İçişleri Bakanı Güler: Patlamayı Yapanların Suriye Ile Irtibatı Var

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Reyhanlı saldırısı ile ilgili olarak esas işi organize edenlerin, Suriye ile Suriye’deki istihbarat örgütleri ile yönetimdeki bazı kişilerle, ordudaki bazı kişilerle irtibat temin eden bazı kişilerin aranmasına devam edildiğini söyledi.

Patlama ile ilgili olarak 12 kişinin yakalandığını hatırlatan Güler, “Bu olayı gerçekleştiren, arabaları satın alan, adına tescil ettiren, bombaları getiren, saklayan, depoları bulan, araçlara yerleştiren, olay günü patlama mahalline getiren kişiler, yakalanan kişilerin 3 tanesi direkt olarak bu işle ilgilidir. Diğer 9’u da yardım ve yataklık yapanlarla ilgilidir. Olaylarla ilgili soruşturmayı sürdürmekteyiz.” dedi.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, İsveç Göç ve İltica Bakanı Tobias Billström'ü kabulünden önce basın mensuplarının sorularını cevapladı. Emniyette meydana gelen değişikliklerin Reyhanlı patlaması ile ilgili olup olmadığı sorusuna Güler, atamaların rutin uygulama olduğunu söyleyerek cevap verdi. İstihbarat ve emniyet birimlerinin, eğer bir zaafiyeti varsa araştırıldığını söyleyen Güler; boşalan, emekliye ayrılan veya yurt dışında görevlendirilecek müdürlerin ataması ile ilgili olduğunu ifade etti. Reyhanlı soruşturmasının Başbakanlık ve mülkiye müfettişleri tarafından yapıldığını belirten Güler, bu konuda istihbarat ve güvenlik birimlerinin çok verimli çalışmaları olduğunu kaydetti. Birçok olayın da önlendiğini ifade eden Güler, olayla ilgili araştırma gerçekleştirdiklerini, sonucun ne olduğunun inceleme sonucunda ortaya çıkacağını bildirdi.

"BELGELER CEP TELEFONU İLE ÇEKİLEREK GÖNDERİLDİ"

Redhack grubu tarafından yayınlanan ve Jandarma istihbarat belgesi olduğu söylenen dokümanlarla ilgili olarak Güler, "Ortadaki belgeler Jandarma Genel Komutanlığı’na ve diğer birimlere nisan ayından itibaren gelen ikaz mahiyetindeki bilgileri içermektedir. Oradaki bilgiler Planlama Genel Komutanlığı bilgisayarına girilerek sistem çökertilerek alınmış bilgiler değildir. Bir İl Jandarma Komutanlığı’nın ast birliklerine göndermek üzere olduğu orada görevli ve kimliği belirlenmiş kişinin cep telefonu ile fotoğrafını çekerek a-mail yolu ile bilgisayar korsanlarına ulaştırdı. Olayla ilgili tatbikat devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Ele geçirilen bilgilerin bir kısmının, farklı terör örgütlerinin farklı yerlerdeki eylem hazırlıklarına ilişkin istihbarat bilgileri olduğunu vurgulayan Güler, “Reyhanlı ile ilgili olan kısımları da var. Bizim Reyhanlı olayı ile ilgili kimin yaptığı ile ilgili hiçbir tereddüdümüz yok. Yapılan soruşturmada kimin getirdiği, kimin bombayı koyduğu, nerede, kimlerle görüştüğü, paraların nerede verildiği, bu konu açıktır. Hangi terör örgütü olursa olsun, terör örgütünün adı ne olursa olsun, siyasi görüşü veya hangi istikamette olursa olsun bunun hiçbir ayrım gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün terör örgütleri ile kararlı şekilde mücadele eder. Burada adı geçen örgütlerle geçmişte olduğu gibi Türkiye’de yaptıkları eylemler de vardır, onların önlemesine ilişkin eylemler de vardır. Bizim bu konuda herhangi bir ayrım yapmamız asala söz konusu değildir.” şeklinde konuştu.

"KORUMA MEMURLARI İLE İLGİLİ ÇALIŞMAMIZ DEVAM EDİYOR"

Koruma memurları ile ilgili düzenlemenin taslak olduğunu aktaran Güler, "Yasa, taslağa hazırlanıyor. Elbette bu iş sadece üniversite ve statlarla ilgili başlamadı. Üniversite ve statlarla ilgili bir tasarı hazırlama niyetimiz vardı. Emniyet hizmetleri sınıfının içinde sadece koruma görevi yapmak üzere ama statlar ve üniversitelerle görevlendirilecek bina şahıs ve hassas bölgeleri korumaya yönelik bir hizmet grubu oluşturacağız. Bunların göreve alınma şartları ile ilgili çalışmalarımız sürdürülüyor.” bilgilerini verdi.

"ÖLDÜRÜLEN ÇEÇEN FAHRİ KONSOLOS DEĞİL"

Ayrıca, dün gece ofisinde ölü bulunan Medet Ünlü’nün fahri konsolos olmadığını ve fahri konsolosların Dışişleri Bakanlığı tarfından atandığını hatırlatan Güler, “Kendisi geçmişte Çeçen yönetimi ile ilgili bazı görevler üslenmiş bir iş adamıdır. Medet Ünlü dün akşam 19.00 saatlerinde Çetin Emeç Bulvarı’nda bulunan ofisinde, yakınlarının kendisinden haber alamaması üzerine ve yakınları devreye konularak ofise gidildiğinde, maalesef kafasına üç kurşun almak sureti ile öldürülmüş olduğu ortaya çıkmıştır. Olaydan bir gün önce ofise gelen ve olay günü de 19.00 sıralarında oraya gelen 10-15 dakika sonra ayrıldığı fotoğrafla tespit edilen bir kişinin cinayeti işlemiş olabileceğinden şüphelenilmiştir. Olayla ilgili soruşturma sürmektedir.” şeklinde konuştu.

Diğer yandan, eski İstanbul ve Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun ölümünü yakından takip ettiğini aktaran Güler, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bir silah yakınında bulunmuştur. Ateş edilmiştir ve her ne olursa olsun ülkemize hizmet etmiş meslektaşımızın ölümünden duyduğum üzüntüyü belirtiyorum ve ailesine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.