HSYK Ile Ilgili Yasa Teklifi

İZMİR – Ege Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Mustafa Dora, HSYK ile ilgili yasa teklifine ilişkin "İktidar ve muhalefeti ile parlamentoda temsil edilen tüm partilerin uzlaşarak çıkardığı bir anayasa değişikliğinin ülkemizin önünü açacak çok önemli bir girişim olacağının altını çizmek istiyoruz" dedi. Dora, dernek üyesi bir grup avukatla İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Yıllarca vesayetle boğuşan Türkiye'de tam da askeri vesayete karşı önemli bir mesafe alındığını düşündükleri bir anda, 17 Aralık sabahı başka bir vesayetin ayak sesleriyle uyanıldığını söyleyen Dora, “Ülkemiz son bir aydır Cumhuriyet tarihinin belki de en ciddi siyasi ve hukuki krizlerinden birini yaşamaya başlamıştır, bunun ne kadar devam edeceği ve daha neler yaşanacağı da maalesef belli değildir. 17 Aralık olayının yolsuzlukla mücadele gibi kimsenin itiraz edemeyeceği bir olayın arkasına sığınarak, yargı üzerinden operasyonlar yapan, bürokrasisinin her aşamasında devlet iktidarının her alanında paralel ekipler oluşturan bir yapının, ülkenin seçilmiş iktidarını ve onun başbakanını zayıflatmak ve giderek devirmek için büyük bir operasyon olduğu algısı kamuoyunda ağırlık kazanmıştır” dedi. - "Açık bir bürokratik vesayet teşebbüsü" Bu operasyonun arkasındaki iç ve dış güçlerin ise bugün artık varlığının toplumun bütün kesimleri tarafından kabul edilen, devlet içindeki paralel yapının yargı ve emniyet içindeki yansıması olduğu gerçeğinin ortaya çıktığını savunan Dora, yolsuzluk iddialarının siyasal mühendislik çabalarına kılıf yapılmasının, askeri vesayetten aşina olunan yöntem olduğunu, açık bir bürokratik vesayet teşebbüsü olarak durduğunu dile getirdi. Mustafa Dora, yargının yasama ve yürütmeyi denetleyebilmesi, iktidarın keyfiliğini önleyebilmesi, öncelikle yargının bu organlardan bağımsız olmasını zorunlu kıldığını ancak 17 Aralık olayının yargının da keyfi davranışlarına karşı bir denetleme mekanizmasının olmazsa olmaz olduğunu açık bir şekilde gösterdiğini ifade etti. Bu krizin oluşmasına, kazananına ve kaybedenine bakıldığında, kazananın olmadığı, kaybededenin ise millet olduğu ve olacağı gerçeğini üzülerek gördüklerini belirten Dora, yargı ile ilgili yapılacak düzenlemelerde hukukun üstünlüğü, hakim bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerinin zedelenmemesi gerektiğini, yargının siyasi ve etnik kimliğinden temizlenerek, anayasal çerçevesi içinde evrensel hukuk ilkelerine göre hareket eden, çoğulcu, katılımcı, demokratik, akılcı ve dengeli düzene kavuşmasının önü açılması gerektiğini söyledi. Dora, bu sayede ülkede gerçekleşmiş muhtemel yolsuzlukların üzerine “bağımsız vicdanlarla” gidilebilmesinin mümkün olacağını vurguladı. - HSYK HSYK ile ilgili yapılması düşünülen değişiklikler konusunda hükümet yetkilileri tarafından muhalefet partilerine yapılan uzlaşma çağrısının herkesçe değerlendirilmesi gerektiğini belirten Mustafa Dora, şöyle konuştu: “Bu çağrıya iktidar ve muhalefeti ile parlamentoda temsil edilen tüm partilerin uzlaşarak çıkardığı bir anayasa değişikliğinin ülkemizin önünü açacak çok önemli bir girişim olacağının altını çizmek istiyoruz. Bu hükümet, attığı adımlarda siyaset dışı bir yapının devlet içine sızarak elde ettiği gücün nefesini ensesinde hissetmek zorunda bırakılıyorsa, yargı bağımsızlığı ve güçler ayrılığı gibi kavramlarla üst perdeden konuşmak çok da demokratik bir tavır gibi durmamaktadır. Çünkü en hafif ifadeyle siyasallaşmış bir yargıyla mücadelenin kendisi, yargıyı gerçek anlamda bağımsızlığa götürür. İddia edildiği gibi yolsuzluk varsa bu yolsuzluğu yapan kim olursa olsun, suçluların en kısa zamanda adil ve tarafsız yargılama yapılarak cezalandırılmalarını, paralel yapılar kurarak hukuk eliyle hukuku katledenlerin tespit edilip hukuk önünde cezalandırılmalarını talep eder paralel devlet yapılarına suça ve suçlulara karşı hukuka sahip çıkmaya devam edeceğimizi duyururuz.”