Hugo'ya kim küfür etti?

90'lı yıllarda yayınlanan Hugo programı tekrar gündeme geldi. Ama bu sefer gündem programda yaşandığı iddia edilen küfür olayı. Peki bu olay gerçek mi?

**Diren Selimoğlu/Mynet Haber

**

Sosyal medyanın son günlerde en çok konuştuğu şey Hugo'ya ve Tolga Abi'ye canlı yayında küfür olayının gerçek olup olmadığı. Birçok kullanıcı bu olaya canlı olarak tanıklık ettiğini iddia etse de programın sunucusu Tolga Garipoğlu ısrarla yalanlıyor. Hatta Garipoğlu'nun iddiası büyük: Küfürü kanıtlayana son model araba alacağım.

Tolga Abi'nin iddiasının büyük olmasına rağmen sosyal medya kullanıcılarına göre çember daralıyor.

Ekşi Sözlük'te konuyla anılarını anlatan yazarların paylaştığı 'kanıtlar' Tolga Abi'yi zor durumda bırakacağa benziyor.

Reklam
Reklam

Sözlük'ten regardless adlı yazarın entrysi, bu kanıtlara en iyi örneklerden.

İşte regardless'in entry'si ve paylaştıkları:

**

arkadaşlar herkes bir şeyler yazmış ama bu yazdıklarım bu konuya ışık tutacak. şimdiye kadar neredeydin diyebilirsiniz ama ben de belgeler ile geldim. gelin anlatıyorum:**

**

'88 doğumlu biri olarak hugo'ya ait her şeyi birebir hatırlıyorum çünkü tam anlamıyla delisiydim. çocukluğumun başlarında karşıma çıkan bu tek dişi kalmış canavar hayatıma girdiği ilk günden beri benim bir numaralı kahramanım olmuştur ki şu gün bile hala severim. **

**

tolga gariboğlu hugo formatını getirdiği zaman çocuklar arasında tam bir çığır açmıştı. bense evin tek çocuğu ne zaman hugo başlayacak diye her gün kafayı yiyordum. buraya yazılanlar arasında göremedim, hugo formatı geldiği zaman hugo'ya ait eşyaları satan bir 0800'lü hat vardı. ben o zamanlar bu hatları arayıp tonla (küçücük halimle) sipariş verip hugo'ya ait ne var ne yok istemiştim. hatta 1 hafta sonra siparişler kapımıza geldiği ve annem kargoyu gördüğü vakit "küçücük çocuktan nasıl olur da sipariş alabiliyorsunuz, pes vallahi!" diye kendileriyle kavga etmişti; bir nevi hugo sipariş hattı rezaleti de diyebilirsiniz. e tabi hugo delisi olduğum için annem bu siparişi geri çeviremedi ve almak zorunda kaldı. **

Reklam
Reklam

**

bu olayların arkasından hugo sevgisi iyice artan ben, yarışmaya katılmak istedim. o zamanlar yarışmaya katılabilmek için ya sabahtan telefonla arayıp kayıt yaptırmanız gerekiyordu ya da hugo fan club kartıyla adınızı yazdırmanız. ben her sabah 7'de kalkıp aramaya başlardım hugo'da yarışabilmek için. hatta ananemlere bir keresinde taa o zamanlar benim yüzümden "60 milyon" civarında telefon faturası gelmişti; çok da fena dayak yemiştim ama işin ucunda hugo'da yarışmak vardı.**

Reklam
Reklam

**

hugo dergisinin her sayısını alan ve içindeki resimleri, hikayeleri hatim eden ben oturduğumuz semtte, gittiğim anaokulunda, akrabalar arasında ve hatta nerdeyse istanbul'da bir numaralı hugo fan'ı olarak anılmaya başlanmıştım. çoğunuz bilmez, hugo'nun kasedi vardı ve bir ablamız cadı sila ve hugo'nun hikayesini anlatıyordu. hikayede hugo ailesini kurtarmak için tüm engelleri aşar, ailesinin hapsolduğu mağaraya gelir ve 1-2-3 numaralı kollardan 2 numaralı olanı seçip (1-3 numaralı kolları seçmez çünkü 13 numarası uğursuzdur) ailesini kurtarır ve mutlu sona ulaşırdı. hugo manyağı ben, gözüm kapalı hugo ve ailesinin resimlerini çiziyordum, anaokulunda kaç kere hugo dalında birinciliğim vardı. işte onlardan bazıları (arşivimle geldim demiştim):**

Reklam
Reklam

**

**

**

**

**

**

**

**

**

**

**

**

**

_daha sonra tahmin edeceğiniz üzere benim gibi bir hugo delisi hugo'da yarıştı. ilk yarışmamda (evet 2 kere yarıştım ama 2. yarışmam programın diğer formatına denk geliyordu) tren ve dağ yollarını seçmiştim ve 350000 puan kazanarak sona ulaşmıştım ama sonunda ailesini kurtaramamış ve elenmiştim (hatta 2 numaralı kolu seçmiştim :) ) her gün hugo'yu deli gibi bekleyen ben, kasım'ın ortalarında (çok iyi hatırlıyorum çünkü anaokulundaki en iyi arkadaşımın doğumgünü 11 kasım'dı) hugo yayından kaldırıldı ve ben deli gibi zırlamaya, ağlamaya başladım. bekle, bekle yok anasını satiym. neden yayınlamıyordu? kafayı yiyordum, annemin çiçeklerini koparıyordum sürekli, okulda çocukları dövüyor, öğle aralarında uymuyordum. daha sonra annem en sonunda beni alıp kanal 6 stüdyolarının yolunu tuttu. ben yolda stüdyoya gidene kadar (annem anlatır) sürekli "beni hugo'ya götür" diye ağlamışım. kanal 6 stüdyolarında (böylece hbb mi kanal 6 mı tartışmalarına bir son vermiş oluyorum) hugo programı departmanında çalışan yetkili kişilerle annem konuşur ve anneme "yaşanan küfür olayından dolayı programa ara vermek zorundayız" denir. eve gelince bana bu olayın ne olduğunu anlatmaya çalışan annem "biri hugo'yu hiç sevmemiş ve tolga abi'de bu durumdan dolayı üzülüp, biraz ara vermek zorunda kalmış" diye de 100 defa söylemiş bana. bu olay da ya 25 ya da 26 kasım 1993'te oluyor, annemin günlüğünde yazıyormuş sanırım, onu da uygun olursa postlıcam.

