Marteniçka, okunuşu kulağa farklı gelebilir. Bu adı ilk duyduğunuzda ne olduğunu anlayamayabilirsiniz. Marteniçka, bir tür bileklik öyle bir bileklik ki soğuk havalardan sonra baharın gelişini simgeliyor. Marteniçkanın eski bir tarihi geçmişi var. Marteniçka geleneksel bir bilekliktir bu yüzden de öyle her yerde bulamazsınız ve her zamanda takamazsınız. Vereceğimiz detaylar sizi başka bir diyara götürecek...
Marteniçka, beyaz ve kırmızı yünden yapılan bir süstür. Baharın gelişi müjdeler ve geleneksel Baba Marta yani Marta Nine günleri ile başlar. Çok eskilere dayanan Baba Marta, Bulgaristan'a ait bir gelenektir. Bu günde Bulgarlar yakınlarına ve arkadaşlarına “marteniçka” olarak adlandırılan sembolleri, yıl boyu sağlık ve güç getirmesi dileğiyle verilir. Adete göre, marteniçkalar kırlangıç veya leylek görünceye kadar taşınırlar. Bunu hatırlayanlarınız vardır küçükken yapılan kara kedi görünce saçımızı tutar bir kuş görünce de bırakırdık. Tabi bu bir tür batıl inançtı. Ancak marteniçka böyle bir inanç değil.
Marteniçka bileklikler, el yapımıdır, asla satın alınamaz, yalnızca hediye edilebilir ve minik bir dilekle bileğe bağlanır, baharda çiçek açan ilk ağaç dalına bağlanır ve yeterince beklenirse dileğin mutlaka bir gün gerçekleşeceğine inanılır. Marteniçkalara, püskül, top, insan gibi değişik figürler verilebilir. Marteniçkalar tarihte önemli bir yere sahiptir. Marteniçka'nın en bilinen şekilleri ise; “Pijo ve Penda” adıyla bilinen kırmızı ve beyaz ipten yapılmış kuklalardır.
İlk marteniçkalar, başka herhangi bir takı ve detaylar kullanmadan, sadece kırmızı beyaz ipliklerden yapılırmış ve nazardan korunmak için insanlara ve hayvanlara takılırmış. Aynı Türklerin nazar boncuğu gibi. Bazı bölgelerde bu bükülmüş kırmızı ve beyaz sicime altın veya gümüş para bağlanırmış, bu da hastalıklardan korunmak için bir simge olarak kullanılırmış.