İBB'de 2 numara değişti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başkan Kadir Topbaş’tan sonra en yetkili 2’nci ismi olan Genel Sekreter Adem Baştürk, koltuğunu İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı’ya devretti.

Saraçhane’de bulunan Başkanlık Sarayı’nda 13 yıldır birlikte çalıştığı iş arkadaşları tarafından alkışlarla uğurlanan Genel Sekreter Adem Baştürk, binadan ayrılırken duygulu anlar yaşadı.

Devir teslim töreninin ardından belediye çalışanlarına kısa bir konuşma yapan Baştürk, “Bu ekip İstanbul’u nereden nereye getirdi. Ben de bu takımın neferlerinden biriydim. Benim için bitti ama sizin için devam ediyor. Bu birliği, takım havasını muhafaza etmek gerekiyor'' dedi.

Genel Sekreterlik koltuğuna oturan Baraçlı, Baştürk'ü aracına kadar uğurladı.

Reklam
Reklam

64 yaşında emekliye ayrılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Adem Baştürk, 1994’ten bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde genel sekreter yardımcılığı ve genel sekreterliği görevlerinde bulundu.

2002’de milletvekili seçilen Baştürk, 2009’da yeniden genel sekreter olarak İBB’ye geri döndü.

Baştürk, 30 Mart yerel seçimlerinin ardından görevini 1966 İstanbul doğumlu olan İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı’ya devretti.

Baraçlı, daha önce Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Proje Koordinatörlüğü, Milli Prodüktivite Merkezi Yönetim Danışmanlığı, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye Güreş Federasyonu Denetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuştu.

17 ARALIK FEZLEKESİNDE ADI GEÇİYORDU

Eski Bakan Erdoğan Bayraktar hakkındaki 17 Aralık fezlekesinde Etiler Polis Okulu arazisi ve okulun Çatalca'ya taşınması konularından söz ederken, "Bizi asarlar ya" dediği iddia ediliyor.

Fezlekede Baştürk'ün adının geçtiği bir bölümde şu yorum yapılıyor:

Reklam
Reklam

"Görüşmeden de açıkça anlaşılacağı üzere henüz protokolü imzalanırken KİPTAŞ'a ve örgüt üyelerine devletin üst kademelerinin talimatı ile devredilmesi planlanan Etiler Polis Okulu arazisinin ihale edilmeden usulsüz bir şekilde alınabilmesi için fikir yürütüldüğü, bu konuda yardımcı olması açısından Adem Baştürk (Hoca diye hitap edilen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri) ile görüşüldüğü, onun da 'çalışsınlar bana getirsinler' dediği, ayrıca İBB Yazı İşler ve Kararlar Daire Başkanı Turan Konak'a akıl danışılacağı tespit edilmiştir."

Fezlekeye göre görüşme şöyle sonuçlanıyor: "Çatalca'dan 400 dönümlük araziyi Emniyet Genel Müdürlüğü'ne verecekleri, Etiler Polis Okulu'nun riskli alan ilan edilmesinin karşılığında bu arazinin rezerv alan ilan edildiği, Erdoğan Bayraktar'ın 'konuyu Vedat ile konuşacağım', 'bunu halledeceğiz, halledeceğiz bak tamam...' dedikleri tespit edilmiştir."

Fezlekeye göre konuşmalarda Bayraktar'ın, "gücünün yetmeyeceğinin vurgulandığı" İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Adem Baştürk'e dair de, "geçmişi ve gücünü nereden aldığını gösteren" açıklamalar var.

Reklam
Reklam

ERDOĞAN'IN DAVA ARKADAŞI

Buna göre Baştürk, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeliği ve Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı ve Genel Sekreterliği, 22. Dönem Kayseri Milletvekilliği, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanlığı ile Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Üyeliği yaptı.

Dönemin İBB Başkanı Tayyip Erdoğan ile aynı yolsuzluk davasından yargılanan Baştürk, hakkındaki "zimmet, ihaleye fesat karıştırmak, görevi ihmal" suçlamalarından 3 Kasım 2002'de milletvekili olarak kurtuldu. Sonrasında yargılama düştü, iddialar ortadan kalkmadı ama Baştürk, tekrar İBB Genel Sekreterliği'ne getirildi.

17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından internete düşen ses kayıtlarında; Etiler Polis Okulu arazisiyle ilgili Yasin el-Kadı ve Bilal Erdoğan'ın ortak olduğu, yatırımı bizzat Başbakan Erdoğan 'ın takip ettiği iddia edilmişti. Bilal Erdoğan'ın 'gizli ortağı' olduğu Bosphorus'tan yüzde 10 komisyon istediği, ortakların ise bu duruma isyan ettiği öne sürülmüştü.

Reklam
Reklam

'BAŞBAKAN İSTİFA ETMELİ' DEMİŞTİ

17 Aralık soruşturmasının ardından, önüne koyulan istifa mektubunu imzalamayacağını söyleyen Bayraktar, 25 Aralık'ta, "Soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın talimatıyla yapıldı. Başbakan'ın istifa etmesi gerekir" demişti. Bayraktar, 3 Şubat'ta ise sadece bakanlıktan istifa ettiğini, milletvekilliğinden istifa etmekten vazgeçtiğini şu ifadelerle duyurmuştu:

"Sayın Başbakanımız 40 yıldır benim davamın lideridir. 25 Aralık 2013 tarihinde yaptığım açıklamada, bu hususun altı çizilmiş ev Sayın Başbakanımızın da icranın başı olduğu zikredilmiştir. Bunun aksi bir durumun söz konusu olmadığını ifade etmek için maksadımı aşan bir şekilde 'istifa' kelimesi tarafımdan kullanılmıştır. Bu ifademden dolayı liderimden ve dava arkadaşlarımdan özür diliyorum."