Hz. Ali'nin ağabeyi İmam Ukayl'in kabrinin Diyarbakır’da olduğu belgelendi

Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Haspolat'ın 10 yıllık bir çalışmanın ardından,...

Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Haspolat'ın 10 yıllık bir çalışmanın ardından, Hazreti Ali'nin ağabeyi İmam Ukayl'in kabrinin Diyarbakır'da olduğuna ilişkin yeni delillere ulaşıldığı belirtildi. Diyarbakır Valiliği'nin bastırdığı 'Osmanlı Belgelerinde Diyarbakır' isimli eserde İmam Ukayl'in Diyarbakır’da olduğunu gösteren iki yeni belgeye yer verildi. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden alınan belgelere göre; Hz. Ali’nin ağabeyi İmam Ukaly’in kabri Diyarbakır’da bulunuyor. Belgelere göre Osmanlı Devleti 1907 yılına kadar İmam Ukayl adıyla kurulan vakfa da kaynak aktarılması talimatını vermiş.
Diyarbakır' ın, manevî hazinesine yeni bir halka daha ekledi. Şehirde 6 peygamber kabri, 3 peygamber makamı ile 32 şehit sahabenin ismi ve yeri kesin olarak biliniyor. Diyarbakır’da Nebî Zülkifl (a.s.), Nebî Elyesa' (a.s.), Nebî Harun-ı Âsafî (a.s.), Nebî Hallak (a.s.), Nebî Harut (a.s.), Nebî Enûş b. Şit aleyhisselâmın kabr-i şerifleri ile Nebî İlyâs (a.s.), Nebî Yûnus (a.s.) ve Nebî Zülkifl (a.s.)'ın makamları yani bir süre ikamet ettikleri yerler bulunuyor. Hz. Ali’nin ağabeyi sahabe İmam Ukaly’in kabrinin de Diyarbakır’da olduğunu yıllardır araştıran Dicle Üniversitesi’nde öğretim üyeleri, önemli belgelere ulaştı. Prof. Dr. Kenan Haspolat’ın daha önce 10 yıllık bir araştırmanın ardından ulaştığı belgelere yenisi eklendi. Dicle Üniversitesi’nde görevli öğretim üyelerinden Kenan Yakuboğlu, M.Salih Erpolat ve Mustafa Sarıbıyık’ın hazırladığı Diyarbakır Valiliği'nin de baskısını yaptığı Osmanlı Belgeleri’nde Diyarbakır isimli kitapta İmam Ukaly’in türbesinin şehirde olduğu ihtimali neredeyse kesinlik kazandı. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde yıllarca yapılan araştırma sonucu ortaya çıkarılan belgeler, İmam Ukaly’in Diyarbakır’da yaşadığına ilişkin önemli bilgiler veriyor. Kitapta yer alan BOA,İ.EV.446/6 a. Numaralı belgede “Hz. Peygamber (SAV)’in amcasının oğlu Akil (RA)’ın Diyarbekir vilayetinin Amid nahiyesinde bulunan mescidi ile türbesinin bağlı bulunduğu vakfın diğer vakıflar gibi müdahaleden istisna tutulması konusunda Maliye Nezareti tarafından Sadaretten izin talebini içeren” bilgiler yer alıyor. BOA,İ.EV.44/6 b. numaralı belgede ise ‘Hz.Peygamber (SAV)’in amcasının oğlu Ukayl (Akil) (RA)’in Diyarbekir vilayetinin Amid nahiyesinde bulunan mescidi ile türbesinin bağlı bulunduğu vakfın gelirleri arasında Tilvelik ve Dolman köylerinin öşür hasılatından daha önceki senelerden bakiye kalan 1197 kuruşun ödenmesi konusunda Diyarbakır Defterdarlığı'nın gönderdiği yazı üzerine konunun sadrazam tarafından padişaha arz edildiği ve padişahın irade-i seniyyesini belirten baş kitabet dairesinin notu” yer alıyor.
Hz. Ali'nin ağabeyinin Diyarbakır'da olmasının inanç turizmi açısından çok önemli olduğunu söyleyen Profesör Haspolat, "İmam Ukayl türbesinin Medine'de de olduğu söyleniyor. Ama orada kendisinin değil, kopan parmağının olduğu yönündeki hüküm ağır basıyor. Her şey söylenir. Mühim olan belgelerdir. Elimizde Osmanlı belgeleri var. Belgeye itibar etmezsek neye itibar edeceğiz? Peygamberimizin amcasının oğlunu ziyaret etmek büyük ayrıcalık." diyor.

Reklam
Reklam

İMAM AKİL MESCİDİ YOK EDİLDİ
Belgeler Hz. Ukayl (RA)'ın Diyarbakır'da vakfı ve mescidi olduğuna işaret ediyor. Osmanlı belgelerinde Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Pamukçular Çarşısı yakınlarında Ukayl Mescidi'nden ve Ukayl adıyla bir vakıf bulunduğundan bahsediliyor. Prof. Dr. Kenan Haspolat, 19. yüzyılda oldukça işlek olan mescit ile vakfın, 1915 yılında yanarak yok olduğunu söylüyor.

İMAM UKALY KİMDİR?
Akil Bin Ebu Talip, Hz. Ali'nin ağabeyidir. Câfer-i Tayyar hazretlerinden 10, Hz. Ali'den 20 yaş büyüktür ve üçünün de anneleri aynıdır. Künyesi Ebû Yezid'dir. Milâdî 580'de doğdu. Ensâb ve tarih bilgisiy­le Kureyş kabilesi ara­sında önemli bir yere sahipti. Anlaşmazlık­larda hakemliğine başvurulan dört kişi­den biriydi. Bedir Gazvesi'nde müşrikler safında yer aldı, esir düştü. Amcası Abbas b. Abdülmuttalib'in verdiği fidyeyle esaretten kurtuldu. Müs­lüman olduğu tarih ihtilâflıdır. Bazılarına göre Hudeybiye Antlaşması'ndan önce, bazılarına göre hemen sonra, bir kısmına göre ise Mekke'nin fethinden önce 630 yılı başlarında Müslüman olmuş ve Medine'ye gitmiştir. Kardeşi Ca'fer ile Mûte Seferi'ne katıldı. Hastalığı sebebiyle sonraki savaşlarda bulunamadı. Ancak Huneyn Gazvesi'ne iştirak ettiği ve her­kesin dağıldığı sırada Hz. Peygamber'in yanından ayrılmadığı rivayet edilir. Hz. Ömer devrinde divanın düzenlen­mesinde görevlendirildi. Hz. Ali'nin hali­feliği sırasında ödemek mecburiyetinde olduğu büyük bir borç meselesiyle uğraşıyordu. Hazreti Ali'den beklediği yardımı göremeyince, ken­disine gerekli yardımı sağlayan Muâviye'ye katıldı ve Sıffîn'de kardeşine karşı savaştı. Daha sonra Cezire bölgesine geçtiği rivayet edilir. Peygamber Efendimiz hicret edince doğduğu evi Hazret-i Ali'nin kardeşi Hz. Ukayl'e hediye etmişti. Belagati ve hazırcevaplılığıyla da meşhur olan Hz. Ukayl, Muâviye dönemin­de veya Yezid'in halifeliğinin ilk günlerinde vefat etti.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz