Pandemi döneminde değişen küresel ekonomik dengeler mücevher sektöründe de önemli etkiler oluşturdu. Mücevher sektöründe yaşanan hareketlilik birçok kişinin ilgisinin pırlantalara kaymasına da neden oldu. Peki pırlanta bir yatırım aracı olarak kullanılabilir mi? İstanbul Kapalıçarşı'da hizmet veren Jewelist Diamond markasının kurucusu Orçun Aydınoğlu pırlantanın yatırım potansiyeli olup olmadığı konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Soru: Mücevher piyasasında şu anda nasıl bir hareketlilik gözlemliyorsunuz? Bu dönemde özellikle hangi taşlar ön plana çıkıyor?
Yanıt: Şu an mücevher piyasasında ilginç bir hareketlilik var; özellikle pandemi sonrası değişen ekonomik koşullar ve küresel enflasyon dalgalanmaları mücevher sektörünü de etkiledi. Bu dönemde altın, her zamanki gibi yatırımcılar için güvenli bir liman olarak öne çıkıyor. Ancak, son zamanlarda pırlanta ve diğer değerli taşlara olan ilgi de arttı. Hem yatırım hem de estetik değer açısından pırlanta, daha fazla tercih edilmeye başlandı. Pırlanta ile beraber safir, yakut ve zümrüt gibi renkli taşlara olan ilgi de gözle görülür şekilde artış gösteriyor.
Soru: Pırlantanın yatırım aracı olarak değerlendirilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda pırlantaya yatırım yapmak mantıklı mı?
Yanıt: Pırlanta, geçmişte daha çok lüks bir tüketim malı olarak görülürdü; fakat artık yatırımcılar tarafından uzun vadeli bir değer saklama aracı olarak da düşünülüyor. Özellikle büyük karatlı ve kaliteli pırlantalar, uzun vadede değerini koruma ve artırma potansiyeline sahip. Ancak, pırlanta yatırımı yapmak altın ya da döviz gibi kolay bir süreç değil. Bu nedenle, pırlanta alırken kalite, karat, renk ve berraklık gibi kriterlerin çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, pırlantaların değerini doğru belirlemek için güvenilir sertifikalara sahip olmaları da oldukça önemli.
Soru: Yatırım amacıyla pırlanta almak isteyen biri nelere dikkat etmeli?
Yanıt: Yatırım amaçlı pırlanta alacaklar öncelikle kaliteyi ön planda tutmalı. Yani karat ağırlığı, berraklık, renk ve kesim gibi “4C” kriterlerini göz önünde bulundurmalılar. Özellikle GIA veya HRD gibi uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalar, taşın değerini kanıtlar nitelikte olmalıdır. Ayrıca, likidite anlamında kolayca nakde çevrilebilecek, talep gören türde pırlantalar tercih edilmeli. İyi bir pırlanta, döviz ya da altın gibi hızlı bir likidite sağlamasa da, uzun vadede değerini koruma ve artırma potansiyeline sahip bir yatırım olabilir.
Soru: Mücevher piyasasında önümüzdeki dönemde nasıl bir trend öngörüyorsunuz?
Yanıt: Küresel ekonomik dalgalanmalara bağlı olarak, yatırımcılar güvenli liman arayışlarına devam edecek gibi görünüyor. Altın hala bu piyasada güçlü bir yere sahip olsa da, pırlanta ve diğer değerli taşlar da portföy çeşitlendirmesi isteyen yatırımcılar için cazip hale geliyor. Özellikle büyük karatlı taşların sınırlı arzı, zamanla pırlantaların değerini artırabilir. Aynı zamanda sürdürülebilirlik ve etik değerler de daha fazla önem kazanıyor. Laboratuvar ortamında üretilen pırlantalar ve geri dönüştürülmüş değerli taşlardan yapılmış takılar da önümüzdeki dönemde daha popüler olabilir.
Soru: Son olarak, pırlanta yatırımının riskleri konusunda ne söylemek istersiniz?
Yanıt: Pırlanta yatırımı, yüksek kar potansiyeline sahip olmasına rağmen riskleri de barındırıyor. Fiyatlandırma ve likidite açısından değişken bir piyasa söz konusu. Örneğin, pırlanta fiyatları arasında bazı belirsizlikler yaşanabilir ve alım-satım süreci altın ya da döviz gibi hızlı olmayabilir. Bu yüzden yatırımcıların pırlantayı uzun vadeli düşünmeleri ve güvenilir bir kaynaktan alım yapmaları çok önemli. Doğru seçimlerle pırlanta, hem estetik bir zevk hem de değer saklama aracı olarak portföylerde yer bulabilir.