İlk bakışta başlık ile çok bağlantı kuramayabilirsiniz lakin konumuz; Volkan Demirel ve onun Milli takım serüveni..
Yıl 1995, Premier ligde amansız bir şampiyonluk mücadelesi var. M.United lider Blackburn’u bir önceki hafta Cantona’nın golü ile 1-0 yenmeyi başarmış. Güney Londra’da Crystal Palace’ı mağlup etmesi durumunda liderliğe yeniden yükselecek. Dakikalar 48’i gösteriyor.. Kaleci Schmeichel’in kullandığı topta Cantona ve Shaw’ın mücadelesi sonrası, oyun kurallarına aykırı hareketinden dolayı Cantona kırmızı kart ile cezalandırılıyor. Cantona malzemeci Norman Davies ile soyunma odasına doğru ilerlerken sürekli Palace’li taraftarların sözlü tacizine maruz kalıyor ve bir anda film kopuyor. Cantona dünya futbol tarihine geçen o ‘uçan tekmesini’ sallıyor. Tabiki İngiltere Futbol Federasyonu bu duruma sessiz kalmıyor ve Cantona tam 9 ay futboldan men ediliyor. Hakkında bir daha Manchester’da forma giyemeyeceğinden tutunda, futbolu bırakacağına dair bir düzine söylenti çıkıyor. Ama Cantona tam 9 ay sonra üstelik bir Liverpol maçıyla sahnelere geri dönüyor. O sezon 13 Premier lig, 5’de FA cup olmak üzere 18 golle takımın hem Lig şampiyonu hemde FA cup şampiyonu olmasında başrol oynuyor. Yani anlayacağınız efsane ara versede geri dönmüş oluyor..
Bir çok açıdan farklı olsada bizim hikayemiz ise şöyle; 17 Kasım 2014 Türk Milli takımı Türk Telekom Arena’da Kazakistan ile karşılaşacak. Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel, ezeli rakibinin sahasında oynanacak milli maç için ısınmaya çıkıyor. Lakin küfürlerin ardı arkası kesilmiyor. Volkan hala maça makul bir süre varken durumu teknik heyete bildirip bu maça çıkamayacağını bildirip eldivenleri teslim edip stadtan ayrılıyor.. Dikkatinizi çektiyse, Volkan dönüp o taraftara saldırmıyor, ya da maç içinde kırmızı kart görüp takımı yalnız bırakmıyor. Isınmaya çıkan her futbolcunun başına gelebileceği gibi sakatlanıyor bir nevi ve kadrodan azlini talep ediyor. Volkan’ın ısınırken örneğin elinin üzerine düşüp sakatlanması ile dikkatini toplayamayıp maça konsantre olamaması arasında hiç bir fark yok. Biri fiziksel biri mental sakatlık. Buna rağmen 2009-2010 sezonu hariç son 10 yılın en iyi kaleci performansını sergileyen Volkan’a belkide bir daha açılmamak üzere kapanıyor milli takım kapıları.
Malum Euro 2016’ya az kaldı ve Milli takım 2 tane hazırlık maçı oynayacak. Beklentilerin aksine Fatih hoca Volkan’ı yine davet etmedi kadroya. Üstelik kendisine Volkan’ı soran gazetecileri de fırçaladı. Peki Fatih hocam haklısın.. lakin şunu söyle en azından ‘Hırsızın hiçmi suçu yok’?