl birlikte yaşadıkları düzen alacak.
Kendiniz olmaktan korkmayacaksınız. Ne siz toplumu şekillendireceksiniz ne de toplum sizi. İnsanlar kendini ifade edebilmeye daha çok önem verecek, aptal görünmekten korkmayacak ve isteklerini gerçekleştirmekte tereddüt etmeyecekler. Ne giydiğinizin veya ne tür yeteneklerinizin önemi olmayacak. Her insanın kendisini mutlu hissedeceği bir geleceği inşa etme yolunda, farkında olmasak da kararlı adımlarla yürüyoruz.
Ana kural, diğer insanlara zarar vermediğiniz sürece dilediğiniz her şeyi yapabilirsiniz olacak. Ancak, mesela aşı olmayı reddederseniz modern dünyanın size sunduğu hizmetlerden yararlanmamayı da göz almışsınız demektir. Çocuğunuz okula kabul edilmeyecek veya büyüdüğünde işe giremeyecek, aşıyı reddederken bunları da kabul etmiş olursunuz. Birlikte yaşayacaksak bu özgürlük, hassas sınırlar dahilinde olmak zorunda.