Hindistan, ülkede ikinci kez başbakan seçilen Narendra Modi'nin dün düzenlenen yemin törenine, Pakistan'ı davet etmeme kararı ile sekiz üyeli Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütünü (SAARC) geliştirmeyle artık ilgilenmediğini net şekilde göstermiş oldu.
Hindistan bunun yerine, Nepal, Butan, Myanmar, Bangladeş, Tayland ve Sri Lanka'yı içeren Çok Sektörlü Teknik ve Ekonomik İşbirliği için Bengal Körfezi Girişimi (BIMSTEC) üzerinde daha fazla odaklanacak.
İyi ayarlanmış diplomatik hareketle Hindistan, "önce komşuluk" politikasını ve Orta Asya ülkelerine uzanma amacını vurgulamaya çalıştı, ancak batı komşusu Pakistan'ı ayrı bir yerde tuttu. Yemin törenine katılmak üzere davet edilen diğer iki ülke ise ekonomik ve güvenlik ittifakı Şangay İşbirliği Örgütü'nün (SCO) dönem başkanlığını yapan Kırgızistan ve geniş etnik Hint nüfusuna sahip Mauritius oldu.
Pakistan Başbakanı İmran Han, Modi'yi telefonla kutladı ancak bu, ilişkilerdeki buzların eridiği anlamına gelmiyor.
Her iki lider de 13-14 Haziran'da Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'teki SCO zirvesine katılacak.
Hindistan, SAARC'a olan ilgisizliğini göstermek için Bangladeş, Butan, Hindistan ve Nepal'den (BBIN) oluşan başka bir alt bölgesel gruplaşmayı da teşvik ediyor.
Hindistan son birkaç yılda, su kaynakları yönetimi, enerji ve hidroelektrik üretimi ile ilgili konuları tartışmak ve bölgedeki bağlantı ve ulaşım imkanlarını sağlama almak için birkaç BBIN toplantısına ev sahipliği yaptı.
Şimdi de Güney bölgesinde Sri Lanka ve Maldivler ile benzer bir grup kurma çabası var.
Bununla birlikte, Yeni Delhi'nin, İran'ın Chabahar Limanı'nın bölgenin ana ticaret merkezi olarak geliştirilmesi yoluyla İran, Afganistan ve diğer Orta Asya ülkeleriyle benzer bir grup kurma çabası henüz somut şekil almadı. Bu gruplaşma ile Pakistan'ın batı sınırlarında izole edilmesi amaçlandı.
Modi, 2014'te ilk kez başbakanlık görevini üstlenirken, törene SAARC ülkelerinin sekiz liderini de davet etti. O zamanki Pakistan Başbakanı Navaz Şerif, Devlet Başkanlığı Sarayı Rashtrapati Bhawan'ın ön avlusundaki yemin törenine katılan yabancı konuklar arasındaydı.
Ülkede önceki Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Vijay Kumar Singh, Pakistan'ın, mallarını Afganistan'a göndermek için defalarca Hindistan'ı transit geçiş koridoru olarak reddettiğini ima ederek, SAARC'ı bir ülkeye karşı etkisiz kalmakla suçladı ve BIMSTEC'in bölgede daha iyi geliştiğini söyledi.
Eski Dışişleri Bakanı Subramanyam Jaishankar da gruplaşmanın beklentileri yerine getiremediğini belirtti.
2016'da İslamabad'da yapılması planlanan 19. SAARC Zirvesi, Hindistan, Afganistan ve Bangladeş'in etkinlikten çekilmesinin ardından süresiz ertelendi.
Hindistan, Cammu Keşmir bölgesindeki sınır kasabası Uri'deki bir askeri üsse yönelik saldırıda 18 askerin ölümünün ardından, sınır ötesi terörizmi zirveden çekilme sebebi olarak gösterdi.
- Çin Faktörü ve SAARC'ın asimetrik durumu
Sinir harbi sayılabilecek diplomatik savaşta, Hindistan, Pakistan'ın Çin ve Orta Asya ülkelerini SAARC çatısı altında toplamasına da tepki gösterdi. Hindistan bu hamlenin Pakistan'ın bölgedeki Hindistan etkisine karşı bir hamle olduğunu düşündü.
