ANKARA(ANKA) - CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Tunceli Cumhuriyet Savcısı Murat Uzun'a yapılan saldırıyı kınarken, terörist örgütün il genelindeki hain eylemlerini ortaya koydu.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Twitter'deki takipçilerine gelişmelerle ilgili görüşlerini yansıttı. PKK'nin Tunceli-Ovacık'taki son 1-2 yıllık "Eylemleri"ni özetleyen Aygün şöyle dedi:
"İbrahim Ergün adlı taksiciyi "ajan' olduğu gerekçesiyle kurşuna dizdi (Hozat, Nazımiye gibi ilçelerde yanılmıyorsam toplam 5 kişiyi aynı gerekçeyle öldürdü); Umut Diri, Hayati Elyak, Özkan Toz, Rıza Çelik, Emir Ali Parıltı ve Turabi Demir adlı kişileri "Düzen partilerine destek ve oy verdikleri', "Cemevinde yolsuzluk yaptıkları' vb. iddialarla "sürgün' etti; adı geçenlerin hepsi bölgeyi terk etti; aileleri Ovacık'ta kaldı; sürgün yetmezmiş gibi aileler de parçalandı; PKK müteaahhit, şöfor veya işçi diye pek çok insanı kaçırdı ve "sorgulayıp' serbest bıraktı; önce Adem Eker adlı Bingöllü müteaahhiti "Düşmanla işbirliği yaptığı'; geçen hafta ise Deniz Beyazgül'ü "Karakola ekmek taşıdığı' suçlamasıyla kaçırdı ve bıraktı; PKK iş araçlarını,fırınlara ait vasıtaları ve sıradan TIR tipi kamyonları yakıyor; Dersim'de ticari yaşamı yok edecek eylemlerde bulunuyor PKK Dersim'de bazen gün aşırı yol kesiyor ve "Kimlik kontrolü' yapıyor; PKK benim gibi barış yanlısı ve yanında çakı dahi taşımayan milletvekilini kaçırdı ve Dersim halkının iradesini kaba bir şekilde yok saydı halk sahiplenince hızla geri adım attı; kaçırılma sadece 2 gün sürdü; ve nihayet bugün Ovacık Savcısı Murat Uzun başından vuruldu (failler ve olay henüz net değil);durumu ağır olan genç savcıya şifa diliyorum Hızır yardımcısı olsun; saldırıyı lanetliyorum."
"Bu eylemler neden hep Dersim'de oluyor? Bölgenin Alevi ve solcu kimliği mi Dersim'i hedef yapıyor?" sorusunu yönelten Aygün, "Savcı dâhil sivillere yönelik eylemlerin anlamı nedir? Bu "savaş hukuku'nda bile olmayan bir yöntem olduğu halde niçin ısrarla ve yoğunlukla Dersim'de denenmektedir? Hepimiz düşünmeliyiz; Kürt sorununun çözümü; barış için; hepsinden önce "yaşama hakkı' adına" dedi.
ANKA