Hükümlü Ve Tutukluların El Sanatları Sergiye Sunuldu

  Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İşyurtları Daire Başkanlığı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen, 35 ceza infaz kurumundaki hükümlü ve

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İşyurtları Daire Başkanlığı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen, 35 ceza infaz kurumundaki hükümlü ve tutukluların yaptığı el sanatları ürünlerin satışa sunulduğu sergi Antalya'da açıldı. Cumhuriyet Meydanı'ndaki serginin açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İşyurtları Daire Başkanı Talat Akbaş, toplumda suç, ceza, hapishane gibi kavramların, "sevimsiz bir his oluşturduğuna" dikkati çekti. Toplumların tarih boyunca suç işleyenlere nasıl ceza verileceği konusunda çalışma yaptıklarını ifade eden Akbaş, bu cezaların türünün ise toplumların sosyokültürel durumuna göre değiştiğini kaydetti. Akbaş, modern suç ve ceza anlayışında, suç işleyen kişiye verilen en ağır cezanın hapis olduğunu belirterek, hapishanelerin suçluyu sadece kapalı kapılar ardında tutan yerler olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. Hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması için eğitim ve üretim faaliyetlerinin yapıldığını anlatan Akbaş, bu faaliyetlerin ciddi maliyeti bulunduğunu aktardı. Akbaş, hükümlü ve tutukluların istihdam edilerek topluma kazandırıldığını, bu görevin ise Adalet Bakanlığına bağlı İşyurtları Daire Başkanlığına ait olduğunu anlattı. Kurumun, hükümlü ve tutukluları meslek edindirmek ya da var olan mesleklerini geliştirerek, topluma kazandırmak amacıyla 1997 yılında kurulduğunu belirten Akbaş, şöyle devam etti: "Türkiye'de 365 ceza infaz kurumu bulunuyor ve bunların 237'sinde İşyurtları Kurumu faaliyet gösteriyor. İşyurtları Kurumunda yılda ortalama 25 ila 30 bin hükümlü istihdam ediliyor. Burada çalışan hükümlü ve tutuklulara gündelik ödeniyor. Çalıştıkları kurumun da kar elde etmesi durumunda onlara kar payı ödeniyor ve sigortaları yatırılıyor. Elde edilen gelir, hükümlü ve tutukluların eğitim ve iyileşme faaliyetlerine, ayrıca adliyelerin ya da cezaevlerinin tefriş ve inşaat çalışmalarına harcanıyor." - "Cezaevlerindeki atıl iş gücü ekonomiye kazandırılıyor" Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar da adalet sisteminde cezanın, kamu düzeninin bozulmasına karşı kişiye verilen bir karşılık olduğuna işaret etti. Kişilerin cezalandırılmasının tek amacının; suç işleyen kişilerin hapsedilerek toplumdan soyutlanması olmadığına değinen Tabar, ceza ile kişinin ıslah edilerek, topluma yararlı bireyler haline gelmelerinin sağlandığını söyledi. İnfaz süresi boyunca meslek ve sanat sahibi olmayanlara yönelik faaliyetler yürüttüklerini belirten Tabar, cezaevlerindeki atıl iş gücünü ülke ekonomisine dahil etmeyi hedeflediklerini vurguladı. Tabar, "Bir yandan hükümlü ve tutuklulara mesleki eğitim verilirken, diğer yandan topluma kazandırmayı amaçlıyoruz" dedi. Tabar, iş atölyelerinin gönüllülük esasına dayandığını, çalışmalar karşısında hükümlü ve tutuklulara ücret ödenerek, sigortalarının yatırıldığını bildirdi. Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel ise geçmişte hükümlü ve tutuklulara taş kırdırılıp, çukur kazdırıldığı dönemlerden geçilerek bugünlere gelindiğinin altını çizdi. Hükümlü ve tutukluların yaptığı el sanatları ürünlerin satışa sunulduğu sergi, 19 Mart'a kadar açık kalacak.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: