1990’lı yıllarda Güneydoğu’da PKK ile giriştiği kanlı mücadeleyle gündeme gelen ve vahşi cinayetleriyle hafızalara kazınan Hizbullah, internet sitesinden yayınladığı 17 sayfalık bir manifestoyla geri döndüğünü duyurdu.
Örgütün cezaevinde bulunan dokuz yöneticisi 3 Ocak 2011’de tutukluluk sürelerini sınırlayan kanunun hayata geçmesi üzerine tahliye edilmiş ve sonra da yurtdışına kaçmıştı.
Bir iddiaya göre Hizbullah’ın üst düzey yöneticisi olarak gösterilen Edip Gümüş ve Cemal Tutar’ın da aralarında olduğu dokuz kişi Van üzerinden İran’a geçti. Taraf muhabiri Arzu Yıldız’ın İçişleri Bakanlığı kaynaklarına dayanarak 15 ocakta yaptığı habere göre de Hizbullahçılar Akçakale üzerinden Suriye’ye kaçtı. 17 Ocak 2000’de Beykoz’da öldürülen örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun yerini alan “Dayı” lakaplı İsa Altsoy’un ise uzun yıllardır İran’da yaşadığı iddia ediliyor.
**İslamî ölçülerde çözüm**
Hizbullah’ın yayınladığı bildirinin ayrıntılarına gelirsek, 1979’da Hüseyin Velioğlu liderliğinde Batman’da kurulan Hizbullah’ın amacı şöyle özetleniyor: “Hizbullah Cemaati, Kürt halkına yönelik inkâr, asimilasyon ve baskıyı reddetmekte, imkânları ölçüsünde buna karşı durup mücadele etmeyi bir vazife olarak görmektedir. Hizbullah bu sorunu İslami dünya görüşü çerçevesinde ele alarak değerlendirmeyi ve İslam’ın ölçüleri dâhilinde çözüme kavuşturmak için mücadele etmeyi görevi olarak görmektedir.”
Çalışma sahası olarak “Kuzey Kürdistan”ı esas alan (Doğu ve Güneydoğu) Hizbullah’ın hedefi bildiride şöyle formüle edilmiş: “Hizbullah Cemaati, Kürt halkının İslami ve insani haklarının güvence altına alınacağı anayasal çözüm, özerklik, federasyon ve bağımsızlık gibi tüm seçeneklerin tartışılabileceğini düşünmektedir. Kürtçenin resmî dil olması ve başta eğitim, öğretim olmak üzere Kürt halkına her alanda Kürtçe ile hizmet verilmesi için gerekli çabayı gösterir.”
Hizbullah’ın yabancı devletlerle ilişki kurabileceği de bildiride yer bulmuş: “Hizbullah, aynı amaç ve hedefler doğrultusunda mücadele eden İslami devletler ile cemaat ve grupların biraraya gelip güç ve kuvvetlerini birleştirmeleri gerektiğini düşünmektedir.”
PKK ve BDP’ye mesaj içeren bölümde ise, şunlar var: “Hizbullah, inanç ve ideolojisi ne olursa olsun hiçbir cemaat, tarikat, parti, örgüt, grup veya siyasi oluşumla yersiz sürtüşmelere girmeyi uygun görmemektedir. Ancak varlığına yönelik saldırıları da kabul etmemektedir. Böylesi bir durumda meşru müdafaa hakkını kullanarak, gerekli gördüğü her türlü tedbire başvurur.”
Hizbullah’ın geri dönüşünün zamanlaması çok tartışılacağa benziyor. İran, Suriye ve Irak ile ilişkilerin gerginleştiği bugünlerde, örgütün yeniden harekete geçmesi ne kadar rastlantı bilinmez. Ancak dış etkilere bir de Güneydoğu’daki son durumu eklemek gerekiyor. KCK operasyonlarıyla örgütü baskı altında tutacak unsurlar bütünüyle olmasa da temizlenmiş durumda. Bu açılardan bakıldığında koşullar Hizbullah’ın yeniden ortaya çıkması için oldukça elverişli görünüyor.
**Örgütün yapısıyla ilgili bölüm şöyle:**
**Adı:** Hizbullah
**Kuruluş Tarihi:** 1979
**Kurucu Rehberi:** Hüseyin Velioğlu
**Cemaatin Temel Organları:**
1. Rehberlik Kurumu
2. Merkez Yönetim Kurulu
3. İslami Şura
4 Disiplin ve Denetleme Kurulu