Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin çöküp Beşar Esad iktidarının devrilmesinin ardından gözler en çok Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve lideri Şera'nın üstünde. Ebu Muhammed el-Culani olarak tanınan HTŞ lideri artık Ahmed eş-Şera olarak tanınmayı tercih ediyor.
Şera Times gazetesiyle gerçekleştirdiği söyleşide Batı'yı HTŞ'nin terör örgütü olarak tanımlanması da dahil olmak üzere, Esad iktidarında Suriye'ye uygulanan tüm yaptırımları kaldırmaya çağırdı.
Esad iktidarının devrilmesine değinen Şera, “İşkenceciye ve mağdura uygulanan tüm kısıtlamaları kaldırmalılar. İşkenceci artık yok. Bu konu pazarlığa açık değil.” dedi.
Şera ayrıca İsrail'i Suriye'deki hava saldırılarına son vermesi ve Beşar Esad'ın kaçmasının ardından ele geçirdiği topraklardan çekilmesi gerektiği konusunda uyardı.
Ahmed eş-Şera, geçtiğimiz günlerde de Türkiye'den yayın yapan Suriye TV'ye konuştu. Şera Şam'ın trajik koşullara maruz kaldığını, yıkımın da her yere yayıldığını belirterek, "Suriye'yi yönetmek için devrimci zihniyetten devletçi zihniyete geçilmesi gerekiyor." dedi.
Suriye'nin maruz kaldığı trajediyi sonlandırmak için dikkatlice hazırlanmış planlar gerektiğini dile getiren Şera, acil sorunlarla başa çıkmak için pratik adımlar atmadan önce verilerin toplanması ve analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Şera, sürdürülebilir istikrarın sağlanması için ülkenin hukuk ve kurumlara dayalı bir devlet kurması gerektiğini söyledi.
Suriye'nin geleceğinin yönetişim ve adalet temellerinin kurulmasına bağlı olduğunu söyleyen ve çöken rejimin devrik lideri Beşşar Esed döneminde yapılan hatalara düşülmemesinin önemini vurgulayan Şera, Suriye'nin yeni yönetiminin, rejimin captagon üretimine son vereceğini vurguladı.
Şera, Esed rejimini devirmek için uzun yıllar plan ve hazırlık yaptıklarına işaret ederek, yeni dönemde tüm vatandaşların haklarını ve adaleti garanti altına alacak yeni Suriye'nin inşasının önemine değindi.
Esed rejimi döneminde Rusya Hava Kuvvetlerinin yoğun şekilde sivil hedefleri vurmaya odaklandığını anımsatan Şera, Gazze'de yaşananların Suriye'nin kuzeyinde tekrarlanmasından korkulduğunu ve bunun da insani sorunların tırmanmasına yol açtığını aktardı.
Şera, İsrail'in son günlerde Suriye'de artan saldırılarına ilişkin, "İsrail'in argümanları artık dayanaksız ve son ihlallerini haklı çıkarmıyor" değerlendirmesinde bulundu. Şera, İsrail'in Suriye'de angajman sınırlarını aştığını ve bunun da bölgedeki gerilimi artırdığını söyledi.
Suriye'nin yıllarca süren çatışmalardan sonra tükendiğini anımsatan Şera, bu aşamada önceliğin, daha fazla yıkıma yol açabilecek çatışmaların içine çekilmek değil, yeniden inşa ve istikrarı sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.
Şera, uluslararası toplumu bu gerilim karşısında acilen müdahale etmeye ve sorumluluklarını üstlenmeye çağırarak, bölgedeki durumun kontrol altına alınmasının ve Suriye'nin egemenliğine saygı gösterilmesinin önemine dikkati çekti.
Her türlü güvenlik ve istikrarı sağlamanın tek yolunun diplomasiden geçtiğini belirten Şera, rejimin yıkılmasının Suriyelilerin birlik olmasının bir sonucu olduğunu belirtti.
Şera, İran'ın bölgede "Yayılımcı proje yürüttüğünü" ve bunun komşu ve körfez ülkelerine tehdit oluşturduğunu ifade ederek, "İran'ın Suriye'deki varlığını bitirmeyi başardık. Ancak İran halkına düşmanlık beslemiyoruz. Bizim sorunumuz ülkemize zarar veren politikalarla." dedi.
Şera, Suriye yönetiminin Rusya'yı kışkırtmaktan kaçınmaya çalıştığını ve iki ülkenin yararına olacak şekilde Rusya'ya Suriye ile ilişkilerini değerlendirmesi için fırsat tanıdığını dile getirdi.
Şera, gelinen aşamanın, uluslararası ilişkilerin dikkatli şekilde yönetilmesi gerektirdiği olduğunu kaydetti.
Esed'in Suriye'yi kişisel çıkarlar uğruna "bir çiftlik gibi" kullandığını dile getiren Şera, yapılan hırsızlığın boyutunun çok büyük olduğunu ve gelecekte bu ihlalleri gösteren belgeleri yayınlayacaklarını açıkladı.
Şera, "Şu anda önceliğimiz halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak ve daha istikrarlı ve adil bir geleceğe ulaşmak için çalışmaktır." değerlendirmesini yaptı.
Bu arada, İHA ve DHA'nın aktardığına göre, ABD ve İngiltere dışişleri bakanları HTŞ ile temas halinde olduklarını açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, HTŞ ile diplomatik temas kurduklarını belirterek, "Terör örgütü listesinde olmaya devam ediyorlar ama diplomatik temas kurabiliyoruz ve tahmin edeceğiniz gibi diplomatik temasımız var. Temsili bir hükümet, kapsayıcı bir hükümet görmek istiyoruz. Kimyasal silah stoklarının güvence altına alındığını, kullanılmadığını görmek istiyoruz ve şiddetin devam etmemesini sağlamak istiyoruz” dedi.
Lammy, ellerindeki diplomatik ve istihbarata dayalı kanallarla HTŞ ile tüm bu nedenlerden dolayı temas halinde olduklarını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Suriye’nin son yarım yüzyılda herhangi bir haftada olduğundan daha fazla değiştiğini belirtti. Blinken, ABD’nin ve diğer bölgesel güçlerin, Suriye'nin geçici liderlerinin gelecekteki bir Suriye hükümetine destek ve tanınma karşılığında uymasını umdukları bir dizi ilke üzerinde anlaştıklarını bildirdi.
Blinken, Suriye’deki geçiş hükümetine, azınlıkların ve kadınların haklarına saygı gösterilmesi, terörist gruplara karşı hiçbir tolerans tanınmaması, kimyasal silah stoklarının imha edilmesi ve Suriye’nin komşuları ile iyi geçinmesi çağrısı yaptı. Bir gazetecinin, ABD’nin terörist grup olarak gördüğü HTŞ ile iletişimin olup olmadığı ile ilgili soruya Blinken, “HTŞ ve diğer taraflarla temas halindeyiz” yanıtını verdi.