İBB, durdurulan yardım kampanyası ve bloke edilen hesaplar için harekete geçti

İBB Hukuk Müşavirliği, İçişleri Bakanlığı'nın 30 Mart'ta yayınladığı "Yardım Toplama" konulu genelgesinin yürütmesinin durdurulması için Danıştay'a yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), koronavirüs nedeniyle evde kalan ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırmak üzere yardım kampanyası başlatmış, İçişleri Bakanlığı yayınladığı genelgeyle belediyelerin yardım toplamasını durdurmuştu. İBB Hukuk Müşavirliği, yürütmeyi durdurma ve iptal davası açtı.

Dilekçede, genelgenin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, “5393 sayılı Belediye Kanununun 15. Maddesinde bağış kabul etmenin belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır. Aynı kanunun 59. Maddesinde de bağışlar belediyelerin gelirleri arasında gösterilmiştir. 5393 sayılı Kanunun 38. Maddesinde de şartsız bağış kabul etmek belediye başkanın görevleri arasında sayılmıştır. Ayrıca, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 23. Maddesinde ise şartlı ve şartsız bağışları kabul etmek ve tasarrufta bulunmak Büyükşehir Belediyesinin gelirleri arasında gösterilmiştir” denildi.

Reklam
Reklam

İBB Hukuk Müşavirliği; İstanbul Valiliği’nin, yayınlanan genelgeye dayanarak 31 Mart’ta aldığı kararla, İBB’nin 4 ayrı bankadaki yardım paralarının toplandığı hesapların dondurulması kararını da yargıya taşıdı.

“İstanbul Valiliği’nin banka hesaplarına bloke konulmasına ilişkin kararı hukuka aykırıdır” ifadesine ver verilen dilekçede, yukarıda belirtilen yardım toplamaya ve tasarrufta bulunmaya ilişkin kanunlar çerçevesinde kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.

CHP'Lİ 11 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI'NDAN ORTAK AÇIKLAMA

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) 11 büyükşehir belediye başkanı bağış kampanyalarının İçişleri Bakanlığı'nca izne bağlanmasıyla ilgili olarak ortak bir açıklama yaptı.

Ortak bildiriye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Tekirdağ Kadir Albayrak ve Aydın Özlem Çerçioğlu, imza attı.

Reklam
Reklam

Bildiride şu açıklamalara yer verildi:

“Dünya ve ülke olarak siyaset üstü davranmayı gerektiren olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Çağın bu büyük felaketi karşısında, kamunun tüm kurumları olarak bir araya gelmek ve sorumlu davranmak gibi bir görevimizin olduğunun bilincindeyiz. Bu anlamda siyaset dışı davranmak bizler için bir tercih değil, açık bir mecburiyettir.

Söz konusu felaketi durdurmak, hasarları ortadan kaldırmak ve mağdur olanların mağduriyetine yetişmek için işbirliği yapmak, sadece kamu görevi değil, vicdanî bir sorumluluktur.

Bizler de bu niyetle yola çıktık ve her türlü teşekkürü hak eden vatandaşlarımızın talebi üzerine kampanya başlattık. Belediye başkanları olarak görevimizi yaparken, felaketin büyüklüğü karşısında bütçemizi aşabileceğimizi öngördük. Çünkü devam eden bir salgınla karşı karşıyaydık ve hasarın nerelere ulaşabileceğini düşünüp tedbir geliştirmek durumundaydık.

Bu nedenle insanlarımızın, işte böyle günlerde bizi bir kılan, millet kılan, kardeşlik ve dayanışma ruhuna güvenerek bağış çağrısı yaptık. Çanakkale'de düşmanına bile su verecek kadar merhamet sahibi milletimiz, kendi kardeşine elbette yetişecekti ve biz de elbette buna aracılık etmeyi emir sayacaktık. Ancak tamamen iyi niyetli ve samimi bu çağrımız karşılık bulmaya başlamışken, bu kampanyamız "Belediyeler bağış alabilir mi, alamaz mı?" tartışmasının sonucu olarak durduruldu.

Reklam
Reklam

Belediyelerin 'bağış' kabul etmesi tamamen yasalken, İçişleri Bakanlığı'nın yıllardır belediyelerce yapılan uygulamayı 'yardım' kapsamına sokarak anlaşılması imkânsız bir gerekçeyle engellemesi, hiç bir fayda sağlamayacak, sadece yardım bekleyen vatandaşlarımızın mağduriyetini arttıracaktır.

Şunu yürekten ifade ediyoruz: Mağdur milyonlarca insanımıza yeni mağdurlar eklenirken bu konuda 'kim haklı kim haksız' tartışmasına girecek ve insanlarımız çare beklerken zaman kaybedecek durumda değiliz. Bu hususu kamuoyunun takdirine ve hukuka bırakıyoruz. Bu hassas durumun, siyasî kamplaşma çabalarına alet edilmesini istemiyoruz.

Yardım niyetiyle yola çıktıktan sonra doğabilecek siyasî kârı veya zararı hesaplayacak hâlde hiç değiliz. İnsanlarımızın mağduriyeti giderilsin de siyasî kârı kimin olacaksa olsun, o da önemli değil. Yeter ki bütün bir ülke olarak, bütün kurumlar olarak hep birden sadece elimizi değil, vücudumuzu taşın altına sokalım.

Bizlerin 'haklı-haksız' kavgası yapmak yerine, ekmeksiz kalana ekmek götürmek, ihtiyacı olanın gururunu kırmadan cebine hayatını sürdürebileceği kadar para koyabilmek, aç açıkta bırakmamak, zor zamanına eşlik etmek, kardeşinin iyiliğiyle buluşturmak, yaralarımızı karşılıklı sarmak, birbirimize nefes olmak gibi bir önceliğimiz, kutsal bir görevimiz ve vazgeçilmez bir derdimiz var.

Reklam
Reklam

Bu nedenle biz 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu tartışmalara asla girmek istemiyoruz. Ülkemizin bir an önce bu felaketten kurtulması için, kentlerimizde etkilenmiş kim varsa, hiç ayrım yapmadan, en küçük hücrelere kadar ulaşıp, devletimizin diğer kurumlarıyla birlikte onların mağduriyetini gidermeyi amaçlıyoruz. Şu kara günlerinde arkalarında devleti görmek isteyen mağdurlara yetişmek bizlerin de üzerine düşen borçtur.

Söz konusu gereksiz tartışmayı tekraren kamuoyunun takdirine ve hukuka bırakırken, küresel yangına dönmüş salgın felâketi karşısında halkımızın yanında olacağımızı ve her türlü yardımı kendilerine ulaştırma konusunda kararlılığımızın sürdüğünün bilinmesini istiyoruz.”