Reklam
Reklam

bundan yıllar önce hugo'nun formatı değişip (don crocco mu neydi) bir daha yarıştım ve o yarışmadan sonra şans eseri tolga abi'yi profilo alışveriş merkezi'nde gördüm. aramızda şöyle bir diyalog yaşandı; sene 2005:

- tolga abi adaşın olarak söylüyorum, o küfürden dolayı program yayından kaldırıldığı zaman ne kadar üzüldüğümü bir allah bir de hugo bilir haberin olsun.

+ evet ama kanal 6'nın aldığı bir karardı, o yüzden kabul ettik.

arkadaşlar böyle bir olay oldu kısacası. şimdi dağılabilir ve rahatça uyuyabilirsiniz.

not: hugo fan club kartımı da en kısa zamanda bulup buraya postlıcam.

edit 1: madem bu kadar fan'ıydın küfür edilen programı izlemedin mi diyenlere cevabım: tabiki izlemisimdir ama o küçük yaşta küfürün küfür olduğunu anlamak ve buna tepki vermek imkansızdır. zaten hugo'yu izlerken hep tek başıma bırakılırdım çünkü transa geçerdim :)) yani annemin şans eseri bu küfürü duyması diye bir olay yok ne yazık ki._

**

unknowns nickli yazarın entrysinde ise döneme ait gazete kupürleri paylaştı. İşte o entry:

Reklam
Reklam

**

_gelin gençler, tartışmaya son noktayı koyuyorum.

bu olayın yaşandığından adım gibi eminim. 87 doğumluyum. sınıf olarak her gün hugo izleyip, ertesi gün tüm tenefüsler kritiğini yapıyorduk. ama somut deliller sunmak lazım tabi.

uzun araştırmalarım sonucunda bulduğum verilere göre; 20 kasım 1993 tarihli sabah gazetesinde yayınlanan, erdoğan sevgin'in köşe yazısı. olay tam olarak o tarihlerde bir yerde cereyan ediyor;

unutmadan, tolga abi arabamı getir sana zahmet.

edit: arkadaşlar, tarih ile ilgili mesajlar geliyor. arşivleri dijitale aktarırken tarihleri giren arkadaşların hatası olabilir mi bilmiyorum, emin değilim. ama kalkıp da bir sene hata olarak atlamaz diye düşünüyorum, belki ay veya gün tarafında sorun olabilir. tarih kesin diyemem onun için ama bu şekilde görünüyor.

edit2: tarih konusunda eminiz, köşe yazısı 20 kasım 1993 tarihinde yazılmış. muhtemelen haftada bir yazılan bir köşe. erdoğan sevgin'in yazısında bahsi geçen olacak o kadar programının tamamı;
bölüm 111 - tarih 18 kasım 1993

köşe yazısında bahsi geçen kısımlar;
vatandaş aklını kullan, vaatlere kanma parodisi
emeklilere doğum yardımı
sezen cumhur önal'ın müzik yelpazesi

agacin gokyuzuyle birlestigi yer'e teşekkürler.

yine 18 kasım 1993 tarihli milliyet gazetesi, tv magazin sayfası; http://i.hizliresim.com/rz0nnm.png

köşe yazısında bahsi geçen; trt'nin düzenlediği güzellik yarışması, olacak o kadar, asil nadir konulu arenaprogramı bu yayın akışında mevcut. etsiz cig kofte olmaz'a teşekkürler.

bu bir onur meselesi arkadaşlar! bir nesil şizofreniyle suçlanıyor, zan altında bırakılıyor.
o video kaydını da bulacağım dostum, ne pahasına olursa olsun!*

debe: teşekkürler ama olayın bu kadar büyüyeceğini tahmin edemedim, şu an resmen sorumluluk hissediyorum. dün atmış olduğum köşe yazısı hakkında "duyuma dair yorum yapıldığını, kanıt sayılamayacağını" söyleyen özel mesajlar aldım. çok üzüldüm açıkcası, beni çok yaraladı. şaka lan ne yaralayacak. bu beni gaza getirdi, daha derin araştırmalara indim.

1 ekim 1993 tarihli tercüman gazetesi, barbaros yüksel köşe yazısı;

bu bilgi daha net ve bu da ikinci kanıt. dostlar, bu fatality değil de nedir?_

**

Küfür olayı gerçekten yaşandı mı, yoksa sadece bir efsaneden mi ibaret henüz kesin değil. Ancak kesin olan şey, bu konun uzun yıllar tartışılmaya devam edeceği. Tartışmaya sizi de dahil edelim. Anketimize katılın, yorumlarınızı yazın. Belki Tolga Abi arabayı size alır.

Reklam
Reklam