2011 yılında Tunus'ta başlayan Arap dünyası protestolarının Mısır'da başlamasının ardından görevinden istifa eden Hüsnü Mübarek'in öldüğü yönünde çıkan haber dünya gündemine bomba gibi düştü. İstifasının ardından idamla yargıanan ancak yardımcısıyla birlikte ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Hüsnü Mübarek'in öldüğü haberini İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars duyurdu. Fars'ın haberinde Hüsnü Mübarek'in hayatını kaybettiği iddia edilirken, bu haber Mısır hükümeti tarafından doğrulanmadı. Hüsnü Mübarek'in öldüğü iddialarının doğru olup olmadığı merak ediliyor.
Hüsnü Mübarek'in tedavi gördüğü hastaneden adı açıklanmayan bir kaynak, Masrawy adlı internet sitesine, devrik lider Hüsnü Mübarek'in ciddi sağlık problemleri yaşadığını fakat doktorlar tarafından kurtarıldığını söyledi.
Ancak diğer taraftan aynı hastanede çalışan ve Hüsnü Mübarek'i tedavi eden ekibin içinde yer alan başka bir doktor ise Hüsnü Mübarek'in ölüdüğü yönündeki haberleri doğruladı. Bu kaynak, Mısır eski Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in ciddi bir kalp krizi geçirdiğini ve bütün müdahalelere rağmen hayata döndürülemediğini iddia etti.
Fars'ın haberinde, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri adına açılan ve sahte olduğu tahmin edilen bir hesaptan atılan tweet'lere de yer verildi. Şükri'nin tweet'inde, "Mısır tarafından birkaç dakika içinde Mübarek'in ölümüne ilişkin ayrıntılı bir resmi açıklama yapılacağı" bilgisi yer aldı.
HÜSNÜ MÜBAREK KİMDİR?
Hüsnü Mübarek, 4 Mayıs 1928 yılında Mısır'da dünyaya geldi. Kahire'deki Mısır Askeri Akademisini ve Bilbays'taki Havacılık Akademisini bitiren Hüsnü Mübarek, ardından SSCB'de ileri uçuş ve bombardıman teknikleri konusunda öğrenim gördü. Mısır Hava Kuvvetleri'nde çeşitli görevler üstlenen Hüsnü Mübarek, 1966-69 yılları arasında ise Hava Akademisi Komutanlığı görevini yürüttü. Ardından ise 1972 yılından Enver Sedat tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi. 1973 yılının Ekim ayından İsrail'le yapılan Yom Kippur Savaşı'de elde ettiği başarılarla önemli rol oynayan Hüsnü Mübarek, ertesi yıl mareşal oldu.
6 Ekim 1981'de Enver Sedat'ın bir suikast sonucunda öldürülmesi üzerine devlet başkanı oldu. Bu görevde öteki Arap ülkeleriyle ilişkileri geliştirmeye çalıştı. 1982'de Lübnan'ı işgal eden İsrail'le yakınlaşma politikasından uzaklaştı. 1987'de altı yıllık ikinci bir dönem için, oyların yüzde 97'sini alarak devlet başkanlığına yeniden seçildi. 1989'da, Enver Sedat döneminde İsrail'le yaptığı barış antlaşması yüzünden Arap Birliği'nden çıkarılmış olan Mısır tekrar birliğe kabul edildi, merkezi de Kahire'ye taşındı.
1990-91'deki Körfez Bunalımı ve onu izleyen Körfez Savaşı sırasında Arap ülkeleri, İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü arasında başlıca aracı işlevini üstlendi. Suudi Arabistan'ın, uluslararası kuvvetlerin desteğine başvuru kararının desteklenmesinde öteki Arap ülkelerine öncülük etti.
Enver Sedat'a yapılan suikastın ardından Mısır Devlet Başkanlığına ve Ulusal Demokratik Parti'nin liderliğine seçilen Hüsnü Mübarek; 1987, 1993, 1999 ve 2005 yıllarında yapılan ve muhalefetin katılımının kısıtlandığı seçimlerde arka arkaya dört kez göreve seçildi.
2011 yılında Tunus'ta başlayan Arap dünyası protestolarının 25 Ocak 2011'de Mısır'da da başlaması üzerine 10 Şubat 2011'de yetkilerinin çoğunu yardımcısı Ömer Süleyman'a devretti, 11 Şubat 2011'de ise görevini orduya ve anayasa mahkemesine devrederek istifa etti. İstifa ettikten kısa bir süre sonra tutuklandı ve yargılanmaya başlandı. Bir süre idamla yargılanmıştır. 2 Haziran 2012 günü yardımcısı ile birlikte ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış, oğulları ile yargılanan birkaç kişi ise beraat etmiştir. Kısa süre sonra Mübarek'in idam edilmesini isteyen göstericiler, Hüsnü Mübarek'in yargılandığı mahkeme önünde polisle çatışmışlardır. Yaşanan gelişmeler üzerine Hüsnü Mübarek depresyona girmiştir.