Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin sanayi, tarım ve ticari gelişiminde ilk fitillerin ateşlenmesi bakımından Adana’nın özel bir önemi bulunduğunu belirterek, “Adana geleceğin ticaret ve ihracat merkezidir. Adana geleceğin İstanbul’udur. İçerisinde bulunduğumuz süreçte artık dünyaya açılan, dünyayı kucaklayan bir Adana var” dedi.Adana İli Odalar ve Borsalar Müşterek Toplantısı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katılımlarıyla Adana Ticaret Odası’nda gerçekleştirildi. Adana’daki Oda ve Borsalar adına toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Türkiye için yerel seçimlerin tamamlanmasıyla birlikte yeni bir dönem başladığını belirtirken, “Artık tüm mahalli idareler, kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, Oda ve borsalar, hatta siyasi parti ve örgütlerin de dahil edilmesiyle zincirin tüm halkalarının bir araya getirilerek birlik ve beraberlik oluşturulmasının tam zamanıdır” diye konuştu.Konuşmasında Adana ekonomisinin daha ileri noktalara taşınabilmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını, bu kapsamda üyelerinin ihracat konusunda bilgilendirilmesi ve eğitilmesinin yanı sıra, düzenledikleri yurtdışı fuar katılımları ve iş ziyaretleriyle yeni pazarlar keşfedilerek ihracatın artırılabilmesine yönelik önemli girişimlerde bulunduklarını kaydeden Menevşe, “Odamızın 120. yaşını kutladığı 2014 yılında Adana artık ihracata kenetlenmiştir” dedi.Toplantıda, “Adana’dan Dünya ve Türkiye Ekonomisine Bakış” başlıklı sunumunu yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, verimli topraklar üzerinde kurulan Adana’nın binlerce yıldır ticaretin merkezinde bulunan bir kent olduğunu, Türk ekonomisi ve sanayisinin gelişiminde de öncülük ettiğini söyledi.“Türkiye sanayiyi, makinayı tanımadan önce, Adana’da sanayi ve makina vardı” diyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Allah size Türkiye Cumhuriyeti’nin en mümbit, en bereketli topraklarını vermiş. Müthiş bir potansiyeliniz var. Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu içerisine son 10 yıl içerisinde, Adana’dan 10, bölgeden ise 66 firma girerek kendi başarı hikayelerini yazmış bulunmaktadırlar. Adana günümüzde de bulunduğu stratejik konumu, hava, kara, deniz ve demiryolu ulaşım imkanları ve enerji yatırımlarıyla bir dünya kenti olma yolunda hızla ilerlemektedir. Adana geleceğin ticaret ve ihracat merkezidir. Adana geleceğin İstanbul’udur. İçerisinde bulunduğumuz süreçte artık dünyaya açılan, dünyayı kucaklayan bir Adana var. Bu açıdan herkes bu hedefe odaklanırsa başarıyı yakalamak çok daha kolay olacaktır. Çünkü birlik ve beraberlikte rahmet vardır. Bu anlamda Adana Ticaret Odamızın 2014’ü ihracat yılı ilan etmiş olmasını çok doğru buluyor ve destekliyorum. Çünkü ülkemizin aydınlık geleceği üretimimizin ve ihracatımızın artırılmasına bağlıdır ” dedi.Türkiye ekonomisinin 2013 yılında yüzde 4 büyüdüğünü, buna karşın büyüme grafiğindeki genel düşüşün dikkati çektiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, özel yatırımların ekonomik büyümeye katkısının geçen yılın 3. çeyreğinde yüzde 0,7'ye, 4. çeyrekte ise yüzde 0,9'a yükseldiğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, "Beni sevindiren, 1 milyon 500 bin tüccar-sanayicinin başkanı olarak benim için güzel olan 2013'ün 2. yarısından itibaren özel sektörün yatırımlarının artma trendine girmesi. Bu, Türk özel sektörünün yurt içi ve yurt dışındaki çalkantıların geçici olduğuna inanıp, geleceğe umutla baktığının en somut göstergesi. Bu anlamda Türkiye'nin müthiş bir ajandası, başarı hikayesi var. Milli gelirde 4 bin dolardan 10 bin dolara çıktık. En umutsuz olduğumuz dönemde yaptık, 2002'den sonra yaptık biz bunu. Ama önümüzde müthiş bir yol haritası var. Biz bunu yapacağımıza inanıyoruz. Dışarıdan gelecek negatif etkileri üreterek, çalışarak bertaraf edebiliriz diyorum. Yeter ki birbirimizin üzerindeki negatifliği alalım”diye konuştu.Türk özel sektörü temsilcisi oda ve borsa üyesi 2 bin 570 kişiyle yapılan anketten alıntılar yapan Hisarcıklıoğlu, Türk özel sektörünün Türkiye'nin geleceğine ümitle baktığını söyledi. Özel sektörün tartışmalardan sıyrılarak ekonomik gelişme ve büyüme odaklı ajandaya geri dönmeyi istediğini aktardı.Temelleri güçlü bir finans sektörünün bu ülkeye güç katacağını, buna karşın hizmet ve komisyon ücretlerinde makul oranlara dönülmesi gerektiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, bankalara tepki gösterirken, reel sektöre daha fazla destek olmaya çağırdı. Hisarcıklıoğlu, bankaların aldıkları hizmet ve komisyon ücretlerinin, mevduat için verdikleri her 100 lira faize oranla 2011 yılında 36 lira, 2012 yılında 46 lira ve 2013 yılında ise 53 liraya yükseldiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu eleştirilerini şöyle dile getirdi:“Bankaların Türkiye'nin toplamındaki mevduat sahiplerine ödediği faiz 100 lirayken toplam hizmet ve komisyon gideri olarak hepimizden topladığı para 2011'de 36 lira. Şimdi bu rakam 2013'te yine 100 lirayken, bütün mevduat sahiplerine 100 lira faiz öderken, şimdi tekrar hizmet ve komisyon giderleri olarak aldıkları para 53 lira olmuş. Eğer bu trend böyle giderse, kimse buna 'dur' demezse, 5 sene sonra bankalar verdikleri faizin karşılığını bırakın, o kredi faizlerini buradan alacak. 'Hizmet' ve 'komisyon' deyip alacak. Bu müthiş bir vicdansızlık.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz