"Hurafelerle dolu sisteme dönülmemeli"

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, türban tartışmalarını basit bir konu olarak indirgemenin mümkün olmadığını belirterek, "Olay basit bir türban sorunu da değildir. Bilimin, teknolojinin bu kadar ileri bir seviyeye ulaştığı bu çağda Tanrı'nın verdiği aklı ve zekayı kullanarak doğruları bulmak yerine hurafelerle dolu bir sisteme geri dönüş
çabalarına geçit vermememiz gerekir" dedi.

Yargıtay Başkanlığı'na seçilen Hasan Gerçeker'e mazbatası düzenlenen törenle verildi. Yargıtay'ın yargının öncü gücü, lokomotifi olduğuna işaret eden Gerçeker, "Bizler hukukçuyuz.

Reklam
Reklam

Ülkenin toplumun teminatı olan yargıçlarız. Şu anda çok önemli anayasal, yargısal değişiklikler, Yargıtay Yasası değişikliği gündemdir. Bizler, yargı erki olarak elbette bu konularda doğru bildiklerimizi söylemek zorundayız. Gördüğümüz yanlışları söyleyip doğruyu bulmakta çaba göstermek yetki ve sorumluluğunu taşımaktayız. Bu konularda en kısa zamanda yetkili kurullarımızla toplanarak gerekli açıklamalarda yapılacaktır" dedi.

Anayasal ve yasal değişiklikleri yapmanın TBMM'nin baş görevi olduğunu ifade eden Gerçeker, "Ancak bu yetki laikliğin zayıflatılmasına neden olacak şekilde kullanılmamalıdır. Olay basit bir türban sorunu da değildir. Bilimin, teknolojinin bu kadar ileri bir seviyeye ulaştığı bu çağda Tanrı'nın verdiği aklı ve zekayı kullanarak doğruları bulmak yerine hurafelerle dolu bir sisteme geri dönüş çabalarına geçit vermememiz gerekir" diye konuştu.

Cumhuriyet ilkelerine gönülden bağlı hiçbir devlet ve kurum yetkilisinin bu düşüncede olduğunu aklına bile getirmek istemediğini kaydeden Gerçeker, şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Bir defa daha vurgulamak istiyorum, bizler kurumlar arasında çatışmadan değil, devletin birlik ve bütünlüğü için uzlaşmadan, karşılıklı sevgi ve saygıdan, diyalogdan yanayız. Toplumun huzur ve güvenliği için barış ve kardeşlikten yanayız. Her türlü ayrımcılığa karşıyız, inançlara saygılıyız. Yüce Türk Milleti, Büyük Önder Mustafa
Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu milliyetçilik anlayışında da olduğu gibi bu ilkeler doğrultusunda asırlar boyu varlığını korumuş, devletler kurmuş, kaynayan bir kazan durumunda bulunan Orta Doğu'da ve tüm dünyada bir denge unsuru olmaya, batı ile doğu arasında bir köprü görevi yapmaya devam edegelmiştir. Bütün çabamız ve amacımız yargının yücelmesi, hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçek anlamıyla yaşam bulması, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü içinde esenliğe kavuşması içindir."

AA