''Terörizmle mücadele deklarasyonu''nda, terörizmin küresel barış ve güvenliğe ciddi tehdit oluşturduğu, terörizmin hiçbir din, ulus, uygarlık ya da etnik grup ile ilişkilendirilemeyeceği vurgulandı.
Terörizmin hukukun üstünlüğüne dayalı ve kapsayıcı büyümeyi hedefleyen demokratik toplumları ve siyasaları zayıflatmayı amaçladığı anlatılan deklarasyonda, terörizmi destekleyen, cesaretlendiren ve teşvik edenlerle bunlara sığınma imkanı sağlayanlar kınandı.
Türkiye ve Hindistan'ın terörizmle mücadele için ortak taahhütlerini teyit ettiği deklarasyonda, bu taahhütlerin uluslararası toplumun terörün ortadan kaldırılmasını amaçlayan faaliyetlerinin önemli bir parçası olduğu kaydedildi.
Deklarasyonla Türkiye ve Hindistan, uluslararası terörizmle mücadele sözleşmeleri ve protokollerine, diğer ilgili uluslararası enstrümanların tüm hükümlerine uygun hareket etme ve işbirliğini güçlendirme konusunda uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Terörizmle küresel mücadelede uluslararası hukuki çerçevenin hayati bir unsuru olarak Uluslararası Terörizme Dair Kapsamlı Sözleşme'nin gecikilmeden sonuçlandırılması istendi.
-BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK İŞBİRLİĞİ-
Türkiye ile Hindistan tarafından yayımlanan diğer deklarasyonda, her iki ülke bilim ve teknoloji sahalarında işbirliğini geliştirme ve genişletme arzusunu ifade etti.
Bilim ve teknoloji alanındaki işbirliğinin, ekonomik ve ticari ilişkilerle birlikte ikili ilişkileri yönlendirici büyük bir potansiyel sunduğuna yer verilen deklarasyonda, bu alandaki işbirliğinin aynı zamanda iki ülke halkı arasındaki dostluk ve işbirliği bağlarını güçlendireceği belirtildi.
Bilim ve Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşması'nı 17 Eylül 2003 tarihinde imzalayan iki ülke, deklarasyonla İleri Bilim ve Teknoloji Diyaloğu başlattı.
Deklarasyona göre, iki ülkedeki teknoloji çevreleri arasında genişletilmiş ilişkiler teşvik edilecek ve desteklenecek.
AA