Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sami Şener, hukukun toplumlar için vazgeçilmez bir unsur olduğunu ancak hukukun böyle bir rolü ortaya koyabilmesi için değer, inanç ve kültür çerçevesinde işletilmesinin elzem olduğunu bildirdi. AA muhabirine açıklama yapan Şener, Türkiye'de hukuk konusundaki tartışmaların, hukukun ideolojik ve siyasi düşüncelere alet edilmesi nedeniyle çıktığını söyledi. Şener, "Hukuk toplumlar için vazgeçilmez bir unsur ancak hukukun böyle bir rolü ortaya koyabilmesi için, değer, inanç ve kültür çerçevesinde işletilmesi elzem" dedi. Türkiye'de zoraki ve hiçbir ilmi ve sosyal gerekçeye dayanmayan batılılaşma ile 'aktarmacı ve parçalı bir hukuk' anlayışının benimsendiğini ve toplumun sosyal ve vicdani dünyasının bu kurallar içine zorla sıkıştırılmaya çalışıldığını anlatan Şener, "Çünkü adı geçen yabancı kodlu hukuk kuralları, başka bir dünyaya göre düzenlenmiş kurallardır. Üstelik hukuk, bazı hukuk kurumları tarafından değişmez ve hatta tartışılmaz kurallar sistemi gibi toplum hafızasına ve vicdanına meydan okurcasına bir mevki ve güç noktasına getirilmiştir. Maalesef, hukukçular da bu konuda kendilerini toplum üstü bir konuma yerleştirmişlerdir" değerlendirmesinde bulundu. -"İnsan inandığı sistemde hak arar" Hukukun, halkın hassasiyetlerine tercüman olan bir sistem olduğunun altını çizen Şener, şöyle devam etti: "Günümüzde, Türkiye'nin varlık ve yokluk tartışması içinde hukuk sistemi ve kurallarının yeniden asli kaynakları olan inanç, ahlak ve değerlerine dayalı bir çerçevede yeniden düzenlenmesi ve topluma onaylattırılması gerekir. Toplumun inanmadığı ve onaylamadığı bir sistem, o toplumda hak arayamaz. Sosyal bilim ve sosyal gerçekler bunu gerektirmektedir. Çünkü, hukuku meşru hale getirecek yegane güç, toplumun kültürel sistemi ve toplumun serbest iradesidir. Tarihi gerçekler, mevcut hukuk sisteminin toplumun iradesiyle hüküm yetkisine haiz olmadığını göstermektedir. Türk hukuk sistemini, batının kendine has kuralları veya bu hukuk kurumlarının hukuk adamlarını ululaştırıcı tutumları belirleyemez. Maalesef, toplum üstü hukuk kurumlarının varlığı, toplumda ciddi dengesizliklere ve sıkıntılara da yol açmıştır. “ Değişikliklerin ve bunun halk tarafından onaylanmasının zaruri olduğuna işaret eden Şener, "Özellikle hukukun geçerliliği ve işlerliğini, hukuk kurumlarının ve sistemlerinin 1960 Anayasası'nın olağanüstü yetkilerinin dayatmacı ve eleştirilemez anayasası ve teamülleri belirleyemez. Günümüz hukuk sisteminin yeniden değerlendirilmesi ve anayasa tartışmalarının, halk oyuna sunulması ve böylece değişikliğin bir halk oyuyla sonuçlanması mümkündür. Bu durum, bazı siyasi partileri hiçbir gerekçe öne sürmeden anayasa değişikliği çalışmalarını kilitlemelerinin de önünü açacaktır" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz