Hüseyin Çelik, "türk Yılı İçin Üç Milyon Tl Bulamamıştık"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Kocaeli'de önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, Avrupa Birliği süreci...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Kocaeli'de önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, Avrupa Birliği süreci ile ilgili olarak ise, "İstemezlerse paşa gönülleri bilir" dedi. Çelik, ekonomik gelişmeleri değerlendirirken, AB'deki kriz nedeniyle yeni pazar ihtiyacının doğduğunu belirtti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Kocaeli Sanayi Odası'nın Kasım Ayı Meclis Toplantısı'na katıldı. KSO Salonu'nda konuşan Çelik, önemli açıklamalarda bulundu. 2003 yılında Japonya'da yapılan Türk Yılı için 3 milyon TL parayı başbakandan istediklerini belirten Çelik, şöyle konuştu: "Ben 58. Hükümet'te kültür bakanıyken, Abdullah Gül başkanlığındaki ilk Bakanlar Kurulu'nda birinci mevzumuz işçi ve memur maaşlarını nasıl ödeyeceğimizdi. Memleket iflas durumundaydı. Japonya 2003 yılını, 'Türk Yılı' ilan etmişti. Solmaz hanım büyükelçi olarak oraya tayin edildi. Türkiye ile ilgili bütün bir yıl orada yapılacak tanıtım için topu topu 3 milyon TL para lazımdı. Kadıncağız bana geldi ağlayacak, bizden önceki hükümet toz duman olmuş. Ondan sonra birkaç arkadaşla birlikte sayın başbakana gittik. Başbakana, 'Efendim ben sizden fazla değil, Karadeniz sahil yolunun 300 metresi için para istiyorum' dedim. Sağolsun sayın başbakan iradesiyle buldu buluşturdu. 3 milyon TL bulamıyorduk, böyle bin manzaramız vardı bizim"

Reklam
Reklam

Avrupa Birliği'nin Türkiye için vazgeçilmez bir hedef olduğunu söyleyen Çelik, şunları söyledi: "Avrupa Birliği bizim için vazgeçilmez bir hedeftir. Onlar bize bütün müzakerelerin sonunda deseler ki, "Nüfusunuz fazladır kusura bakmayın, göze alamıyoruz" paşa gönülleri bilir. Ama biz demokratik kriterlerimiz, ileri demokrasiye sahip olmamızla Avrupa Birliği'nin hedeflerine mutlak suretle yakalamak zorundayız. Allah'a şükür ekonomik kriterler olarak onları geçtik biz. Biz oranın çok çok ötesindeyiz"

Öte yandan AB'deki krizle birlikte, AB'ye olan ihracatın azalması nedeniyle Türkiye'nin yeni pazarlar aramak zorunda olduğunu söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son 10 yılda büyüme oranımız ortalama 5,3, 9 büyüdüğümüz sene de oldu ama bu işin ortalaması bu. Bugün Avrupa Birliği'ndeki büyüme yüzde 1'dir ve Avrupa'da ciddi bir daralma var. İhracatımızdaki problem de oradan kaynaklanıyor. 2008 krizi başlayınca bizim Avrupa Birliği'ne olan ihracatımız yüzde 56 idi, şimdi yüzde 38. Pazar azaldı, tüketim azaldı çünkü orada ciddi manada bir resasyon var."

Reklam
Reklam

Bu açıdan yeni pazarlar bulmak zorunda olduğumuzu anlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok şükür bütün bu Avrupa'daki daralmaya rağmen, küresel krize rağmen ki; bu küresel kriz 1929'daki büyük bunalımdan sonra dünyanın gördüğü en büyük krizdir. Bütün buna rağmen son 10 yılda bizim ihracatımız 36 milyar dolardan 150 milyar dolara çıktı"

Vatandaşların refahının arttıkça beyaz yakalı olmak istediğine değinen Çelik, şöyle konuştu: "Kimse inek sağmak istemiyor, herkes süt içmek istiyor. Bizim toplumumuzda refah arttıkça insanlar beyaz yakalı olmak istiyor. Mavi yaka, mavi önlük kimsenin hoşuna gitmiyor. Ben bakanlığım döneminde meslek okullarını teşvik ederken söyledim, 'Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa.' Kimse inek sağmaya talip değil herkes süt içmeye talip. Türkiye'de iş isteyene iş var. Bana biraz biz de rahata alıştık gibi geliyor. Bir madenci arkadaşımız Ağrı'nın Diyadin İlçesinde bir altın madeni şantiyesi kurdu. Bana dedi ki; sayın bakanım ben Ağrı'da işçi bulamıyorum. Vatandaş geliyor diyor ki; sigortamı yapmazsan gelirim. Niye? Sigortalı işçi olunca verilen yardımlar kesiliyor"

Reklam
Reklam

Öte yandan Çelik, Türkiye'nin Cumhuriyet dönemi boyunca aldığı borçtan daha fazla borç aldığını belirterek, "Bizim borcumuzla ilgili nereye gittilerse vatandaşa bu borç sarmalı Türkiye'yi bitirdi demişler. Cumhuriyet döneminden 2002'ye gelinceye kadar aldığımız borçtan daha fazlasını şimdi aldık. Bana sorarsanız evet Türkiye'nin borcu arttı. Türkiye'nin milli geliri dolar bazında 3 kat artmış. Siz eğer yatırım yaparsanız borçlanırsınız" dedi.

Çelik, paradan 6 sıfır atılmasıyla ile ilgili ise şunları söyledi: "Bizim paramız, hani ördek yavrusu gider ya 6-7 tane annesinin peşinden, bizim paramız da öyleydi. Bir liranın peşinden 6 hani sıfır gidiyordu. 1 milyon Türk lirasını tuvalete ödüyorduk. Dünyanın en değersiz parası bizim dönemimizdeydi ve bu bizim için bir utanç verici bir şeydi. Bunu atacağımızı söylediğimizde bazı köşe yazarları, 'Bunları çok duyduk, atarsınız, iyi atarsınız' dedi. Attık ve hiçbir şey olmadı. Vatandaş bunu öğrenemez dediler. Benim annem bile alışkanlıkla hâla YTL diyor"

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: