Horluyor ve uyukluyorsanız okuyun

Geceleri horluyorsanız, gündüzleri uyukluyorsanız, başınız ağrıyorsa, cinsel isteksizlik, sinirlilik, unutkanlık, huzursuzluk gibi şikayetleriniz varsa, şişmansanız, tansiyonunuz yükseliyorsa, bu yazıyı dikkatle okuyun.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, son yıllarda tanınan ve üzerinde en çok konuşulan hastalıklarından biri de 'Uykuda Solunum Durması Sendromu' ya da Uyku Apne Sendromu' olduğunu açıklıyor. Uyku apnesinin bir hastalık olarak önemi son 30-40 yıl içinde anlaşılmıştır. Zamanında tanınıp tedavi edilmediğinde yaşam kalitesi ciddi olarak bozulmakta, trafik kazalarından, cinsel fonksiyon bozukluklarına, baş ağrılarından, hipertansiyona ve kalp krizlerine, hafız kayıplarından iş yaşamında başarısızlıklara kadar pek çok olumsuzluğa ve hatta ölümlere neden olabilmektedir.

Reklam
Reklam

Apne, ağız-burun yolunda hava akımının, yani solunumun durması anlamında bir kelimedir. Tıbbi olarak apne deyince ağız-burun yolunda hava akımının en az 10 saniye süreyle durması anlaşılır. Apnenin bir hastalık olarak kabul edilebilmesi için bir saatte en az 15 veya bir uyku süresince 35'den fazla olması gerekir, çünkü tamamen sağlıklı insanlarda da normal uyku sırasında apne, yani solunumun durduğu dönemler vardır.

Uyku Apnesi yani uykuda solunumun durması, ya merkezi sinir sistemindeki bir bozukluktan veya solunum yollarındaki tıkanıklıktan kaynaklanır. Bazen her iki bozukluk aynı anda da bulunabilir. Uyku apnesinin en sık rastlanan nedenleri solunum yolları tıkanıklığı ile ilgili olanlardır.

Risk faktörleri:

Uyku apnesi erkeklerde kadınlara göre iki misli fazla görülür. Her yaşta rastlanabilir, ancak hastaların çoğu orta ve ileri yaşlardaki kişilerdir. Şişmanlık ve boynun geniş olması en önemli risk faktörlerindendir. Vücut kitle endeksinin 27'den ve boyun çevresinin 45 cm' den fazla olması USDS için risk faktörüdür.

Reklam
Reklam

Üst solunum yollarında daralmaya neden olan bademcik ve geniz eti büyümeleri, burun kemiği eğriliği, çene küçüklüğü gibi durumlar da apne riskini artırır. Hipotroidi (troit hormonlarının azalması), alkol, uyku ve sakinleştirici ilaçlar da apne oluşumunu kolaylaştırabilmektedir.

En önemli belirti horlama

Uyku Apne Sendromu' nun en sık rastlanan ve en iyi bilinen belirtisi horlamadır. Çoğumuz için sadece yanımızda bulunan kişiyi rahatsız eden bir çeşit gürültülü solunum olan horlama hastaların %95'inde vardır. Horlama başlangıçta az ve sadece alkol ya da yatıştırıcı bir ilaç alındıktan sonra ortaya çıkarsa da, giderek şiddetlenebilir ve hatta bazen eşlerin boşanmalarına neden olabilecek boyutlarda bile olabilir.

Hastaların eşleri, gece boyunca defalarca horlamanın kesilmesini takiben solunumun durduğunu ve sonra gürültülü bir horlama ile tekrar nefes almaya başladıklarını gözlemlerler. Bazı hastalar ise gece içinde boğulma duygusu ile birden korku ve panikle uyanırlar. Bazıları da gece sık sık idrara çıkarlar.

Reklam
Reklam

Uyku sırasında ani ölümlerin hem erişkinlerde ve hem de çocuklardaki önemli nedenlerinden birinin Uyku Apne Sendromu olduğu unutulmamalıdır.

Uyku Apne Sendromu olan hastalar sürekli olarak yorgun, halsiz, sinirli ve keyifsizdir. Gündüzleri otururken, televizyon seyrederken, gazete okurken uyuklarlar. Araba kullananlar direksiyon başında uyuya kalıp trafik kazalarına ya da makine kullananlar iş kazalarına neden olurlar. Pek çok hastada sabah baş ağrıları, unutkanlık, konsantrasyon bozuklukları, sinirlilik, huzursuzluk, kişilik değişiklikleri, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık gibi belirtiler vardır. Bunlar hasta erişkin ise iş, öğrenci ise okul yaşamında başarısızlılara neden olur.

Uykuda solunumun durması kanda oksijen basıncının azalmasına, bu da akciğer damar basıncının artmasına yol açar. Bu hastalarda daha sonra hipertansiyon ve sağ kalp yetersizliği gelişmeye başlar.

Uyku Apne Sendromlu hastaların çoğu doktora geç ve apneye bağlı olarak gelişen hipertansiyon, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları, iktidarsızlık gibi komplikasyonlar nedeniyle baş vururlar.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: