İçişleri Bakanı Şahin: "Bölücü Terör Örgütü Doğrudan Çatışmaya Girmek Yerine, Sansasyonel Olaylara, Örneğin Yol Kesme, Adam Kaçırma, Bombalama Gibi Mayın Döşeme Gibi Olayları Tercih Etme Durumuna Girdi"

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Bölücü terör örgütü, doğrudan çatışmaya girmek yerine, sansasyonel olaylara, örneğin yol kesme, adam kaçırma, bombalama

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Bölücü terör örgütü, doğrudan çatışmaya girmek yerine, sansasyonel olaylara, örneğin yol kesme, adam kaçırma, bombalama gibi mayın döşeme gibi olayları tercih etme durumuna girdi" dedi.

Bakan Şahin, Hakkari'deki saldırıda şehit olan astsubay Hüseyin Çetin'in Lapseki ilçesindeki ailesini ziyaret ettikten sonra TRT haber kanalına yaptığı açıklamada, Gaziantep'te Ramazan Bayramı'nın ikinci günü meydana gelen bombalı saldırıyı ülke olarak yaşadıklarını söyledi.

Buna benzer olayların geçmişte de yaşadığını anımsatan Şahin, "Bölücü terör örgütü geçtiğimiz yıldan itibaren şehirlerdeki yapılanması ve o yapılanma sayesinde oluşturduğu psikolojik etki diyelim, KCK operasyonları sonucunda büyük ölçüde kaybetti. Bu operasyonlar adli takip süreci devam edecektir, devam etmektedir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Terör örgütünün bunun üzerine kırsalda eylemlerini yoğunlaştırmaya yöneldiğini belirten Şahin, "Kırsalda da yine güvenlik güçlerimiz tüm arkadaşlarımız, çok fedakarca, hem istihbarat, hem operasyon konusunda çok dikkatli ve kararlı bir takip ve tepkide bulundular. Sonbahar kış dönemi operasyonlarının bölücü terör örgütüne önemli ölçüde güç kaybettirdiğini bilmekteyiz. Bunu kendi aralarında yürüttükleri muharebelerden rahatlıkla takip edebiliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Bölücü terör örgütünün kırsalda veya şehirde, güvenlik güçleriyle doğrudan karşılaşma ve çatışma tercihini ortaya koyamadığını kaydeden Şahin, "Büyük ölçüde bu tür bir karşılaşmayı görmüyoruz. Çünkü buna cesaret edemiyorlar. Güvenlik güçlerimiz eksik olmasınlar hem takip ediyorlar hem de anında karşılığını veriyorlar. Bu arada şehit de verebiliyoruz. Bu işin kaçınılmaz bir yanıdır, vereceğiz. Ama bölücü terör örgütü doğrudan çatışmaya girmek yerine sansasyonel olaylara, örneğin yol kesme, adam kaçırma, bombalama gibi mayın döşeme gibi olayları tercih etme durumuna girdi" ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

"Bu çerçevede de Gaziantep'te meydana gelen bombalama olayı bölücü terör örgütünün tabii kendi açısında büyük bir çalışma sonucu gerçekleştirdiği bir olaydır" diyen Bakan Şahin, "Olay bizi üzmüştür. Orada 4 çocuk yaşta insanımızı, toplam 9 insanımızı şehit verdik kaybettik, ciğerimizinden 9 parça gitti, 60 civarında insanımız yaralandı" dedi.

-"Masum insanlarımız hedef alındı"-

Bakan Şahin, hiç hak edilmediği halde masum insanların hedef alındığını, terör örgütünün bunu üstlenmediğini, bir müddet daha sonra da inkar ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bölücü terör örgütünün uzantısı olan siyasi parti de işaret fenerini izledi, oradan açıklama gelinceye kadar ne 'evet' ne 'hayır' bir şey söyleyemedi. Gaziantep'in hedef alınması veya herhangi bir şehrimizin hedef alınması, bölücü terör örgütünün kendi varlığını hissettirme gayretinin yanında içerdiği başka anlamlar da var. Başka hedefleri de içeren eylemdir bu. Sansasyonel olaylar yaratmak, algı oluşturmak, bölücü terör örgütünün gücünün hala var olduğunu gösterme gayretini içermekte. Bunun ötesinde provokasyon amacı taşımaktadır. Bölücü terörün şehirlerimizde, halkımızın kardeşliğini bozmaya, birbirine düşürmeye, birbiriyle kardeşliğinden şüphe etmeye, kardeşliğini sorgulamaya yönelik bir ortam oluşturmaya, bir acı oluşturmaya yönelik hedefi var."

