Hukukçulardan yemin etmeyen partilere: Bu, siyasi bir intihardır

Konya'da bir araya gelen beş hukukçu derneğin üyeleri, CHP ve BDP'yi eleştirdi. Hukukçular, Meclis'in boykot...

Konya'da bir araya gelen beş hukukçu derneğin üyeleri, CHP ve BDP'yi eleştirdi. Hukukçular, Meclis'in boykot edilmesinin, hem millete hem de Meclis'e saygısızlık olduğunun altını çizdi. MHP'nin gösterdiği duyarlılığa teşekkür eden hukukçular, tüm sorunların yerinin Meclis olduğunun altını çizerken, CHP ve BDP'nin siyasi intihara teşebbüs ettiğini ileri sürdüler.

Konya, Karaman ve Aksaray'da görev yapan hukuk dernekleri CHP ve BDP’ye tepki gösterdi. Aralarında Aksiyoner Hukukçular Derneği, Bârân Hukuk Derneği, Denge Hukukçular Derneği ve HUDER tarafından oluşturulan Halkın Avukatları Platformu, Konya Bera Otel'de bir basın toplantısı düzenledi. Meclis'e girmeyen BDP ve CHP’yi eleştiren avukatlar, 12 Haziran seçimleriyle halkın iradesinin şekillendiğini ve halkın son sözünü söylediğinin altını çizdiler.

Reklam
Reklam

Platform Sözcüsü Avukat Süleyman Küçüksucu, krizin göz göre göre geldiğine dikkat çekti. Hukukun alabora edilmeye, mahkemelerin millet adına verdiği kararların hiçe sayılarak verecekleri kararların ipotek altına alınmaya çalışıldığını dile getiren Küçüksucu, bazı karanlık ve derin mihrakların baskısıyla aday gösterilerek Meclis koruması altına sokulmak istenen kişilerin faaliyetlerini burada sürdürmek için yürütülen bir tiyatronun sahnelenmeye çalışıldığını ileri sürdü.

Denge Hukukçular Derneği Başkanı Ramazan Aslan ise 12 Haziran seçimlerinde halkın tüm partilerin Meclis'e girmeleri ve burada çalışmaları için oy verdiğini kaydetti. Buna karşılık, bazı siyasilerin kendilerine verilen emanete sadık kalmayarak, Meclis'i boykot edeceklerini açıklamalarının halk nezdinde büyük hayal kırıklığına neden olduğuna işaret eden Aslan, “Meclis'e girmeme veya yemin etmeme eylemi açıkça siyasi bir cinayet ve seçmenlere karşı sorumsuzluktur. Kendisini devletin kurucusu olarak gören bir partinin, Meclis'i, dolayısıyla halk iradesini boykot etmesi, üstelik bu konuda bölücü eylem ve söylemlerde bulunan bir takım kişi ve örgütlerle aynı safta yeralması kabul edilemez. Halk iradesini ve parlamenter sistemi savunan bir anlayışın Meclis'i boykot etmesi kendisini inkar anlamına gelir. Böyle bir düşüncenin akla gelebilmesi dahi vahimken, bir takım siyasi çıkarlar hesabına hareket edilmesi kabul edilemez. Meclis'i boykot bir siyasi partinin intiharı demektir.” dedi.
Anayasanın 80. maddesinde, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün milleti temsil ederler.” ifadesiyle her bir milletvekilinin tüm milleti temsil ettiğini belirten Ramazan Aslan, “Bu sebeple Meclis genel kuruluna katılmayan ya da katılıp da yemin etmeyeceğini söyleyenler tüm millete karşı anayasal görevlerini ihlal etmişlerdir. Aslında karşı karşıya olduğumuz kriz; iyineyetli olmayan bir sürecin son noktasıdır. Zira bugün tahliye edilmemeleri bahanesiyle eyleme kalkışanlar, bu ihtimali bile bile, çeteleri yargılayan mahkemeleri zor durumda bırakmak ve bu mahkemeler üzerinde baskı oluşturmak için aday göstermişlerdir.” diye konuştu.
Denge Hukukçular Derneği Başkanı Aslan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Anayanın 83. maddesinin 14. maddeye yaptığı atıf nedeniyle anayasal düzene, yasama organına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerde bulunan sanıkların, milletvekili seçilmekle herhangi bir dokunulmazlık ya da muafiyete kavuşamayacaklarını ifade etmektedir. Hal böyle iken yemin etmeme ve Meclis'e girmeme eylemi, açıkça yargıya müdahale ve pervasz bir şekilde mahkemeleri tehdittir. Yargı hiçbir kurum, kuruluş veya grubun zorlamasıyla bir karar almaz, alamaz. Bu tavır açıkça baskı ve şiddetle hukuka müdahaledir. Milletin meclisini boykot edenlerin, anayasayı değiştirmek ve halkın iradesini daha güçlü kılmak konusundaki seçim öncesi beyanlarında pek de samimi olmadıkları görülmektedir. Bu şekilde davrananların amaçları, Anayasayı değiştirmek değil, değiştirmemektir ve statükonun devamını sağlamaktır.”

Reklam
Reklam

Yapılan ve yapılmak istenen bu tür eylemler, PKK'nın Elazığ ve Hakkari'de sergilediği oyunun devamı niteliğinde olduğunun altını çizen Aslan, “Halkımız, bu oyunu çok iyi bilmektedir ve bu oyuna düşmeyecektir. Bu oyuna gelmeyen, TBMM'ye ve millet iradesine saygı gösteren Milliyetçi Hareket Partisi'nin siyasi duruşunu takdir ediyoruz. Meclis çalışmalarını engellemeye dönük eylemlere prim vermeyen ve ülke menfaatini gözeten tavrının devamını diliyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz