Hüseyin Çelik: 'O polis kuryesinin peşindeyim'

Hüseyin Çelik, hakkındaki Fethullah Gülen'e bilgi aktarma iddialarını yalanlarken, “O polis kuryesi kim, ben de peşindeyim, onu bulacağım” dedi.

‘Paralel yapı’ iddianamesinde bir polis kuryesinin ifadelerine dayandırılarak Fettullah Gülen’e yakın isimlerden eski AK Partili İlhan İşbilen’le görüşüp, devletin Cemaat’e karşı çalışmalarını anlattıkları öne sürülen Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik’ten iddialara sert tepki geldi. Çelik, “O polis kuryesi kim, ben de peşindeyim, onu bulacağım” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 143 polisin sanık olarak yer aldığı ‘paralel yapı’ iddianamesinde yer alan eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile eski bakan ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik’in, cemaatin etkili isimlerinden eski AK Parti İzmir milletvekili İlhan İşbilen’e ‘devletin paralel yapıya yönelik çalışmalarını’ anlattıkları iddiası kulislere bomba gibi düştü. İlk olarak Sözcü gazetesinin duyurduğu iddiayı Arınç ve Çelik yalanladı.

Reklam
Reklam

RÜYAMDA GÖRSEM İNANMAZDIM

Hüseyin Çelik, konuyla ilgili Hürriyet’e yaptığı açıklamada bir polis kuryesinin ifadelerine dayandırılan bu iddiayla ilgili İçişleri Bakanı Selami Altınok’la telefonla görüştüğünü anlattı ve şunları söyledi: “Bir polis kuryesinden söz ediliyor. O polis kuryesi kimdir? Bir iddiası olduğu zaman hemen götürüp iddianameye mi koyuyorlar? Aslı astarı nedir diye araştırılmıyor mu? İçişleri Bakanımızdan da rica ettim, ‘Bu iddia nereden çıktı, bu kurye denen adam kimdir, hangi maksatla yapılmıştır.’ Bunun ortaya çıkarılması lazım, ben de peşindeyim, onu bulacağım. Sonunda da hukuki yollardan gereğini yapacağım. Adalet Bakanımızla görüşüp iddianameyi isteyeceğim. Ortada tamamen asılsız, yalan bir iddia var. Çünkü ben, Sayın Arınç ile birlikte hiçbir zaman sözünü ettikleri arkadaşı çağırıp bu amaçlı bir konuşma yapmadım. Söz konusu bile değil, rüyamda görsem böyle bir şeye inanmazdım.”

TWITTER’DAN DA AÇIKLAMA

Reklam
Reklam

Çelik, Twitter hesabından da özetle şunları yazdı: “Haberde iddia edildiği gibi sayın Arınç’la birlikte sayın İşbilen’i çağırıp söz konusu konuları konuştuğumuz iddiası hayal ürünüdür. Bu ve benzeri gayretler, iyi niyetli olmayan bir operasyonun parçalarıdır. Sayın Arınç’ın da bir TV programında değindiği, AK Parti ile özdeşleşmiş ve her aşamada emeği olan bazı şahıslarla ilgili karalama çabası budur.”

17-25 Aralık’tan sonra görüşmedim

Arınç da Twitter hesabından yaptığı açıklamada iddia için, “Açıkça belirteyim ki bu kesinlikle yalandır” dedi ve şöyle devam etti: “Sayın Çelik, Sayın İşbilen ve ben özel olarak hiçbir şekilde hiçbir zaman bir araya gelmedik ve iddia olunan konuları görüşmedik. Sayın İşbilen, 2011 seçimlerinde İzmir milletvekilimiz oldu. Yakinen tanırım. Kendisiyle zaman içinde şahsen ve ailece görüşmelerim oldu. Kamuoyunun yakından bildiği 17-25 Aralık operasyonlarından sonra hiç görüşmedik ve bu konuları tartışmadık. Gazetedeki haber tamamen yoruma dayalı, kaynağı meçhul, iddianamede açıkça ne yazıdığını bilmediğimiz, beni ve Sayın Çelik’i itibarsızlaştırmaya yönelik çok basit bir algı operasyonudur. Sayın Çelik, Sayın İşbilen ve benim nerede, ne zaman üçlü olarak bir araya geldiğimiz ve ne konuştuğumuz herhalde gazetenin ve bilgi kaynağı polis memurunun malumudur. Bunları açıklamak erdemini göstermelerini bekliyorum. Aksi halde böyle asılsız haberler ancak sahiplerini rezil eder.”

Reklam
Reklam

İddianamede ne diyor?

İddianamede bir polis kuryesinin ifadesine dayandırılarak, Arınç ve Çelik’in ‘bir yere’ davet ettikleri Gülen Cemaati’nin etkin isimlerinden eski AK Parti İzmir Milletvekili İlhan İşbilen’e, cemaatin MİT, emniyet ve yargı yapılanmasına karşı devletin bazı kurumlarınca çalışma yapıldığı bilgisini verdikleri öne sürüldü. İddianamede Arınç ve Çelik’in görüşmede “Cemaati hiç sevmezler” denilen Ömer Çelik, Efkan Ala ve Beşir Atalay’ın nüfuzlarının artık kendilerinden üstün olduğunu söyleyerek, hükümet içindeki cemaat yapılanmasının da etkisizleştirileceği bilgisini aktardığı iddia edildi. İddianamede ayrıca davete ilişkin cemaatin kendi içerisinde değerlendirme yaptığı, bu çalışmaya karşı direnç gösterdikleri ve yeniden ünite yapılanmasına gidildiği iddiası da da yer aldı.