Saraçhane Arkeoloji Parkı içinde yer alan, Ayasofya’dan da önce inşa edilmiş yaklaşık bin 500 yıllık Polyeuktos Kilisesi alanında arkeoloji kazıları sürüyor. Aziz Polyeuktos'a adandığı için bu ismi alan kilise, 11. yüzyılda önce harap edildi, sonra da yağmalandı. Kilisenin kıymetli parçaları ve sütunları Venedik'e kaçırıldı. 1960'lı yıllarda alt geçit yapımı sırasında kiliseye ait bazı tarihi eserlerin ortaya çıkmasıyla birlikte Aziz Polyeuktos Kilisesi'nde kazı çalışması yapıldı. 5-6 yıl süren kazı çalışmasının ardından kilise eski haline terk edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı'na bağlı İBB Miras ekiplerince Aziz Polyeuktos Kilisesi'nin bulunduğu Saraçhane Arkeoloji Parkı'nda 8 Haziran 2022 tarihinde kazı çalışması başlatıldı. Çalışmaların yürütüldüğü alanda Haşim İşçan Geçidi'ne 20 metre kadar yakın mesafede yeraltı dehlizi bulundu. İçerisinde mozaik ve taş kakmalar bulunan yeraltı dehlizinin, işlenmiş mermerlerle biçim verilmiş ve kabartmalarla bezenmiş yapı taşları da dikkat çekiyor.
Yapının İstanbul'un deprem hafızasına örnek bir yeraltı dehlizi olduğunu vurgulayan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, çalışmaların tamamlandığını belirterek 1 ay sonra Saraçhane Arkeoloji Parkı'nın açılacağını duyurdu. Yeraltı dehlizinin deprem hafızasına ilişkin raporu da kamuoyuyla paylaşılacak.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, 1500 yıllık dehlizin İstanbul'un deprem hafızası olduğunu belirterek, "Şu Polieuktos Kilisesi kalıntıları içerisindeyiz. Burası kent içi arkeoloji için çok önemli bir yer. Tam olarak 524 yılında yapılmış bir alan. Burası Arkeopark olarak çalıştığımız bir alan ve 10 ay içerisinde, metruk, kimsesizlerin kaldığı, her türlü suç ve kriminal ilişkinin oluştuğu alandan turizm alanına dönüşecek bir projedeyiz. Bütünüyle dünyada mimari stilin ilk örneği olan Polieuktos Kilisesi'nin kalıntılarını çıkardık. Tamamladık, 1 ay içerisinde açılışını gerçekleştireceğiz. Eş zamanlı kazıları insanlar gezerken yapacağız. Hem 'Arkeoloji nedir?' hem de tarihi yapının anlamını anlatma şansımız olacak. Daha da önemlisi bin 500 yıllık dehlizi görebilmemizin sırrı nedir? Şu an deprem ile mücadele eden İstanbul'un başından onlarca deprem geçti bu bin 500 yılda. Şu an içinde gördüğümüz bu yapı bütün depremlerden sapasağlam çıkmayı başarmış. Bunun sırrını ve bilgisini Türkiye öğrenmek durumunda." diye konuştu.
Polyeuktos'un üst yapsının tahrip olduğunu ancak alt yapısıının etkilenmediğini aktaran Polat, "Kentin deprem hafızası da buralarda. İstanbul'un deprem hafızasını görmek istediğinizde, Fatih bölgesinde neler olmuş görmek istediğinizde tam bir örneklem. Bizim İBB mirası olarak projelerimizde deprem açısından uzmanlaşan inşaat mühendisi bilimsel danışmanlarımız var. Bu danışmanlarımızın alanı görmesi ve kendilerini geliştirmeleri ve yeni raporlarla bilim dünyasına yaymaları çalışmanın içinde zaten. Biz çalışma sonunda İBB mirası olarak buradaki deprem hafızasına ilişkin bütün raporumuzu dünyaya ve kamuoyuna yaymış ve paylaşmış olacağız." dedi.
Genel Sekreter Yardımcısı Polat, "Bu bildiğimiz dönemlerden Horasan harcı olarak bilinen katıklı harç bu dönemin teknolojisi açısından önemli. Biz her girdiğimiz yapıda yapının hem taş hem sıva hem de çıkabilecek alçı gibi yüzey örneklerini laboratuvar ortamında inceleyip bileşiğini ve arkeometresini çalışıyoruz. Burası için de aynı çalışmayı yapıyoruz. Venedik'teki San Marco Kilisesi oranın girişindeki sütunlar ve diğer malzemelerin birçoğu kiliseden 4. Latin Seferi sırasında yağmalanarak götürülmüş objeler. Bu kilisenin ayakta kalan parçaları bugün Venedik'teki San Marco Meydanı'ndaki San Marco kilisesinde." dedi.
(DHA)