Terleme, sinirlilik ve çarpıntı gibi belirtilerle kendini gösteren, eğer önlem alınmazsa, kan şekerini yükseltmek için şekerle müdahale edilmediği durumlarda kişide konsantrasyon kaybı, uyku hali ve hatta komaya kadar gidebilen, ağır nörolojik belirtiler gösteren, hipoglisemi hakkında tüm merak ettiklerinizi yazımızda bulabilirsiniz.
Hipoglisemi rahatsızlığı, kanda anormal derecede düşük bir şeker seviyesine veya glikoza işaret etmektedir. Hipoglisemi başlı başına bir hastalık değildir, diğer sağlık sorunlarının bir işaretidir. Hipoglisemi genel olarak diyabetle bağlantılıdır, ancak diğer birçok durum da kan şekeri düşüklüğüne sebep olabilir.
Kan şekeri düzeyi desilitre başına 70 miligram (mg / dL) ya da litre başına 3.9 milimol (mmol / L) ya da altında olduğu değerlerde, hipogliseminin acil tedavisi gerekmektedir. Aksi takdirde daha ciddi sorunların ortaya çıkma olasılığı vardır. Kan şekerinin düşük seviyede olması halinde yüksek şekerli yiyecekler, içecekler veya kan şekerini yükselten ilaçlarla kan şekerinin normal seviyeye döndürülmesi gerekmektedir. Kalıcı bir tedavi uygulamak için ise hastalığın altında yatan sebepler bulunur ve bu sebeplerin ortadan kaldırılması için tedaviye başlanır. Hipoglisemi tedavi edilmediği zaman, hipoglisemi atakları ve bilinç kaybına sebep olabilir. Hatta daha ciddi vakalarda ölümcül olma durumu bile bulunmaktadır. Bu yüzden hastalar hipoglisemi ile yaşamayı öğrenmeli ve bunun için gereken tedavileri zaman kaybetmeden yaptırmalıdırlar.
Buna ek olarak hipogliseminin bir türü olan reaktif hipoglisemi de son zamanlarda çok yaygın görülmektedir. Genel tanım olarak reaktif hipoglisemi, yemek yedikten sonra kan şekerinin hızlıca aşağılara düşmesidir. Bu durum tüketilen gıda ve mide durumlarıyla bağlantılıdır. Aç halde tüketilen şekerli gıdalar kan şekerinin hızlıca yükselerek aniden düşmesine sebep olur. Bunun yanında bağırsak ve mide ameliyatı geçiren kişiler gıda tükettiklerinde, alınan gıdanın hızlı şekilde mideden geçerek emilip kana karışması durumu meydana gelebilir. Bu sebeple pankreas yoğun bir insülin üretimi yapar ve kan şekeri birden düşer. Her iki durum da reaktif hipoglisemi olarak isimlendirilir.
Hipoglisemi belirtileri kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Genel olarak erken hipoglisemi belirtileri ve semptomları şunlardır:
Daha şiddetli ve ileri düzeydeki hipoglisemi ise nöbetlere sebep olur ve ani bilinç kayıplarına yol açar. Bu belirtileri gösteren bir kişinin hasta olup olmadığının anlaşılması için hipoglisemi testi yapılması gerekmektedir. Bu test esnasında vücuda bir miktar şeker yüklemesi yapılır. Bir süre sonra kan testi yapılarak kandaki şeker düzeyi ölçülür. Şeker seviyesinin belli bir düzeyin altında olması durumunda hipoglisemi tanısı konur.
Hipoglisemi, kan şekerinin çok düşük olduğu hallerde ortaya çıkar. İşte başlıca hipoglisemi nedenleri şunlardır:
Hipogliseminin anlık ve acil tedavisi, ciddi sonuçlara yol açmaması bakımından oldukça önemlidir. Kan şekerinin hızlı bir şekilde normal düzeylere gelebilmesi için vücutta kolayca şekere dönüştürülebilen yağ ve protein içermeyen şekerli gıdaların vücuda alınması gerekmektedir. Bunlar glikoz tabletleri, meyve suları, şeker veya bal olabilir. Bu gıdalar vücuda alındıktan 20 dk. sonra kan şekeri tekrar ölçülmelidir. Eğer kan şekeri hala olması gereken değerin altında seyrediyorsa bu gıdalardan tekrardan alınması gerekiyor. 20 dk. sonra tekrar bir ölçüm daha yapılarak son durum kontrol edilir. Kan şekeri normal seviyeye döndüğünde atıştırmalıklar ya da yemek yemek gerekmektedir. Bu, vücudun glikojen depolarının dolmasına yardımcı olur.
İleri seviye hipoglisemi bayılmalara neden olabilir. Böyle durumlarda hastaya glukagon enjeksiyonu yapacak birisi mutlaka olmalıdır. Glukagon, kan şekerini yükseltmeye yarayan reçeteli bir ilaçtır ve ileri düzey hipoglisemisi olan hastalarda kullanılmaktadır. Glukagon reçete edilmiş kişilerin aile bireylerinin bu enjeksiyonu uygulamayı öğrenmesi oldukça önemlidir. Çünkü bayılma hallerinde bu enjeksiyonun uygulanabilmesi hayati derecede önem taşır. Bunlara ek olarak hastalığın kontrol altında tutulabilmesi için hipoglisemi diyeti uygulamak da gerekebilir ve bu yüzden bir uzman ile birlikte diyet hazırlanması önemlidir. Bu diyete aksatılmadan uyulması en etkin tedaviler arasında bulunmaktadır. Öğünler arasında bulunan zamanlar planlanırken hastanın kan değerleri dikkate alınır. Hastanın tüketip tüketmemesi gereken besinler tespit edilerek uygun bir diyet programı hazırlanır ve hastanın bu diyete uyması istenir. Diyete uyulması durumunda hipoglisemi kontrol altında tutulabilir ve hasta daha sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürmeye devam eder.
Eğer siz de hipoglisemi belirtileri gösteriyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna giderek muayene olmanızda yarar vardır.