Hocalı katliamı için suç duyurusu

İSTANBUL (İHA) - Büyük Hukukçular Birliği Başkanı avukat Kemal Kerinçsiz, 1992 yılında meydana gelen Hocalı Katliamı ile ilgili olarak aralarında Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan'ın da bulunduğu 78 kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Katliamın baş sorumlusunun Koçaryan ve ismi geçen diğer kişilerin olduğu ifade edilen suç duyurusunda, "Hocalı soykırımı, terör olaylarının tamamı Robert Koçaryan'ın talimatı ile kanunsuz silahlı örgüt mensupları tarafından yerine getirilmiştir" denildi. Avukat Kemal Kerinçsiz'in hazırladığı suç duyurusunda, 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Hocalı Köyü'nde meydana gelen katliamda 63 çocuk, 106 kadın, 70 ihtiyar olmak üzere toplam 613 kişinin acımadan öldürüldüğü ve 5 bin Azerbaycan vatandaşının da halen kayıp olduğu belirtildi. Hocalı katliamıyla ilgili yaşanan vahşetin de ayrıntıları ile anlatıldığı dilekçede, fotoğraf ve tanık ifadelerinin yanısıra Fransız ve Rus gazetecilerin izlenimleri de delil olarak gösterildi.

Reklam
Reklam

Koçaryan ve diğer şüphelilerin 'soykırım yapmak', 'insanlığa karşı suç işlemek', 'ağırlaşmış işkence yapmak' suçlarından cezalandırılması istenilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:

"Şüpheli Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçeryan'la birlikte soykırım ve insanlık suçlarını işleyenlerin isimleri zikredilmiş ve halen Erivan'da yaşayan teröristlerin haklarında TCK 13/1-a bendi uyarınca resen soruşturma yapılarak CMK 13 ve 14. maddelerine istinaden, haklarında isnat edilen suçlardan ötürü cezalandırmak amacıyla kamu davası açılmasına, suçların niteliği dikkate alınarak CMK 100. madde uyarınca tutuklanmaları için Sulh Ceza Mahkemesi'ne müracaat edilmesine, şüphelilerin ikametleri ve yaşadıkları yerin yurtdışında olması dikkate alınarak, haklarında çıkarılacak arama ve tutuklama kararlarının infazı için İnterpol'e yazı yazılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim."

Dilekçede ayrıca Fransız gazeteci gazeteci Jan İv Yunet'in şu sözleri de yer aldı:

"Biz Hocalı faciasının şahidiyiz. Biz Hocalı'yı koruyanların yüzlerce sivil halkın, kadınların, çocukların, ihtiyarların cesetlerini kendi gözlerimizle gördük. Ermeniler bizim helikopterleri de ateşe tuttukları için video çekimini sona erdiremedik. Lakin yükseklikten gördüklerimiz de yapılan gaddarlığı anlamak için yetiyordu. Bu çok ürpertici bir manzaraydı. 5-6 yaşındaki çocukları, bebekleri, gebe kadınları merhametsizce katleden Ermeni cellatları hiç kimseyle karşılaştırılamazlar."

Reklam
Reklam

Katliamla ilgili olarak Moskovskiy Komsomolets gazetesinde Neftyanoy Sindrom isimli gazeteci de şunları anlatmıştı:

"Esirler var. Lakin daha onlar yaşamağa yaramıyorlar. Kışın onları sabahleyin yalınayak karın, buzun üzerine çıkarıyorlar. Tepelerinden soğuk su döküyor, başlarında şişe kırıyor, sonra yeniden koğuşlarına salıyorlardı. Asıl işkencelerse zaten bundan sonra başlıyordu. Parmaklarını kapının arasında sıkıştırıyor, bağırttıkça lastik copla dövüyorlardı. Bunların bir çoğu bu işkencelere dayanamayarak deli oluyordu. Bir sonraki köyün işgalinde bir Ermeni'nin bir çocuğu alıp, ikiye böldüğünü gördüm. Sonra çocuğun bedeninin bir parçasıyla annesinin yüzüne ve başına o kadar vurdu ki, evladının kanına bulanan zavallı kadın deli olup, gülmeye başladı."