"HSYK'nın kararı talihsiz bir karardır"

ÇORUM (İHA) - Çorum'da bir grup avukat, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihracına yönelik Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) kararını endişeyle karşıladıklarını ifade etti.

Avukatlar adına konuşan Av. İsmail Yağbat, HSYK'nın kararının "hukuka, teamüllere, meslek kriterlerine ve hakkaniyete aykırı, kamu vicdanını yaralayan ve yargının bağımsızlığını zedeleyen talihsiz bir karar" olduğu kanaatinde olduklarını ifade ederek, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın görevi gereği bir iddianame hazırladığını öne sürerek, savcının hukuk sisteminin en kuşkucu adamı anlamına geldiğini, kendi doğrularının bile yanlış çıkması ihtimali ile hareket ettiğini ve bu düşünce tarzının savcılık mesleğinin doğası olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Hazırlanan iddianamenin görevli mahkeme tarafından da kabul edildiğini hatırlatan Yağbat, savcının iddianamesinde eksik ve eleştirilecek unsurlar olabileceğini, fakat her ne olursa olsun bir hukuk adamının yargısız infaz denilebilecek şekilde meslekten ihracının çok ağır bir karar olduğunu iddia etti.

"Kamuoyunda ifade edildiği üzere verilen bu karar, kırmızı ışıkta geçen bir sürücüyü idam etmek gibidir. İddianame adı üstünde iddiadır, doğruluğunun araştırılması için bağımsız T.C. Mahkemeleri kurulmuştur" diyen İsmail Yağbat, "Eğer ki hazırlanan bir iddianameyle meslekten ihraç söz konusu olacaksa Türkiye Cumhuriyeti'nde görev yapacak bir tek hukuk adamı bulamazsınız. Ülkemizde devlet politikası olarak AB üyeliğinin belirlendiği, dolayısıyla hak ve özgürlüklerin genişletildiği bir dönemde Savcı Ferhat Sarıkaya'ya verilen ceza ağır ve ölçüsüz olmuştur. HSYK'nın vermiş olduğu bu karar bir hukuk skandalı olup, olumsuz yansımaları milletimizde ve dünya dengelerinde sanıldığından da büyük olacaktır" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Bu ihraç kararı ile anayasal bir ilke olan herkesin kanun karşısında eşit olduğu ilkesi temelinden sarsıldığını iddia eden Yağbat, "Benzer durumlardaki yargı mensuplarının iddianame hazırlama ve vicdani kanaatlerini kullanarak karar verme özgürlükleri zedelenecektir. HSYK'nın kararlarının yargı denetimine konu edilmemesi eleştirilecektir. Demokrasinin vazgeçilmez temel öğesi olan yasama, yürütme ve yargı erklerinin arasında bulunması gereken kuvvetler ayrılığı ilkesi ağır yara alacaktır. Sonuç olarak anayasal teminat altında bulunan yargı bağımsızlığı, erkler arası eşitlik ilkesi, kanun önünde eşitlik ilkesi ve hukukun üstünlüğüne olan inanç, yaşanan süreç ve alınan kararla zarar görmüş, kanımızca yargıya müdahale edilerek yargı baskı altına alınmıştır" diye konuştu.