Her yer Taksim, her yer direniş

Beşiktaş-Trabzonspor maçında attığı "Her yer Taksim, her yer direniş" sloganları gibi,

Dün akşamki Fenerbahçe-Arsenal maçında da gelenek bozulmadı ve maçın 34. dakikasında "Her yer Taksim her yer direniş" sloganı atıldı. Fenerbahçe seyircisi de anarşist.

Anarşizmin birinci kuralı saygıdır. İnsana ve yasadığı ortam doğaya saygıdır.

Unutmayın ki herkesin özgür olduğu bir ortamda özgürlüğü tanımlayamazsınız. Hiçbir zaman özgür olamadığımızdan, özgürlüğü de bir arzu olarak tanım Yine sanıldığı gibi anarşizm başkasının özgürlüğünün bittiği yerde bir diğerinin özgürlüğünün devam etmesi de değildir.

İnsan anarşist doğar; bu doğa prensibidir, doğa prensibi yani 'fıtrat'.

Anarşist duruşumuz, dünya ya gelişimizle beraber hem bedensel hem ruhsal olarak belirgindir.

Nitekim ebeveyn hâl ve hareketini belirli bir süre bu yeni anarşist misafire göre ayarlamak zorunda...

Yani düzen, anarşizme boyun eğer böylece. İlk etaptaki bu itaat sahte bir itaattir. Sahte tabiiyet yani takkiye...

Nihayetinde anarşist farkında olmadan sisteme bütünleşmiş edilecektir.

Anarşist ve terörist ayni şey değildir.

Terör kendi siyasi amaçları doğrultusunda sivil halka yönelik saldırı anlamına gelir.

Anarşizm bir siyasi felsefe değildir ve terörün aksine insanları öldürmeye yönelik eylemleri kabul asla etmez

Bazı yarım akıllılar anarşistleri toplum düşmanı olarak görüyor anarşistler kötü değildir.

İlla günah keçisi arıyorsanız bu düzeni kuranlara bakın derim ben.

Neden insan bir devlete bağımlı yaşar neden sadece kendi için yaşayamaz.

Esas konumuza gelince "her yer taksim her yer direniş" in neresi devlete karşı olmak?

Beşiktaş taraftarı sol görüşlüdür. Düzenin haksızlığına karşı dimdik ayaktadırlar.

Allah aşkına ya, Fikret Orman devlet ile hükümet arasındaki farkı bilmeden kulüp başkanı mı oldu ya?

Hükümeti eleştirmeyi "devlete karşı gelmek" olarak algılayan, bir zihniyetin başkanlık makamında olması da ayrıca düşünülmesi gereken bir konudur.

Çarşı grubunun Beşiktaş-Trabzonspor maçında attığı "Her yer Taksim, her yer direniş" sloganlarının ardından açıklamalarda bulunan

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman yaşananların "bir dakikalık provokasyonla" başladığını iddia ediyor.

Orman'ın açıklamalarının satır aralarında çok şey gizli üstü kapalı bir şey söylüyor. Çarşı’nın grubunu bir tepki olarak tamamen bağımsız bir noktada durduğunu ve tepkilerinin de önlenemez olduğunu Fikret Orman itiraf ediyor.

Gelelim Fikret Orman'a; Diyor ki, " Her zaman söylüyorum siyaset, siyasetçilerin yapması gereken bir şey."

Anlıyoruz ki Fikret Orman siyasetin anlamını bilmiyor, ya da Beşiktaş'a neden başkan olduğunu gizlemeye çalışıyor.

Biz gayet iyi biliyoruz ki; kimi iş adamları beceremedikleri her şeyi bu takımların başkanı olarak pek tabi becermekteler.

Toplumun en üst kurumlarını temsil eden sıradan insanların asla ulaşamayacağı kişilere rahatlıkla ulaşabilmek için Beşiktaş’ın başkanı olmak yeterli değil mi?

Kim tanırdı seni ey Fikret Orman? Şimdi ahkâm bile kesiyorsun.

Ey Fikret Orman sen oraya siyaset için geldin. Sıradan bir insan olarak konuştuklarınla kahvehane de bile seni kimse dinlemez. Ama şimdi Başkansın ve insanlar seni dinlemek zorunda kalıyorlar.

Diyorsun ki; "rahatsızlık duyuyorum. İnşallah bu tür şeylerin yavaş yavaş ortadan kalkacağına inanıyorum."

Ey Orman senin hala anlayamadığın bir şey var.

Bu düzenin şifreleri sizler gibilerinin elinde ama milyonlarca insan ciddi bir şekilde bu düzenden rahatsız.

Sadece ekonomik olarak değil, sosyal ve siyasi olarak ciddi halk tepkileri birikmiş durumda.

Çarşı, bu tepkilerin nicel olarak dışavurumudur.

Sen biliyorsun bunu ama işine gelmiyor.

Zamanla geçer bunlar deyip kendini avutuyorsun.

Eski Başkanının Yıldırım Demirörenin nasıl da Federasyonun başına getirildiğinden haberin vardır bundan eminim.

Tamamen siyasi, Ankara'da pişirildi ve zatı muhterem Federasyon Başkanı oldu? Ki bu başkanlığın ne kadar tarafsız biri tarafından yürütülmesi gerektiğini çok iyi bilirsiniz.

Ama Beşiktaş’ın başkanı iken Federasyon Başkanı olmak, tarafsız olmanın garantisi olabilir mi?

Düpedüz siyaset işte. Spor falan filan değil.

O nedenle bu halka daha doğrusu Beşiktaşlılara masal anlatma.

Sen de Beşiktaş’ın başına geçerek takımın nimetlerinden yararlanmayı seçerek düpedüz siyaset yapıyorsun.

Bunun için çarşı grubunu alet etme.

Çarşı'da yürekli insanlar var. Korkmuyorlar, sinmiyorlar, yılmıyorlar.

Bir Beşiktaşlı olarak hepsine yürek dolusu sevgilerimi iletiyorum.