Daha büyük bir SAARC için çalışan Pakistan'ın emellerini ortaya çıkardıklarını belirten bir Hint yetkili, bu hamleleri Pakistan'ın karşı karşıya izolasyondan kurtulma taktikleri olarak açıkladı. İsmini açıklamak istemeyen yetkili, "Pakistan'ın güvenilirliği terörü kullanması sebebiyle büyük bir darbe aldı. Afganistan ve İran'ın, diğer Orta Asya ülkeleri gibi İslamabad yönetimiyle sorunları var." diye konuştu.
Pekin yönetimi, ABD, AB, Japonya, Avustralya, İran ve Güney Kore gibi SAARC'ın gözlemci ülkelerinden bir tanesi ve Katmandu'da 2014 yılında gerçekleştirilen 18. zirvede konuk ülke Nepal, Çin'in tam üye olması için teşkilatın önemli ülkelerini ikna etmeye çalıştı. Bu zirvede, Hindistan, Çin'e karşı olduğu ve SAARC'ın daha üretici, talepleri dikkate alan ve öncelikli alanlarda proje bazlı iş birliğine giden bir kuruluş olmasını istediği için izole edildi.
Gazeteci kökenli Pakistanlı siyasetçi Mushahid Hussain Syed, Çin'in Güney Asya'da zaten bir aktör olduğunu belirtti. Syed, Çin-Pakistan arasında olan ve Pakistan yönetimindeki Keşmir'i de içine alan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'nu (ÇPEK) güney ve orta Asya bölgeleri arasındaki anahtar ekonomik bağlantı yolu olarak tanımladı.
Eski başkanlardan Ziya-ül Hak'ı 1983'te Bangladeş'te düzenlenen ilk SAARC zirvesine katılması için ikna eden isim olan Syed, Gwadar Limanı'nın yalnızca Çin için değil, denize kıyısı olmayan Orta Asya ülkeleri için de sıcak sulara ulaşmadaki en yakın yer olduğunu belirtti.
SAARC'ın harekete geçen bir yapıya dönmemesinin ana sebebi aynı zamanda, Hindistan ile diğer üye ülkeler arasındaki coğrafya, ekonomi, askeri güç ve küresel arenadaki nüfuz bakımından var olan asimetri oldu. Bu durum küçük ülkeleri daha da endişeli kıldı. Bu konuda Yeni Delhi merkezli Observer Research Foundation kıdemli araştırmacısı Joyeeta Bhattacharjee, şunları söyledi:
"Diğer ülkeler Hindistan'ı büyük ağabey olarak görüyor ve SAARC'ı bölgedeki hegemonyasını artırmak için kullanmasından korkuyor. Bu yüzden de küçük komşu ülkeler SAARC kapsamında çeşitli anlaşmalar yapmak konusunda isteksizdi."
Mevcut dinamiklere bakıldığında, Afganistan, Bangladeş ve Butan'ın Hindistan'ın bölgedeki güçlü müttefikleri oldukları görülmektedir. Yeni Maldivler hükümeti bu gruba dahil olsa da Nepal ve Sri Lanka gibi Pakistan'la iyi ilişkilere sahip ülkeler şu aşamada Hindistan'ı kızdırmaktan çekiniyorlar.
Bu ülkeler, Hindistan'ın 2017'de fırlattığı Güney Asya uydusu GSAT-9'un da parçasıydı. Bu uydudan gelen veriler Nepal, Butan, Maldivler, Bangladeş ve Sri Lanka ile paylaşıldı. Hint yetkililer Pakistan'a da veri paylaşımı teklifi yapıldığını ancak reddedildiklerini açıkladı.
Hindistan, geçen sene aldığı bir kararla Pakistan'ı SAARC ülkelerinin dahil olduğu bilimsel veriler paylaştıkları ve ileri araştırma verilerine erişim izni verdikleri Ulusal Bilgi Ağı'ndan çıkardı.
Uzmanlar SAARC'ın Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışma sebebiyle, hiçbir zaman aktif bölgesel bir foruma dönüşmediğini belirtiyor. SAARC üyeleri arasındaki ticaret GSYH'lerinin yalnızca yüzde 1'i civarında kaldı. Buna karşın, 10 Güney Asya ülkesinin dahil olduğu ve SAARC'a göre nispeten küçük ASEAN'da ise bu oran yüzde 10 civarında.