İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin:

Polis Akademisi Başkanlığı tarafından düzenlenen 4’ncü Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu, Antalya’nın Belek beldesinde başladı. Spice Otel’de gerçekleşen 3 gün sürecek sempozyumun açılış konuşmalarını, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Polis Akademisi Başkanı Prof. Remzi Fındıklı, güvenlik uzmanı Doç. Süleyman Özeren yaptı.

4. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu'na, 34 ülkeden 8 uluslararası kuruluştan 400 üzerinde polis, yönetici ve bilim adamı katıldı, sempozyum saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.

Sempozyumun açılışında konuşan Polis Akademisi Müdürü Doç.Dr. Süleyman Özeren, suç örgütlerinin dinamik yapılar olduğunu ve etraflarındaki değişimleri iyi takip ettiklerini söyledi.

Suçlarla mücadele noktasında aynı derecede dinamik olunmasının beklendiğini anlatan Özeren, şöyle konuştu: "kendilerini bu değişimlere uyduramayanlar çözümsüzlüğün bir parçası hatta sorunu bir parçası olurlar. Yaptıklarımızın uluslararası kamuoyuyla paylaşılması önemlidir, doğruları yapmak yeterli değildir. Terör örgütleri açısından bu paylaşım kolaydır çünkü yakıp yıkmanın verdiği mesaj her zaman daha etkili olur. Terör örgütleri sivilleri öldürürler, çocukları öldürürler, kadınları örgüte çekip kadını özgürleştirdik derler barışın demokrasinin bu kadar çok istismar edildiği başka bir alan yoktur. Bu onların yapması gerekendir, bizim yapmamız gereken ise başta medya olmak üzere üniversiteler sivil toplum örgütleri ile birlikte doğruların galip gelmesi için elimizden geldiği kadar çaba sarf etmektir."

Polis akademisi başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı ise terörün halen uluslararası kaydedilmiş bir standart tarifinin olmadığını, terörün insanlık dışı, silahlı örgütlü bir şiddet şekli olduğunu söyledi.

Fındıklı, terörün aynı zamanda toplumu dehşete düşüren sosyal bir kanser olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "tıptaki kanser tümörü neyse toplumdaki terör kanseri de odur. Halen ikisini de önüne geçilememiştir. Bunun için bilgilerimizi paylaşmaya, yardımlaşmaya bu soruna ortak çözüm aramaya mecburuz. Terörle mücadele sadece ve silahla yapılmaz siyasal sosyal ve ekonomik yönleri olan toplu bir mücadeledir. Güven, bir toplumun yaşaması için olmazsa olmazdır."

Dünyada bazı ülkelerin teröre destek vererek kendi çıkarları doğrultusunda terörü taşeron olarak kullandığını anlatan Fındıklı, sözlerine şöyle devam etti: "Bu ülkeler bilmelidir ki bir Fransız düşünür deyimiyle kötülük edenler yaptıkları kötülüğün daha kötüsünü yaşamışlardır. Unutulmasın ki bu ülkeler bu yaptıkları kötülüğün daha beterini göreceklerdir. Küresel çağda suçlar artık sınırları aşmıştır terör kaçakçılık ve organize suçlar ilk sıralardadır. İnsan küçük bir dünya, dünya ise büyük bir insandır, insanın vücudunda meydana gelen herhangi bir ağrı, insanın o bölgesinde kalmıyor bütün vücudu etkiliyor ise dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan terör olayı yalnız o ülkeyle sınırlı kalmamaktadır. İnsanları tek tek cennete göndermek mümkün değil, kimsenin haddine de değildir. Önemli olan dünyayı cennet haline getirebilmektir. Bu toplantılar bunu çözümlerini üretmek için yapılmaktadır.İnsanlar kuşlar gibi uçmasını balıklar gibi yüzmesini öğrendi ama ne var ki insanca yaşamayı öğrenemediler. Medeniyet dediğimiz şey insanların bir adada barış içinde yaşayabilmeleridir."

Antalya Valisi Ahmet Altıparmak da toplantıya 34 ülkeden yapılan katılımın artık ülkelerin bu konuya gösterdiği duyarlılığı gösterdiğini söyledi. Terörün dünyanın en önemli problemlerinden biri olduğunu hatırlatan Altıparmak, şöyle konuştu: "Özellikle maneviyatın yükseltilmesi anlamında bunun önünü almak gerekir. Değerleri eğitimin bir anayasal zorunluluk olarak değil hayatın içinde okul öncesinden başlayarak vermek durumundayız. Antalya açısından bakıldığında Antalya çok güvenli bir ilimizdir. Terör olayımız 2012 yılı içinde hiç yok, 3 organize olay 50 tutuklama olmuş, dışarıdan çok misafirimiz olduğu için uyuşturucu 750-800 civarında. Uyuşturucu konusunda yapılan çalışmalarda 400 üzerinde tutuklamamız var."

Toplantının sonunda konuşan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ise günümüz dünyasında yerel ve ulusal düzeyde güvenliği tehdit eden çok boyutlu sorunlar bulunduğunu bunların gelişen teknolojinin de etkisiyle daha karmaşık hale geldiğini söyledi.

Bilim ve teknolojinin sunduğu yeni imkanların insanın hayat kalitesini artırdığı gibi güvenliğimizi tehdit eden suç örgütleri için yeni yöntemler de oluşturduğunu anlatan Bakan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörizm ve örgütlü suçlar uluslararası güvenliği tehdit etmektedir. Terör tehdidi her geçen gün söylem ve içerik olarak gelişim göstermektedir. Dünyada meydana gelen değişimler örgütler için yeni istismar alanları açmaktadır. Terör hiçbir ülkenin benim böyle bir sorunum olmaz diyecek hale gelmemiştir. 11 eylül göstermiştir ki bu tehdit küçük büyük zengin fakir gözetmeden her ülkeyi hedef alabilmektedir. Hukuk içinde hareket etme zorunda olan devletler daha çok işbirliği içine gitmeli. Terörle mücadele ancak elle tutulur bir işbirliğiyle mümkündür aksi takdirde sonuç alınamaz, bu noktada bu tür suçlara mücadelede başarı ortak dilin kullanılmasına, temelde doğru kavramlarla tanımlanmasına bağlıdır."

Suç örgütlerinin çevrelerinde meydana gelen gelişmeleri izleyerek buna göre taktik ve yöntemler geliştirdiğinin altını çizen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Örneğin suç terör ilişkisi her geçen gün daha da derinleşirken bazı terör örgütleri organize suç örgütleriyle hareket etmekte, organize suç örgütleri de terör örgütlerine başvurmaktadır. Suç örgütleri kendi aralarında işbirliği yapabiliyorken, bu suçlarla mücadelede uluslararası işbirliği konusunda maalesef bazı ülkelerden istenilen seviyede hassasiyet görememekteyiz. Sınır aşan mücadelede başarı sağlayabilmek için uluslararası işbirliğine mutlaka ihtiyaç vardır. Türkiye, olarak işbirliği taleplerine hep olumlu cevap veren ülkeyiz diğer bazı ülkelerden de aynı hassasiyeti beklemekteyiz. İçişleri Bakanlığı olarak önümüzdeki süreçte de terör örgütleriyle mücadelemiz güvenlik güçlerimizin topyekün hizmet anlayışıyla kararlılıkla sürdürülecektir. Terör örgütleri eylem yapamaz, insan öldüremez hale gelinceye, ülkemizde son terörist kalmayıncaya kadar kararlılıkla mücadele edilecektir."