12 Eylül askeri darbesinden sonra gözaltına alınan ve 40 gün hücrede kalan dönemin Akıncı Gençler Derneği’nin kurucu üyelerinden Halis Özdemir, darbeyle ilgili açılan davaya müdahillik başvurusunda bulundu. Adliyeye kendisi ve arkadaşları hakkında o dönemde açılan iddianameyi de getiren Özdemir, hücreye giriş çıkışlarda gözüne bağlanan ve hakkındaki iddianameye cilt yaparak cezaevinden çıkarmayı başardığı bezi de basına gösterdi.
Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne avukatı Süleyman Akdemir ile birlikte gelen Özdemir, müdahillik dilekçesini darbeyle ilgili dava açılan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere nöbetçi İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdi.
Dilekçede, Özdemir askerlik görevini yaptığı sırada 31 Ocak 1981 tarihinde gözaltına alınarak Mamak askeri garnizonunda hücreye konulduğu belirtildi. 40 gün süren gözaltı süresince işkencelere maruz kaldığı ifade edilen Özdemir’in 11 Mart 1981 tarihinde tutuklandığı ve Mamak Askeri Cezaevi’ne konulduğu anlatıldı. Eski TCK’nın 163/1 maddesinden 1 yıl 1 ay genel güvenlik gözetimi altına alınmasına karar verilen Özdemir’in 30 Temmuz 1982 tarihinde tahliye edildiği kaydedildi.
Adliye çıkışında basın açıklaması yapan Özdemir, 12 Eylül Darbesi’ni yapanların yargılanmasına imkan sağlayan yasa değişikliği nedeniyle hükümete, parlamentoya ve referandumda ‘evet’ çıkması dolayısıyla da vatandaşlara teşekkür etti.
Işığı, havası, suyu olmayan bir hücrede yaşamak zorunda bırakıldığını ifade eden Özdemir, “İhtilalden sonra askerdeyken gözaltına alındım. 40 gün hücrede tutuldum. Mahkemeye çıkarılış safham 46 gündür. Bu 40 gün içerisinde ışığa, suya, insana hasret kaldığım hücreyi 16 gün süren sorgularım sırasında ana kucağı gibi kabullenmek zorunda kaldım.” dedi.
“Allah insanımıza böyle bir şey yaşatmasın, yaşatanlara da yaşatmasın.” diyen Özdemir, “Bu talepte bulunmadaki amacımız 90 yaşlarına gelmiş ihtilali yapan Kenan Evren ve arkadaşlarını hapse attırmak değil. Bilinsin ki bu tür kanunsuz bir takım yollara tevessül edenler gün geldiğinde hesap sorulacak. Hem tarih huzurunda hem de yüce mahkemeler huzurunda hesap vermek durumunda kalacaklarını görsünler.” şekilinde konuştu.
GÖZÜNE BAĞLANAN BEZİ İDDİANAMEYE CİLT YAPTI
Özdemir adliyeye o dönemde kendisi ve arkadaşları hakkında hazırlanan iddianame ile mahkeme kararını da getirdi. İddianame ve kararı basına gösteren Özdemir, iddianamenin cildindeki bezin, hücreye ve sorguya götürülürken gözüme bağlanan bez parçası olduğunu söyledi. Özdemir, “İddianameye cilt yaparak dışarı çıkarabildim. Cildin diğer kısmı da askerlerin valiz olarak kullandıkları torbanın bezi.” dedi.
GEREKÇELİ KARAR YAZILMADIĞI İÇİN ORTADAN KALKTI
Özdemir’in avukatı Süleyman Akdemir, o dönemde davanın 168. maddeden yani silahlı örgüt kurmak ve üye olmaktan açıldığını kaydetti. Avukat Akdemir, “Fakat mahkumiyet kararı verilirken 163. maddeden ceza veriliyor. Karar verildikten sonra 9 sene boyunca gerekçeli karar yazılmadı. Temyiz için süre tutum dilekçesi verildiği halde gerekçeli karar yazılmadığı için 1991’e kadar bekledi. 163. madde kalkınca suç da ortadan kalktığından dolayı olay o şekilde sona eriyor.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz