Hüseyin Çelik, Ak Parti’nin Başarı Hikayesini Anlattı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Biz yapamayacağımız şeyleri söylemiyoruz. Bir şeyi yapacaksak da onu halka beyan ediyoruz ve beyanımızın arkasında duruyoruz" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı'nın düzenlediği toplantıya katıldı. Toplantıda partililere AK Parti’nin başarı hikayesini anlatan Hüseyin Çelik, "Sadece seçimlerde gidip 'caklı-cekli' vaatlerde bulunarak, ondan sonra eğer halka sırtınızı dönerseniz, onlara söylediklerinizi unutursanız, onların takipçisi olmazsanız, halk size güvenmez, halk size olan desteğini de sürdürmez. Esasen AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana yükselen trende sahip olmasının temel sebebi budur. Biz yapamayacağımız şeyleri söylemiyoruz. Bir şeyi yapacaksak da onu halka beyan ediyoruz ve beyanımızın arkasında duruyoruz” diye konuştu.

Seçimlerin üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtiğini ve bu 1 yılın sonunda muhasebe yaptıklarını belirten Çelik, demokrasinin halka hesap verme sistemi olduğunu söyledi. AK Parti’nin başarılı işlere imza atmasının temel sebeplerinin altında ‘güven’ olgusunun bulunduğuna vurgu yapan Çelik, hareketin olduğu yerde bereket olduğunu, sevginin, paylaşmanın, şeffaflığın olduğu yerde ise başarı olduğunu söyledi. Çelik, hiçbir başarının tesadüf olmadığını ifade etti. "Başarı ter kokar" diyen Çelik, AK Parti’nin diğer partilere örnek olacak başarılı çalışmalar yaptığını kaydetti.

"AK PARTİ YAŞAM KALİTESİNİ ARTTIRDI"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise, AK Parti’nin dünyadaki tüm krizlere rağmen Türkiye’de yaşam kalitesini arttırdığını söyledi. Şahin, şöyle konuştu:

"İlk günkü gibi heyecanla çalışıyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak anlayışına sahibiz. Yeni hedeflerimiz var. Bir taraftan ülkemizin dünyadaki tüm krizlere rağmen büyüme kapasitesini arttırdık, üç kat büyüdük, gayri safi milli hasılamızı üç kat arttırdık. Merkez Bankası'ndaki döviz rezervimizi üç kat arttırdık. O günün şartlarındaki kamuya verilen faizlerin borç oranını, yüzde 68 iken bugün yüzde 8’lere indirdik. Bu büyük büyümenin içerisinde ettiğimiz kazancı da halkımızla ve herkesin yaşam kalitesini yükseltecek sosyal politikalar ürettik. Geldiğimiz noktada uluslar arası kriterlerde yoksulluğu en iyi azaltan, zengin ile fakir arasındaki makası en iyi kapatan ülkelerden birisi olduk. Bugün hamd olsun, yüzde 36 olan 4 doların altında olan yaşam oranını yüzde 3’e düşürdük. Çok ciddi bir düşüş. Hedefimiz, ciddi bir şekilde 1 doların altında nasıl kimse kalmadıysa, 4 doların altında da kimsenin kalmadığı bir Türkiye. Biz insanımızı birinci sınıf vatandaş olarak görüyoruz.”