Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın 15 Temmuz gecesi derdest edilip götürüldüğü Akıncı Üssü'nde telefon imkânının olup olmadığı, Erdoğan veya Başbakan Binali Yıldırım'ı neden aramadığı çokça tartışıldı.
Genelkurmay çatı ve Akıncı davalarında ifade veren Akın Öztürk de Mehmet Dişli de Akar'ın o gece telefon imkânı bulunduğunu öne sürdü. Hatta Mehmet Dişli, “Emretse, istediği herkesle görüştürürdüm. Ama bir emri olmadı” dedi. Akar'ın sadece emir subayı Levent Türkkkan'ı arayıp, eşine haber vermesini istediğini, kendisinin de Türkkan'ı arayıp, Akar'ın bu talimatını ilettiğini belirten Dişli, bir avukatın, “Kendisini derdest eden kişiye mi eşini arattı?” şeklindeki sorusunu da, “Bizde usül böyle. Hanımefendilerle emir subayları muhatap olur” diye cevaplandırdı.
Ankara 17 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Genelkurmay çatı davasının bugünkü celsesinde ifade veren Akar'ın Konut astsubayı Veysel Tokmak da telefon görüşmesi konusunda ilginç iddialarda bulundu.
Tokmak, Levent Türkkan'ın Akar'ın eşini arayıp, konuştuğunu onun ifadesinden öğrendiğini kaydettikten sonra gecenin ilerleyen saatlerinde Akar'ın eşini bizzat aradığını söyledi. Tokmak, Akar'ın bu aramayı emniyetli askeri hattan yaptığını da açıkladı.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, Genelkurmay Başkanı'nın aramasına şahit olup, olmadığını sordu. Tokmak, şunları söyledi:
“Emniyetli hattan aradı. Kriptolu hat vardır, özel görüşmeler için kullanılır. Oradan aradı. Ben sesini duydum, çok yakınındaydım. Hanımefendinin yanında Yaşar Güler'in eşi Demet Güler de vardı, o da duydu.”
Başkan Oğuz Dik'in, “Sen o sırada Genelkurmay Başkanının nerede olduğunu bilmiyorsun tabii. Aramadın mı emir astsubayını?” şeklindeki sorusu üzerine de Tokmak, aradığını, ama ulaşamadığını bildirdi.
Mehmet Dişli'nin avukatı da Genelkurmay Başkanı'nın normal zamanlarda da eşiyle bu hattan görüşüp, görüşmediğini sordu.
Tokmak, “Yok, o özel görüşmeler için kullanılan hattır” karşılığını verdi.
Akar'ın emir subayı Levent Türkkan’ın ifadesinde, “FETÖ'cüler” dediği kişiler arasında kendi ismini verdiği için tutuklandığını, aralarında husumet bulunduğunu öne süren Tokmak, darbeye karışmadığını iddia etti. Tokmak, o gece dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın eşi Melek Çolak ve 2. Başkan Yaşar Güler'in eşi Demet Güler'in Genelkurmay Başkanı Akar'ın eşi Şule Akar'ı yalnız bırakmadığını, kendisinin de bu kişilerin emniyetini aldığını anlattı. (Odatv)