FETÖ'nün mülkiye yapılanmasına ilişkin İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 11’i tutuklu 15 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 11 tutuklu ve 3 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.
SAVCI MUTLU VE ÇAPKIN'IN TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Savcı Hüseyin Avni Mutlu ve Hüseyin Çapkın'ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın tahliyesini talep etti.
ÇAPKIN İÇİN TAHLİYE KARARI
Mahkeme heyeti verdiği aranın ardından Hüseyin Çapkın için tahliye, Hüseyin Avni Mutlu'nun ise tutukluluğunun devamına kararı verdi.
Tahliye edilen Çapkın'a "ev hapsi" verildi.
DURUŞMADA NELER YAŞANDI?
Duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle bağlanarak tanık olarak dinlenen Yusuf Dolar(FETÖ’den ihraç edilen emniyet müdürü), 1992 yılında Polis Akademisi’nden mezun olduğunu, 13 yıl İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde çalıştığını söyledi. Hüseyin Çapkın ve Hüseyin Avni Mutlu ile birlikte çalıştığını kaydeden tanık Dolar, “17-25 Aralık’tan sonra cemaatten ayrıldım. 2016 yılı Ağustos ayında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ifade verdim. İfademde cemaatin Hüseyin Çapkın’a devamlı bir şeyler yaptırmaya çalıştığını söylemiştim. 2010 yılında Ergenekon, Balyoz, MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması, KCK gibi operasyonlar gündemdeydi. Operasyonu yapan şube müdürlerinin tamamı cemaatçi olduğu için emniyet müdürünü ikna etmeleri gerekiyordu” dedi.
Hüseyin Çapkın’ın şube müdürleriyle haftada bir gün toplantı yaptığını söyleyen tanık Dolar, “Bu toplantıya Ömer Köse, Yurt Atayün, Tufan Ergüder, Nazmi Ardıç, Mutlu Ekizoğlu, Erol Demirhan(eski emniyet müdürleri) katılırdı. Toplantılar öncesi Erol Demirhan, emniyet imamıyla bilgisayar üzerinden görüşür, daha sonra diğer şube müdürlerine ‘İçerde sen şunu söyleyeceksin, sen bunu söyleyeceksin’ diyerek görev dağılımı yapardı. Demirhan’ın yanındakilere hitaben ‘Toplantıdan bizim istediğimiz gibi bir sonuç çıkacak’ dediğine de ben bizzat şahidim. Toplantılarda ben yoktum. Hüseyin Bey bu taleplerin adliyeden geldiğini düşünerek, ‘Hukuki çerçevede gereğini yapın’ diyordu herhalde. Böyle bir organizasyon karşısında tek bir kişinin tepki vermesi de pek mümkün değil. Şube müdürleri her şeyi kanun çerçevesinde yapıyor gösteriyorlardı” diye konuştu.
VALİ BEY BANA BOZUK ATTI
Hüseyin Avni Mutlu’nun, valilik yaptığı dönemde, ziyaret için gittiği İzzet Baysal Huzurevi’nde kalan Halil Güneş ise tanık ifadesinde, “Vali Bey huzurevini ziyarete gelmişti. Ona, ‘Burada bizden para toplanıyor, cemaate gönderiliyor’ demiştim. ‘Sus, kes sesini’ deyip beni azarladı. Ben bu konuyla ilgili birçok kez farklı yerlere şikayette bulundum. Zaten bu meseleyle ilgili konuşanı gönderiyorlardı” dedi.
'SANIRIM YANLIŞ HATIRLIYOR...'
Tanık Güneş’nun ardından söz isteyen Mutlu, “Ben valilik dönemimde birçok huzurevini ziyaret ettim. Çok yoğun olduğum dönemlerde bile buna özen gösteriyordum. Halil Bey’in söylediklerine yorum getirmek istemiyorum. Ben bir gönül valisiyim. Zannedersem bir yanlış hatırlama olmuştur. Zaten bu insanların çoğu parasız pulsuz gelip oraya sığınır. Nasıl olurda orada para toplanıp cemaate gönderilir?” şeklinde konuştu.