Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güney bölgesinde yaklaşık 10 patlama sesinin ardından dumanlar yükseldi. Patlamalar, Netanyahu'nun BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan sonra gerçekleşti.
Lübnan'ın resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesindeki Hureyk Mahallesi'nin bir dizi hava saldırısıyla hedef alındığı belirtildi.
İsrail basını, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın hedef alındığını öne sürdü.
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, savaş uçaklarının Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesinde Hizbullah ana karargahını hedef aldıklarını açıkladı.
Hizbullah'ın karargahını sivil yapıların altına gizlediğini savunan Hagari, hedef aldıkları isme ilişkin bilgi paylaşmadı.
İsrail basını ise İsrail ordusunun Beyrut'taki bombardımanında Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı hedef aldığını öne sürdü.
İsrail'den Yediot Ahranot gazetesi, Beyrut saldırısının gerçekleştiği anlarda Netanyahu'nun BM'de basın toplantısı düzenlediğini ve askeri danışmanının yanına gelmesinin ardından basın toplantısını hızla terk ettiğini yazdı.
İsrail ordu radyosunun haberinde, savaş uçaklarının Beyrut'ta hedef aldığı noktada "Nasrallah'ın bulunup bulunmadığını ordunun araştırdığını" ve bu saldırıda "sığınak delici" bombalar kullanıldığı belirtildi.
Öte yandan, Hizbullah'a yakın el-Menar televizyonu saldırıda dört binanın yıkıldığını paylaştı.
İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği son saldırılarda ilk belirlemelere göre, 6 kişi hayatını kaybetti, 91 kişi yaralandı.
İsrail medyası, saldırının Nasrallah'ın binaya girdikten sonra gerçekleştiğini duyurdu.
Ayrıca, Netanyahu'nun ABD'de saldırıya onay verdiği ana ait görüntüler ortaya çıktı.
Saatler sonra açıklama yapan bir Hizbullah yetkilisi, Nasrallah'ın yaşadığını ifade etti.
Hizbullah'la 8 Ekim'den beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan makamlarına göre, şiddetlenen hava saldırılarında 773 kişi ölürken, bombardıman nedeniyle ülke içerisinde 150 bine yakın kişi yerinden oldu.
Hizbullah ise İsrail ordusu tarafından ülkenin güney ve doğu bölgelerine yönelik devam eden yoğun bombardımana karşı füzeli saldırılarla karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar açıklanmadı.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Suriye'ye göç edenlerin de olduğu belirtiliyor.
Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 31 Ağustos 1960'da başkent Beyrut'ta dünyaya geldi.
Nasrallah, ülkenin güneyinde yer alan Sur kenti sakini babasının iş bulmak için geldiği Beyrut'un kuzeydoğusundaki Burc Hamud bölgesinde doğdu.
Lübnan'da iç savaşın başladığı 1975 yılında 15 yaşında olan Nasrallah, ailesiyle birlikte memleketi Sur kentine bağlı el-Bazuriye köyüne döndü ve orada Şiî Emel Hareketi'ne katıldı.
Irak ve İran'daki Şii merkezlerindeki "havza" diye adlandırılan okullarda dini eğitim alan Nasrallah, daha sonra Lübnan'a dönerek Emel Hareketi'nin lideri Abbas Musevi'nin kurduğu okulda öğrenim gördü.
İsrail'in 1982'de Lübnan'ı işgal etmesinden sonra Hizbullah örgütüne katıldı. Abbas Musevi'nin 1992'de İsrail tarafından öldürülmesinden sonra 12 Şubat 1992'de Hizbullah'ın genel sekreteri seçildi.
İsrail - Lübnan Savaşı sırasında 14 Temmuz 2006'da Nasrallah'ın birkaç saat önce ziyaret ettiği büro, İsrail'in attığı bombalarla imha edildi. Ancak Nasrallah, sağ kurtulmayı başardı.
Hizbullah'ın 2000 yılında güney Lübnan'ın 22 yıl süren İsrail işgalinden kurtarılmasında ve ardından Temmuz 2006 savaşında İsrail'e karşı oynadığı rol, Nasrallah'a büyük prestij kazandırırken, 2006 Lübnan Savaşı'nın galibi, birçok Orta Doğu ülkesinde Hizbullah olarak görüldü.
Nasrallah ayrıca Lübnanlı ve Arap esirler ile İsrail tarafından alıkonulan direnişçilerin cesetlerinin iade edilmesi için takas anlaşması yapılmasında da önemli bir rol oynadı.
Hamasetli konuşmaları ve güçlü kişiliği, Arap ve İslam dünyasında kendisine popülerlik kazandıran faktörler olurken, konuşmaları geniş yankı ve ilgi gördü.
Ancak 2011'de patlak veren Suriye devriminin bastırılmasında Hizbullah'ın Beşşar Esed rejiminin yanında yer almasının ardından Nasrallah bu popülerliğini büyük oranda kaybetti.
Hizbullah, İran'ın desteklediği diğer silahlı hareketlerle birlikte, Esed rejiminin Suriye'de devrimcilere karşı başlattığı savaşa katılmak suretiyle Suriye'nin birçok kasaba ve şehrinde katliamlar gerçekleştirerek milyonlarca Suriyelinin yerinden edilmesine katkıda bulundu. Bu da Hizbullah'a, onun yönetimine ve özellikle de Nasrallah'a ciddi eleştirilerin yöneltilmesine neden oldu.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenlemesi üzerine Nasrallah'ın adı tekrar gündeme geldi.
Nasrallah, Filistin direnişini desteklemek için Lübnan'ın güneyinde İsrail'e karşı bir cephe açıldığını duyurdu ve bu cephenin Gazze'deki savaş bitene kadar sakinleşmeyeceğini birçok konuşmasında söyledi.
Bununla birlikte Nasrallah açılan bu cephenin Filistin’e destek cephesi olduğunu vurgulayarak, İsrail’le topyekün bir savaşa girmek istemediklerini ima etti.
Kaynak: AA