Reklam
Reklam

"Gaziantep'te olay anını müteakip sıcak saatlerde, halkımızın bir tepkisi ortaya çıktı. Hata bu tepki öfkeye dönüştü" diyen Bakan Şahin, şunları kaydetti:

"Bunlar terör örgütüne, onun eylemlerine duruş açısından beklediğimiz, hatta doğru bulduğumuz tepkilerdir, duyarlılığın ifadesidir. Ama bölücü terör örgütünün nihai amacı olayın sıcak saatleri, günleri geçtikten sonra da belli şehirlerimizde veya ülkenin herhangi bir yerinde herhangi bir şehrinde toplum kesimleri arasındaki kardeşliğin, birlikte yaşama duygusunun ve iradesinin zaafa uğratılması amacı vardır. Dolayısıyla Gaziantep'te veya herhangi bir başka şehrimizde meydana gelen ya da gelebilecek bu tür olaylarda, bizim terör örgütüne yönelik tepkimizi vermemiz, ona yönelik öfkemizi ifade etmemiz çok doğru ve doğal bir şey, hatta gerekli. Terörle mücadelenin bir parçasıdır bu aynı zamanda. Fakat devamında terör örgütlerine olan öfkemizi, tepkimizi unutarak, birbirimizi sorgular, birbirimize olan kardeşliğimizi şüpheli bir ortama taşır bir davranışın içerisine girersek, işte asıl terör örgütünün amacına hizmet etmiş oluruz.

Reklam
Reklam

Ve şunu söylemek istiyorum. Tepkiye 'evet', öfkeye 'evet" ama kontrol edilemeyen öfke, bizim aleyhimize döner ve terör örgütünün lehine döner. Ortak amacımız ortak tepkimiz terör örgütü ve bölücü yıkıcı örgütler ve onların eylemleri ise ona 'evet'. Onun ötesinde taşma noktasında kontrolümüzü korumamız gerekir ve koruduğumuza da inanıyorum. Terör örgütünün bu tür provokasyon içerikli hedeflerine biz alet olmayız, olmayacağız, Gaziantep için bu değerledirmeyi paylaşmak istiyoruz."

-İstihbarat zafiyeti İddiaları"-

Bakan Şahin, Gaziantep'teki patlamada istihbarat zafiyeti yaşandığı yönündeki soru üzerine şunları söyledi:

"İstihbarat faaliyeti sürekli bir faaliyettir, güvenlik hizmeti sürekli bir hizmettir. Bunlar 24 saat devam eden çalışmalardır, hiç ara vermez verilmez, istihbarat uyumaz, güvenlik hizmeti tatile girmez. Bazı personel tatile girer ama hizmet tatile girmez. Gönül arzu eder ki yüzde yüz istihbarat, yüzde yüz güvenlik, hedef budur. Fakat dünyanın hiçbir yerinde yüzde yüz istihbarat, yüzde yüz güvenlik, yüzde yüz önleme, sıfır olay söz konusu değildir" dedi.

Reklam
Reklam

"Önemli olan ne kadarını önlüyoruz, ne kadarını gerçekleşiyoruz" ifadesini kullanan Şahin, "Ben bir yerde konuşurken 10 olaydan 9'nu zabıtamız, güvenlik teşkilatımız istihbaratımız önlüyor, aydınlatıyor demiştim. Şimdi onu daha da yukarıya çekiyorum 10'da 9 değil, yüzde 97, 98'dir. Yani 40'ta birdir. 40 olaydan bir tanesi gerçekleşir. Biz bir tanesi gerçekleştiğinde haklı olarak eleştirilerimizi yapıyoruz. Buna hiçbir şey söylenmiyor. Yani biz istihbarat vardır, yoktur, zayıftır, kuvvetlidir, değerlendirmelerine 'eyvallah' demek durumundayız. Ama şunu da beklemek istihbarat ve güvenlik personelinin hakkıdır diye düşünüyorum: Bu ülkede yüzde 98 olay önlenirken, 40'tan 39'u önlenmişken, yani bir başlıkla, birkaç yazıyla, birkaç analizle, birkaç programla teşekkür edilse diye de beklemelerinin hakkı olduğunu düşünüyorum" görüşünü dile getirdi.

Muhabir: Fikriye Susam Uyar / Harun Kaymaz

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: