Hollandalı kuryelere 39 yıl hapis istemi

İSTANBUL (İHA) - Hollanda'ya bavullarla 20 kilogram eroin götürmek üzereyken Atatürk Havalimanı'nda yakalanan 3 Hollandalı kuryenin de aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 11 sanığın 39 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalarına başlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 3'ü Hollanda asıllı kadın kurye olmak üzere 7 tutuklu sanık hazır bulundu. Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Derya Uğurlu, çocuklarının ayrıldığı eşi tarafından İstanbul'a kaçırıldığını öne sürerek, "Çocuklarımı eski eşimden almak istiyordum. Bunun için avukat tutmam gerekiyordu. Avukata verecek param olmadığından Hollanda'da tanıştığım Fırat Serdar'ın, '15 bin euro karşılığında kuryelik yap' teklifini kabul ettim. Serdar Hollanda'dan başka kızların da geleceğini söyleyerek benden onlara yardımcı olmamı istedi. Hollanda'dan şu anda burada tutuklu bulunan 2 kızın da aralarında bulunduğu 4 kız geldi. İstanbul'da kızlara yardımcı oldum. Çocuklarımı alabilmek için Serdar'ın bana teklif ettiği 15 bin euroya ihtiyacım vardı, ondan dolayı bu işi yaptım. Bu işe bulaştığım için pişmanım" dedi.

Reklam
Reklam

Duruşmada söz alan Hollanda uyruklu Siham Ouanouch ise uyuşturucu kuryesi olduğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu belirtti. Derya tarafından kendisine verilen valizlerde markalı elbiseler olduğunu bildiğini öne süren Ouanouch, valizlerde uyuşturucu madde olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Ouanouch, "Havalimanında ilk noktada çok arandım. X-ray cihazından geçerken polisler valizi açmamı söyledi. Derya'dan aldığım şifre ile valizi açtım. Benim eşyalarım vardı, başka bir şey gözükmedi. Derya Uğurlu İstanbul'da bize çok yardımcı olduğu için valizi götürmeyi kabul etmiştim. Polislerden eroin kelimesini duyunca korktum şoka girdim. Eroin olduğunu bilseydim kesinlikle bu valizleri Hollanda'ya götürmeyi kabul etmezdim" diye konuştu.

Mahkeme heyetinin soruları karşısında Ouanouch'un sık sık ağladığı görüldü. Suçlamaları kabul eden sanık Nebehattin Lekesiz ise "Para konusunda sıkıntım vardı. Fırat Serdar adında bir arkadaşımdan para istedim. O da bana, '2 valizimi bir süre sakla, ben sana 10-15 bin euro vereceğim' dedi. Bana bir arkadaşının gelip bavulları alacağını söyledi, ben de teklifini kabul ettim. Bavullarda uyuşturucu madde olduğunu biliyordum. Daha önce Hollanda'dan tanıdığım Derya Uğurlu beni arayınca valizleri ona vereceğimi öğrendim. Valizleri Derya Uğurlu'ya verene kadar yaklaşık 35 gün Bakırköy'deki optik dükkanımda tutum. Derya Hanım'ı Hollanda'dan tanırım. Derya Hanım Türkiye'ye gelince buluştuk. Ancak valizleri hemen teslim etmedim. 10-15 gün sonra da valizleri Ataköy'de Derya Uğurlu'ya teslim ettim. Ataköy'de Mehmet Ali Hakan Karakılıç'ın evi vardı, oraya gittim. Sabaha doğru Derya Uğurlu'yu arayarak adresi verdim. Derya Uğurlu yanında Nasoua Aouassar ve Siham Ouanouch ile geldi. Valizleri arkadaşımın evine çıkartmamıştım. Arabanın bagajında bırakmıştım. Derya ile yanındaki kadınlar önce yukarı eve çıktılar. Daha sonra hep birlikte aşağıya indik. Valizleri Derya Uğurlu'ya verdim. Derya Uğurlu da valizlerden birini Nasoua Aouassar, diğerini Siham Ouanouch alarak ayrı ayrı taksiye binip gitti. Biz Derya Uğurlu ile Mehmet Ali Hakan Karakılıç'ın Halkalı'daki evine gittik. Bu işin karşılığında açık kimliğini bilmediğim Fırat Serdar bana 10-15 bin euro yardım edecekti" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Duruşmada söz alan diğer sanıklar ise haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.