Hükümete sözleşmeli öğretmen tepkisi

CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter, AKP iktidarında öğretmenlerin atamalar ve özlük haklarıyla ilgili sorunlarının giderek arttığını ve öğretmen krizi yaratıldığını belirtti.

Serter “AKP, milli eğitim tarihine öğretmen zulmüyle geçmek istemiyorsa, sözleşmeli öğretmenlerimizin sorununu acilen çözmek zorundadır” dedi. Serter, Balyoz Planı’nda yer aldığı iddia edilen hükümet listesinde adının yer almasını “Bu çok gülünç bir kabine, gülünç bir iddia. Birisi, sansasyon olsun diye, muhtemelen benim adımı da buraya eklemiştir” şeklinde değerlendirdi.

Milli Eğitim Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Fatma Nur Serter ve Engin Altay Meclis’te düzenledikleri basın toplantısıyla sözleşmeli öğretmen atamalarıyla ilgili yaşanan sorunları değerlendirdi. Serter AKP iktidarında öğretmenlerin atamalar ve özlük hakları ile ilgili sorunlarının giderek ağırlaştığı ve bir öğretmen krizi yaratıldığını belirterek ataması yapılmayan 250 bini aşkın öğretmenin umutlarının sürekli ertelenirken, sözleşmeli öğretmenlere verilen sözlerin de hiçbirin tutulmadığını söyledi. AKP’nin taşeron işçilerden sonra bir de taşeron öğretmen uygulamasına imza atarak tarihe geçtiğini belirten Serter, sözleşmeli öğretmelerin,”'aile bütünlüğünün sağlanması için eş durumundan il emrine tayin hakkını elde edebilmek”' amacıyla uzun bir süreden beri mücadele verdiğini dile getirerek, aile bütünlüğünün sağlanmasının, devletin, en temel görevleri arasında bulunduğunu, Anayasada da teminat altına alındığını kaydetti.

Reklam
Reklam

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun katıldığı bir televizyon programında sözleşmeli öğretmenlerin de kadrolu öğretmenler gibi il emrine atanacağına yönelik açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Serter, bu sözlerin tutulmadığını kaydetti. Bu durumda 5 bin sözleşmeli öğretmen bulunduğunu bu öğretmenlerin eşleri ile aynı ilde görev yapma taleplerinin yanıtsız bırakıldığını da kaydeden Serter “Sözleşmeli öğretmenlerin tek isteği kadrolu öğretmenlerin sahip olduğu eş durumu nedeniyle yer değiştirme hakkını elde etmektir. Bu isteği geri çevirmek ve öğretmenleri boş vaatlerle oyalamak başta öğretmenlerin aileleri olmak üzere tüm toplumun vicdanında derin yaralar açmaktadır. Bu isteğe duyarsız kalmanın, geçmişte aileden sorumlu devlet bakanlığı yapmış Sayın Çubukçu’ya hiç yakışmadığına ve Anayasa’nın 41’nci maddesine aykırılık oluşturduğuna dikkat çekiyoruz.

AKP, milli eğitim tarihine, öğretmen zulmüyle geçmek istemiyorsa, öğretmenlerimizin bu sorununu derhal, acilen çözmek zorundadır. Elimde, atamaları, kriterlere uymadığı halde, çeşitli yandaşlar bularak, il emrine tayin hakkı elde etmiş öğretmenlerin listesi var. Ancak kamuoyuyla paylaşmıyorum; bu öğretmenlerin de haksız yoldan olsa bile en azından aileleriyle yaşamaya hakkı var. Ancak gerekirse kayırmacı, torpilci anlayışı da kamuoyuyla paylaşacağım” diye konuştu.

Reklam
Reklam

-“BİRİLERİ SANSASYON OLSUN DİYE ADIMI EKLEMİŞ”-

Serter, Balyoz planında, isminin olası bir hükümette yer aldığı iddialarıyla ilgili bir soru üzerine ise “Bu çok gülünç bir kabine, gülünç bir iddia. Hiçbir şekilde ciddiye almıyorum. Balyoz Planı'nın, henüz gerçekliği kanıtlanmamıştır. Böyle bir soruya cevap vermeyi bile zül kabul ediyorum. Birisi, sansasyon olsun diye, muhtemelen benim adımı da buraya eklemiştir” diye konuştu. (ANKA)