Aygün, "Çocuklar olduğunu biliyorum örgütün mağduru bir milletvekili olarak. Ben dağda iken orada çocuklar vardı. 17 yaşında bir çocuk vardı. Çocukları örgütün bırakması gerekiyor" dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ve CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında CHP'ye yönelik sarf ettiği sözlere tepki gösteren Eryılmaz, "Başbakan 'O malum Tunceli milletvekili başta olmak üzere o örgütün vekilleri gibi davranıyorlar. Suriye'de diktatör rejimin temsilcisi olarak davranan vekiller' ifadelerini kullandı. Bizim Esad ile çektirdiğimiz fotoları eleştirdi. Daha önce kendisi, Esad ile ailecek çok sayıda fotoğraf çektirdi" dedi ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Başbakan Erdoğan'ın yan yana çekilmiş fotoğraflarını gazetecilere gösterdi.
Gazeteciler ise CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'e, PKK tarafından kaçırılan çocukları sordu. Aygün, "PKK'nın içinde zaten çocuklar var. Örgütün 'Biz uluslararası kurumlarla anlaştık. Çocuk savaşçı barındırmıyoruz' açıklaması gerçekçi değil.Çocuklar olduğunu örgütün mağduru bir milletvekili olarak biliyorum. Ben dağda iken orada çocuklar vardı. 17 yaşında bir çocuk vardı. Varsa, var olduğuna inanıyorum. Çocukları örgütün bırakması gerekiyor. Örgüt gerçekten elinde çocuklar ve daha önceki çocukları bırakmalı ve ailelerine geri gönderilmeli. Çocuklar savaşta değil, okulda, oyunda ve eğitimde olması gerekir" diye konuştu.
İstanbul Okmeydanı'nda Uğur Kurt'u vuran silahın polise ait olduğunun belirlendiğinin hatırlatılması üzerineAygün, "Polisten tanık sıfatıyla ifade alınmasını kabul edemiyorum. Öldüren polis belli. Kareli gömlekli bir polis. O gün Okmeydanı'nda 15 civarında tanık kareli gömlekli bir polis vurdu diye konuştu. Aradan 1 hafta geçti ve savcı açıklama yapıyor. Bir polisi tanık olarak dinledik diye. Rezalet bu. Bu yeni Uğur Kurt'ların Cemevi bahçesinde öldürüleceğini göstermiyor mu? Siz basıyorsunuz o mahalleyi, maske takmış diye 34 kişiyi 3 gündür gözaltında tutuyorsunuz. Hedef gözeterek birini öldüren polisi tanık sıfatıyla dinliyorsunuz. Hiçkimse sizin adaletinize inanmaz. Böyle olursa Okmeydanı gibi olaylar artar, Türkiye'de çatışma çıkar. Adaletin olmadığı yerde bireyler kendi adaletini kendi elleriyle arama yoluna giderler. Bu çok sakıncalı olur bir demokrasi için. Tabi Türkiye'de bir demokrasi varsa" dedi. (DHA)