Hozat’taki Fişleme İddiaları

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyonun üyeleri, fişleme iddiaları ve İlçe Emniyet Amiri Çağlar Şan’ın intiharını araştırmak üzere geldikleri Tunceli’nin Hozat ilçesinde inceleme ve görüşmelerini tamamladı.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in başkanlık yaptığı ve CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal ve MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’ndan oluşan komisyon üyeleri, uçakla geldikleri Elazığ’dan askeri bir helikopterle dün Tunceli’ye geldi. Sabah saat 10.30 sıralarında askeri helikopterle Hozat ilçesine gelen komisyon üyeleri, ilk olarak Kaymakamlığa uğrayarak fişleme iddialarına ilişkin brifing aldılar. Komisyon üyeleri, daha sonra İlçe Milli Eğitim binasına geçerek Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak’ın da bulunduğu 43 kişi ile görüşme yaptılar. Komisyon üyeleri, İlçe Emniyet Amiri Çağlar Şan’ın intihar ettiği Emniyet Lojmanlara uğramadan il merkezine geçmek üzere helikopterle ilçeden ayrıldılar.

İlçeden ayrılmadan önce Komisyon Üyesi Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, basın mensuplarının soruları üzerine bir açıklama yaptı Aygün açıklamasında, dinledikleri kişilerin söz konusu fişleme olayını 2005-2006 yıllarında Albay Namık Dursun’un başlattığını söylediklerini, köy ve mahallelerde tek tek insanların fotoğraflarının çekilerek fişlendiğini söylediklerini dile getirerek, “Dinlediğimiz hiçbir kamu görevlisi, İlçe Emniyet Amiri, İlçe Jandarma Komutanı bu fişlerden haberdar olmadıklarını söylüyorlar. Halkın tamamının söylediği şeyleri hiçbir kamu görevlisi kabul etmiyor. Üç maymunu oynuyorlar. TBMM’de dinlediğimiz ve 2007-2011 yılları arasında görev yapan emniyet görevlileri üstü kapalı olarak bu fişlemeleri kabul ettiler. Hem hard diskin varlığını hem de onu kullandıklarını kabul ettiler ama içeriğinden haberdar olmadıklarını söylediler. Objektif olarak olayın sorumluluğunun kendisinde olduğunu kabul ettiler. Bence bu olay o açıdan aydınlandı. Emniyette meydana gelmiş bir iştir. Zamana yayılarak yapılmıştır. Komisyonumuz tarafından son 7-8 yılın mercek altına alınması işi yapılıyor. Tahminime göre 2005-2006 yıllarından bu yana ilçede çalışan tüm emniyet amirlerine soruşturma açılacak. Bulunan belgelere göre. Tabii ki bunun takdiri Cumhuriyet Savcısına aittir. Biz sadece olayı aydınlatıp kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Mahkeme değiliz” dedi.

Paris’teki taziye evine gidişiyle ilgili soru üzerine Aygün, bir cenaze evine gidişin siyaset dışı bir olay olduğunu dile getirerek, “Komşumuz öldüğünde, ilimizde bir şehit olduğunda gideriz. Bunun siyasete konu olmasını anlayamıyorum. Sakine Cansız için ve bir askerimiz içi de bu böyledir. Bir cinayet hükümlüsü içi de bu böyledir. Ben cenazeye giderim hiç kimseden izin almam. Siyasetçilere mi soracağım cenazeye gidip gitmeyeceğimi. Buna Başbakan da müdahale edemez, CHP de. Buna benim vicdanım karar verir” dedi.