İç çamaşırı denildiğinde aklınıza pek çok büyük marka geliyor. Diğer tekstil ürünleri gibi iç çamaşırı da tarihsel süreç içerisinde değişikliğe uğradı. İlk insanların tasvirlerinde ise iç çamaşırı yerine incir yaprakları kullanıldığını neredeyse hepimiz gördük. Peki iç çamaşırları nasıl ortaya çıktı, kökeni nereye dayanıyor?
İç çamaşırının ilk ortaya çıkışı Antik Çağ’a kadar uzanıyor. Antik Roma’da tasvir edilen kişilerin üzerinde iç çamaşırına banzer şeylerin olduğu görülüyor. O dönemde günümüzdeki kullanımından farklı olarak “subligaculum” adı verilen ve çocuk bezini anımsatan tek parça bir kıyafet giyiliyordu. Bu kıyafeti ise genellikle gladyatörler kullanıyordu. Ayrıca o dönemde büyük göğüslü kadınlar, göğüslerini bastırmak ve daha küçük göstermek için “strophium” adı verilen bir bez bağlıyordu.
Orta Çağ’a gelindiğinde ise erkekler kıyafetlerinin altına keten yapılmış basitçe sarılmış dokuma kumaşlar giymeye başladı. O yıllarda iç çamaşırının evrensel bir kabul durumu yoktu. Bu nedenle çoğunlukla rahat, elverişli ve gerekli olan basit parçalar giyiliyordu. Çoğu zaman hiçbir şey giymemeyi de tercih ediyorlardı. Kadınlara sadece regl dönemlerinde, ped yerinde durabilsin diye pantolon tarzı bir şey giymeleri önerilirdi. Ayrıca kadınlar daha iyi emicilik için pedlerinin içine yosun yerleştirirdi. Ortaya çıkan kokuyu gizlemek içinse yanlarında muskat ve küçük bir demet çiçek taşırlardı.
Geçmişte en yaygın olan iç giyimlerden biri “Loincloth” ismi verilen peştemallerdi. Bir kemer tarafından tutulan bu tek parça kumaşlar sadece cinsel organı kapatıyordu. Ancak zaman ilerledikçe erkekler peştamellere ek olarak “Braies” ismi verilen bir külot giymeye başladı. Braisler genellikle dizlere kadar uzanan ve bugünkü şortları anımsatan kıyafetlerdi. Belden bir iple büzüldükten sonra ayrı bir kemerle kullanılıyordu.