Eski Hazine Müsteşarı ve İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez bloğunda "Stagflasyon Sinyalleri" başlıklı yazısını paylaştı. Son günlerde Türk ekonomisinde stagflasyon endişeleri baş gösterirken Eğilmez Hoca yazısında son noktayı koydu.
Eğilmez yazısında stagflasyon kelimesinin tanımını yaparak, "İngilizcede durgunluk anlamına gelen stagnation ile enflasyon kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş bir kelime. Durgunluk içinde enflasyon anlamına geliyor. Ekonomik büyümenin sıfıra geldiği ama enflasyonun devam ettiği ekonomik durumu anlatmak için kullanılıyor" dedi.
Vatandaşın stagflasyon yaşandığını söylemesine rağmen verilerin bunu doğrulamadığını ifade eden Eğilmez, Eylül ayında gerçekten bu ihtimalin olup olmadığını anlaşılabileceğini ifade etti. Eğilmez, "Enflasyon yüzde 61, büyüme ise elimizde ilk çeyrek verisi var: Yüzde 5,7. Buna göre stagflasyonun enflasyon kısmı durumu doğrulasa da büyüme verisi durumu doğrulamıyor. İkinci çeyrekte büyüme ne oldu? Bunu ancak Eylül sonunda TÜİK açıkladığında öğrenebileceğiz. Buna karşılık birçok öncü gösterge büyümenin ikinci çeyrekte sıfıra çok yaklaştığını gösteriyor. Uzmanların yaptığı tahminler de ikinci çeyrekte yüzde 0 ile 0,5 arasında bir büyüme gerçekleştiği beklentisini işaret ediyor. Eğer öyleyse ekonomi, ikinci çeyrekten itibaren stagflasyona girmiş demektir. Piyasa, durumu iktisatçılardan önce görebiliyor çünkü talep, satış hacimleri, kârlar vb. hepsi onların elinde ve önünde oluşuyor. Biz ise ancak geriden gelen verilere bakarak olayı tanımlayabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Eğilmez, Eylül ayına kadar doğru bir tahminin yapılamayacağını söylese de maddeler halinde stagflasyon olma ihtimalini değerlendirdi.
Eğilmez, bayramın da etkisiyle sanayi üretiminde yılın ikinci çeyreğinde düşüş gösterdiğini ifade ederek, "Buna karşılık özellikle Haziran ayında aylık endekste de düşüş olması üretimde gerilemeyi gösteriyor. Çünkü aylık endeks hem mevsim hem de takvim etkisinden arındırılmış olarak hesaplanıyor. Buna göre sanayi kesimi arzında düşüş var" değerlendirmesinde bulundu.
Eğilmez, ticari satış hacim endeksinde düşüş olduğunu ve ikinci çeyrekte de ekside kaldığını ifade ederek talepte gerileme olduğunu aktardı.
Ancak, konut satışlarının canlı olduğunu; piyasalarda düşüş var denmesine rağmen TÜİK'e göre tersine ikinci çeyrekte geçen yıla göre fazla bir değişim olmadığını gösterdiğini aktaran Eğilmez, "Demek ki talepteki gerilemeye karşın insanlar enflasyondan korunma amacıyla konut talep etmeyi sürdürüyorlar" dedi.
Piyasaların canlılığının bir diğer ispatı olan otomobil ve hafif ticari araç satışlarında düşüş olduğunu aktaran Eğilmez, "2024 yılı ikinci çeyrek satışları on yıllık ortalamaların hala üzerinde seyretmekle birlikte geçen yılın ikinci çeyreğine göre satışlarda gerileme söz konusu. Bu da bize piyasa talebinde gerileme olduğunu anlatıyor" ifadelerini kullandı.
İşsizliğin haziranda sert bir yükseliş olduğunu ifade eden Eğilmez, "İşsizlik oranı yüzde 8,4’den 9,2’ye geniş işsizlik oranı da yüzde 25,4’den 29,2’ye sıçradı. Özellikle geniş işsizlik oranındaki artış önemli çünkü Türkiye’de gerçek işsizlik oranını en doğru ölçen veri o. Bu gelişme bize arzdaki düşüşün emek piyasasına, işten çıkarmalar şeklinde yansımaya başladığını gösteriyor" dedi.
Eğilmez yaptığı tüm değerlendirmeler sonrası vatandaşın haklı olduğunu şu ifadelerle anlattı:
"Bu verilerden hareketle 2024 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisinin stagflasyona girmiş olduğuna ilişkin işaretlerin var olduğunu, esnafın, sanayicinin ve tüccarın süregiden durgunluk şikâyetlerinin sözde şikâyet olmadığını ve gerçek durumu yansıttığını söyleyebiliriz"
Eğilmez yazısının sonunda ise faiz artırılmasaydı stagflasyon olur muydu sorusunu ise şu şekilde yanıtladı ve, "Faizi artırmasak bugüne kadar bile gelemezdik. Hatırlarsanız enflasyon yüzde 80’leri aşmıştı, döviz rezervleri tükenmiş, eksiye dönmüştü, cari açık hızla artıyordu, KKM hesapları her geçen gün şişiyordu. Özetle çıkışı olmayan bir yolda gidiyorduk. Faiz artışı, ekonomiyi duvara çarpmaktan kurtarmıştır. Doğru bir hamleydi" diyerek Merkez'in para politikasını destekledi.
Stagflasyon sonrasında ne olabileceğini aktaran Eğilmez, yazısını şu cümlelerle tamamladı:
"Bu aşamada iki varsayım yapalım:
(1) Türkiye, temel yapısal reformları yapar.
(2) Türkiye, yapısal reformları yapmadan böyle devam eder.
İlk varsayıma göre yola devam edersek tıpkı 2001 krizi sonrasında olduğu gibi birkaç yıllık sıkıntıdan sonra buradan çıkar ve yolumuza devam ederiz. Buna karşılık bugün yapmamız gereken yapısal reformların 2001’de yapılanlardan çok daha fazla olduğunu, ekonomi dışı alanlarda da birçok reformu yapmamız gerektiğini vurgulayalım.
İkinci varsayıma uygun hareket edersek yılsonuna doğru bir sonraki aşamaya yani slumpflasyona geçeriz. Slumpflasyon (slump İngilizcede çöküş demek) ekonomik küçülmeye yüksek enflasyonun eşlik etmesi halidir ve çözülmesi en zor kriz hallerinden birisidir."