Hükümet faiz dışı rakamını yüzde 3.5'a çekti

Beklentilerin üzerinde gelen enflasyon rakamının ardından bileşik faizlerdeki yükseliş piyasalar önündeki önemli baskı unsurlarından birini oluşturuyor. Yıllık bazda TÜFE yüzde 9.66 seviyesine ulaşırken, ÜFE ise yüzde 14.56 düzeyine yükseldi. Bu Hükümet hedeflerinin oldukça uzağında bir sonuç. Bono bileşikleri ise yüzde 20 sınırına kadar yükseliş gösterdi. Döviz’de görülen gevşemenin ardında faizlerdeki sert yükseliş olduğunu düşünüyoruz. Yüksek faizlerin döviz üzerinde bir süre baskı yaratması beklenebilir. Ancak faizlerdeki yüksek seyrin Hazine’ye getireceği yük ve uzun sürmesi halinde ekonomik üretime vuracağı darbe yadsınamaz. Bu nedenle faizlerdeki seyrin kısa sürmesi ve yeniden düşüş eğimine girmesi piyasalar içinde olumlu olacaktır. Faizler üzerinde etkili olması beklenen bir başka gelişmenin ise Hükümet’in faiz dışı fazla hedefini yüzde 3.5 olarak açıklaması gösterilebilir. Bilindiği gibi IMF ile programın başladığı günden bu yana faiz dışı fazla hedefi uygulanıyor ve başta IMF olmak üzere pek çok uluslararası kredi kuruluşu tarafından önemseniyor. Maliye Bakanı Unakıtan ve Ekomiden Sorumlu Devlet Bakanı Şimşek, açıklamalarında FDF rakamını yüzde 3.5 yapmanın bütçe disiplininden vazgeçmek olmadığını ve sağlanacak kaynak ile diğer alanlarda yatırım yapılacağını açıklamış olsada buna finans çevrelerinin olumlu yaklaşmayacağını düşünüyoruz. Diğer yandan yapılan bu hamle yerel seçimlere yönelik popülist bir yaklaşım olarak algılanabilir.

Reklam
Reklam

Bu hafta AB Troyka toplantısı yapılacak. Bunun yanında IMF İcra direktörlerinin toplanarak Türkiye’ye yönelik kredi dilimini serbest bırakması beklenebilir. Her iki kesim içinde Türkiye’ye yönelik endişeler dile getirebilir. FDF ile ilgili olarak IMF’den açıklamalar gelme ihtimali bulunurken, AB kanadından ise 1 Mayıs olayları ile ilgili yorumlar bekleniyor. Hafta sonu Rehn’in yaptığı bazı açıklamalar, AB’nin Türkiye’ye yönelik endişeli bakışını yeteri kadar ortaya koyduğunu düşünüyoruz.

Bu gelişmelerin arasında IMKB endeksinde olumlu sinyaller görmekteyiz. Yükselen faizler ve siyasi belirsizliklere rağmen endeksteki toparlanmayı oldukça olumlu görmekteyiz. Ancak yükselişin altında güçlü temeller yatmasığını ve uzun soluklu olmayabileceğini düşünüyoruz. Dış piyasalarda son günlerde görülen olumlu seyirler IMKB üzerinde de olumlu etkiler gösteriyor.

Bu hafta Türk Telekom’un kesin talep toplama işlemleri yapılacak ve bu piyasalar üzerinde baskı yaratabilir. Diğer yandan bilanço beklentilerine yönelik alımlar hisse bazlı hareketleri oluşturmaya devam edecek. 2008 yılının ilk çeyreğinde Demir Çelik, Otomotiv, Gübre, Kimya ve Bankacılık sektörlerinde olumlu sonuçlar beklemekteyiz.

Reklam
Reklam