Hiçbir ülkenin kabul etmediği kolon kanseri ameliyatını Türk doktorlar gerçekleştirdi!

Tunus'tan kolon kanseri tedavisi için 2 yıl önce ameliyat edilen 57 yaşındaki Tunuslu Mounir Hidri'nin (57), kanseri 6 ay önce nüksedince ikinci kez cerrahi işlem geçirdi. Çok riskli bölgede olduğu için kendi ülkesindeki ve çevre ülkelerdeki doktorların ameliyat etmediği Hidri, sağlığına Türk doktorlar sayesinde kavuştu.

Babasının iyileşebilmesi için alandaki bilimsel makaleleri araştıran Dhia Hidri, Türkiye'deki cerrahların yayınlarına ulaştı. Hastaneyle irtibata geçen aile, sağlık turizmi kapsamında İstanbul'a geldi ve Hidri, başarılı geçen ikinci ameliyatının ardından taburcu olarak ülkesine döndü. Kanserli bölgesi tamamen temizlenen Hidri'nin artık kemoterapi ya da radyoterapi görmesine dahi gerek kalmayacak.

İki yıl önce Tunus'ta kolon kanseri teşhisiyle ameliyat geçiren ve onkoloji tedavisi de gören Mounir Hidri'nin tümörü nüksetti. Ancak çok derin ve riskli bir bölgede olduğu için ne kendi ülkesinde ne de yurt dışında başvurdukları diğer merkezlerde ameliyat olamadı. Oğlu Dhia Hıdri, babasına çare bulabilmek için en iyi merkezleri araştırmaya başladı. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yunus Emre Altuntaş'ın makalelerine rastlayınca hemen hastane ile irtibata geçti. Pandemi dönemi olmasına rağmen sağlık turizmi hizmetlerini de başarıyla sürdüren, Prof. Dr. Altuntaş ve tersine beyin göçü ile Amerika'dan Türkiye'ye dönen Üroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Oktay Akça'nın başında bulunduğu bir ekip tarafından başarıyla ameliyat edilen Hidri, birkaç gün sonra taburcu edilerek ülkesine gönderildi. Hidri'nin başarılı geçen ameliyatı sayesinde yeniden kemoterapi veya radyoterapi almasına da gerek kalmayacak.

Reklam
Reklam

"ONLARA NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZ"

Babasının tekrar eden kanseri nedeniyle hem ülkelerinde hem de çevre bölgelerde pek çok hastane araştırdıklarını ama ameliyatı kimsenin yapamadığını söyleyen Dhia Hidri, "Babam Tunus'ta yapı müdürü olarak çalışıyor. Buraya gelebilmek için araştırma yaptık. Direkt Türkiye'ye geldik çünkü araştırmalarımızda, babamın hastalığı ile ilgili yayınlanmış bazı bilimsel makaleler okuduk ve bu makalelerde Doktor Yunus ile bu hastanenin bilgileri yer alıyordu. Bu konuda çok iyi olduklarını düşündüğümüz için geldik buraya açıkçası. Operasyon çok iyi geçti. Doktor Yunus ve Doktor Oktay, ellerinden gelenin en iyisini yaptı ve babamın kanserli bölgesini tek seferde tamamen aldılar. Onlara ne kadar teşekkür etsem azdır" dedi.

"KONSEY KARARI İLE HASTAYI KABUL ETTİK"

Ameliyatı gerçekleştiren ekipten Genel Cerrah Prof. Dr. Yunus Emre Altuntaş, "Hastamızın geçtiğimiz 6 ay boyunca pelvik alan dediğimiz tümörün olduğu alanda tekrar bir nüks gelişmiş. Kendileri yurt dışında birkaç merkezde ameliyatını yaptırabilmek adına araştırmalarda bulunmuşlar ama ameliyatın biraz riskli olması üzerine bizim hastanemizi tercih etmişler. Bizler bu tür hastalarımızı multidisipliner bir yaklaşımla ele alıyoruz. Mounir Bey'i de bu nedenle konseyimizde görüştük. Burada evet biz bu cerrahiyi yapabiliriz kararı alındı. Üroloji doktoru Oktay Akça hocamızla birlikte girdik ameliyata. Bu derin pelvik alandaki anatomik olarak zor olan bölgedeki ilk kanser cerrahisine bağlı nüks kitleyi çıkardık. Ameliyatı başarılı bir şekilde tamamladık. Hem yurtdışı olsun, sağlık turizmi olsun, hem kendi ülkemizdeki hastalarımız olsun, bu tür komplike ameliyatlarımızı deneyimli ellerde güvenli bir şekilde yapmaktayız" dedi.

Reklam
Reklam

"TEKRAR KEMOTERAPİ ALMASINA GEREK KALMAYACAK"

Robotik cerrahi alanında literatüre giren yöntemleriyle ABD'deki Cleveland Clinic'te görev yaparken, tersine beyin göçü ile geçtiğimiz yıl ilk görev yerlerinden biri olan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Oktay Akça, Tunuslu hastanın bu başarılı ameliyat sayesinde tekrar onkolojik tedaviler almasına da gerek kalmayacağını belirterek şu bilgileri verdi: "Hastamız daha önce kanser nedeniyle AP (Abdominoperineal Resection) adını verdiğimiz tüm rektumun ve kolonun (kalın bağırsak) alınmış olduğu bir ameliyat geçirmiş. Kolon adeno CA (kolon kanseri) tanısı koyuluyor. Hasta aynı zamanda ileostomili bir hasta. İlk ameliyata bağlı bağırsak yapışıklıkları var doğal olarak. Derin bir alanda tümör nüks ediyor. Yani pelvisin alt kısımlarında. Bu da ciddi bir cerrahi tecrübe gerektiriyor. Hastanemizde hem üro-onkoloji, hem genel cerrahi olarak ciddi bir onkolojik birikimimiz var. Ameliyatı da genel cerrahi ile birlikte gerçekleştirdik bu nedenle. Hastanın kitlesini başarılı bir şekilde çıkardık. Herhangi bir komplikasyon da yaşamadık ve taburcu ettik. Buraya gelmeden önce baya bir merkez dolaşmışlar. Hem ameliyatı riskli olmasından dolayı, kitleyi çıkartamama ihtimali, hem de komplikasyonların üstesinden gelememe gibi durumlarla karşılaştıkları için bize başvurdular. Hastanın kanseri nüksettiğinde cerrahi dışında hemen hemen bir şansı kalmıyor. Eğer cerrahi yapılamazsa, tekrar aynı bölgeye kurtarma radyoterapisi ya da kurtarma kemoterapisi demiş olduğunuz işlemler uygulanacaktı. Bunların komplikasyonları da cerrahiye nazaran ileri dönemde daha fazla. Üstelik hastaya da cerrahi kadar faydası olmayacaktı. Yani hasta tekrar bir nüksle hayatının ilerleyen dönemlerinde uğraşacaktı. Şimdi, kitle tamamen çıkarıldığı için takip edilecek ve herhangi bir nüks olmadığı müddetçe de ekstra bir tedavi almasına gerek kalmayacak."

Reklam
Reklam

DHA

Anahtar Kelimeler: