HÜDA-PAR: Kimin Ergenekoncu Olduğunu Halk Biliyor

Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel, "KCK bugün yaptığı açıklamada Batman'da olayın faili olarak HÜDA-PAR'ı suçlamış, olayın arkasında yeşil Ergenekon ile AK Parti'nin olduğunu ileri sürmüştü. HÜDA-PAR Genel Başkanı Temel, yaptığı açıklamada, terör örgütüne cevap verdi. Temel, "Bugüne kadar Ergenekon'la içli dışlı olanlar, ahbap-çavuş olanlar kardeş olanlar 'kardeşim' diyenler hep onlar. Derin devletle, Ergenekon'la sıkı fıkı olanlar kendileri. Bu sıfat(Ergenekoncu) en çok onlara yakışıyor. Halkımız kimin Ergenekoncu kimin derin devletçi işbirlikçi olduğu biliyor, bu açık ve net ortada." dedi. HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel, Batman'da Cumartesi akşamı yaşanan ve bir gencin hayatını kaybettiği olayı değerlendirdi. Parti olarak gündeme geldikten sonra kendilerine saldırıların başladığını belirten Temel, "İlk önce Silopi, Cizre ve Silvan'da saldırıya uğradık. 100 den fazla saldırı oldu bize. Bunlarla ilgili bir tek soruşturma başlatılmadı, olaylar aydınlatılmadı. Biz seçime gireceğimizi kararını aldıktan sonra BDP ilk başta bizi küçümsediler. 'Bunlar olsa olsa AK Parti oylarını bölerler, bize zararları olmaz faydası olur diye' düşündüler. Muhtemelen araştırma sonuçlarını felan görüyorlar. Halkın bize yönelik ciddi bir teveccühü olduğunu, halkın BDP ve çevresinden artık nefret ettiğini, şiddet ve kaostan bıktığını anladılar. Bizim de tüm saldırılara rağmen halkı, çevremizi sağduyuya davet ettiğimizi, halkın faydasına ne varsa ona yönelik çalışmalar yaptığımızı bariz bir şekilde herkes görüyor ve takip ediyor." diye konuştu. BDP'nin ilk önce Suriye'nin Kürt bölgesi olan Rojava'da kendilerini farklı gruplara destek vermekle itham ettiğini belirten Temel, " Bu tür yalanlarla saldırıları oldu. Bunlara yönelik defalarca açıklamalarımız oldu. Biz oradaki olayları tasvip etmediğimizi hiçbir yere taraf olmadığımızı ne PYD tek başına Kürtleri temsilen Müslümanları vurduğunu ne de El Nusra'nın tek başına Kürtleri vurduğunu, bunun Müslüamanlarla Kürtler arasında bir savaş olmadığını dile getirdik. Bunun PYD ile El Nusra'nın hakimiyet mücadelesi olduğunu söyledik ve bunlara taraf olmadığımızı anlattık. Tüm bunlara rağmen yetkililerinden hiçbir tanesi bir açıklamada bulunmadı. Bu saldırılara yönelik tepki göstermediler. Onlara ulaştığımızda onalar da ' Biz tasvip etmiyoruz, hakim olamıyoruz. Aramızda provokatörler var' şeklinde yanıtlar aldık." ifadelerini kullandı. "KURTARILMIŞ BÖLGE DEYİP MAHALLEDE ARKADAŞLARIMIZA SALDIRDILAR"Halktan aldıkları destekle tamamen metanetli davranacaklarını belirten Genel Başkan Yardımcısı Temel, " Bu bölgenin artık bir şiddeti kaldıramayacağını ve bu sağduyu tavrımızı korumaya devam edeceğimizi ısrarla açıkladık. Bu tavrımızı bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz." dedi. Batman'da bir kişinin öldüğü son olaya değinen Temel, ölümlü olaydan günler önce parti çalışması yapan arkadaşlarının saldırılara maruz kaldığını kaydetti. Temel, " Geçen ay aynı bölgede sıkıntılar yaşandı. Arkadaşlarımız parti çalışmaları kapsamında ev ev dolaşıyorlar. Broşürlerimizi dağıtıyorlar. O mahalleye girdiklerini önlere bir kaç çete çıkıyor, onları engellemeye çalışıyorlar. 'Burası kontrolümüzde, kurtarılmış bölgemiz. Siz buraya nasıl girersiniz' diye arkadaşlarımızı engellemeye çalışıyorlar. Arkadaşlarımız da ısrarla bu vatan bu bölge bu ülke hepimizin hepimiz kardeşiz kardeş gibi yaşamalıyız. Bırakın halk karar versin şeklindeki tavsiyelerini dinlemeden arkadaşlarımıza tacizde bulunuyorlar. Arkadaşlarımız da sırf fitne olmasın diye geri geliyorlar. Birkaç gün sonra arkadaşlarımız iki üç ekip birlikte gidiyorlar. Bu sefer karşılarına 150 kişilik kadın çocuk çıkarıyorlar, taşlıyorlar. Arkadaşlarımız yine sırf fitne olmasın diye yeni geriyorlar." diye konuştu. "OLAY DERİN PKK İLE ERGENEKON'UN PROVOKASYONUDUR" Olayın yaşandığı gün partili arkadaşlarının o mahallenin başka kısmına gidip çalışma yaptıklarını anlatan Temel şöyle devam etti: " Arkadaşlarımızın önüne 50 -60 kişi çıkıyor. Bu arada ellerinde taş sopa bıçak satırlarla arkadaşlarımıza saldırıyorlar. Arkadaşlarımızı yine bağırıp çağırıyor. Polis geliyor. Bizimkiler evlerine dönüyor. Bu olaydan bir süre sonra olayın yaşandığı yerden yaklaşık 3 km uzakta bir düğün var. Bu düğünün kime ait olduğunu, arkadaşlarımızın bilgisi yok. Polisin beyanına ya da BDP'li il başkanının beyanına göre 60 kişi uzun namlulu silahlarla düğünü bastı diyor, hayret bir şey. Düğün bastığı söyleniyor. Akla ziyan ifadeler. Yine onlar diyor motosikletle düğünü tarıyorlar güya. Başka bir iddia kadın kız meselesi. Birileri esrar diyor. Düğün mahallini bilmiyoruz, herhangi bir bilgimiz yok. O ölümden zerre kadar ilgimiz yok. İspatlamaya hazırız. Biz diyoruz ki orada mağdur edilmişiz. Bu mağduriyetin üzerinde bir olay olmuş ilgimiz yok. Ama BDP zehir zemberek konuşuyor, ülkeyi bölgeyi kaosa sürüklemek istiyorlar. Bu işin altında derin kokular var. Öteden beri feryadımız diyoruz ki Ergenekon Fırat'ın bu tarafına da gelsin. Maalesef bu tarafa geçmedi. Geçmediği için de bu derin kokular hala devam ediyor. Derin PKK ile derin devletin beraber işlemiş olduğu bir provokasyondur. Çünkü büyük bir provokasyondur. Halkı galeyana getirip sokağa dökecek ve mağdur edecek, siyaset sahnesinden uzaklaştırmak isteyecek bir derin provokasyondur. Biz böyle değerlendiriyoruz. Bunun bize yönelik kurulan bir komplo olduğu düşüncesindeyiz. Bunun faillerinin bir an önce yakalanmasını istiyoruz. Olayın baştan telin ettiğimizi belirtmek istiyorum.