Gözaltılarla ilgili gazeteci Cüneyt Özdemir Twitter’dan, “Rabia Naz’ın babası ve olayı araştıran gazeteciler tutklanmak isteniyor! İnanılmaz bir durum yaşanıyor. Bir kasabadaki hukuk, siyasal ilişkiler kontrolden çıkmış durumda, farkında mısınız?” diye sormuştu.
Gazeteci Cüneyt Özdemir, Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelmiş olan Rabia Naz'ın ölümü ile ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile telefonda görüştüğünü duyurdu.
Twitter hesabı üzerinden konuya ilişkin paylaşımlarda bulunan Özdemir, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu aradı. Rabia Naz cinayeti ile ilgili konuştuk. ‘Türkiye’de hiçbir GÜÇ bunu kapatamaz’ dedi. Kendisine yaşananların ‘hayatın akışına’ uygun olmadığını söyledim. ‘An be an takibindeyim’ dedi. Umut vericiydi.. Gazeteciler ve baba umarım serbest kalır!" ifadelerini kullandı.
Bakan ile arasındaki konuşmayla ilgili de bir paylaşımda bulunan Özdemir, "Sn. Süleyman Soylu ile konuşmamızda beni en çok şaşırtan Bakanın, Rabia Naz’ın babası ile sık sık konuştuğunu söylemesi oldu. Babada Bakanın direk cep telefon numarası varmış. Olayın yaşandığı kasabaya gitmeyi düşünüyorum" dedi.
Özdemir'in paylaşımlarından kısa bir süre sonra Bakan Soylu da sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.
Bakan Soylu'nun açıklamaları şöyle:
"Yaptığı açıklama üzerine Cüneyt Özdemir’i aradım. TBMM Araştırma Komisyonu’nun ismi kullanılıp kandırılarak olay yerine getirilen müştekinin tehdit, şiddet görerek, zorla alıkonularak ifadesinden vazgeçirilmeye çalışıldığı iddiasına devletin kayıtsız kalamayacağını ve gereğinin yerine getirilmesisinin hukuk devletinin görevi olduğunu söyledim."
"Aylardan beri bu meseleyi takip ediyorum. Kimse bu meseleye korkudan girmek istemiyor. Girenleri de sosyal medyada ya marjinaller ya da yüreği acıyanlar tepkiyle susturuyorlar. Gördüğüm şudur; Yargı emniyet adli tıp herkes görevini yapıyor. Buradan çıkarılmak istenen hedeflenen sonuç şudur; Rabia Naz kızımız üzerinden yargı, emniyet, tüm kurumlar birileri tarafından felç edilmek isteniyor."
"Söyledim tekrar söylüyorum. Bugüne kadar babanın iddialarını kanıtlayacak en ufak bulguya rastlamadık. Bu meseleyi kapatabilecek Türkiye’de bir güç yok. Böyle bir vicdan da yok. Bu konu sosyal medyanın malzemesi değil adaletin işidir. Şaban Vatan şahsıma da defalarca hakaret etmesine rağmen hep acısına, yaşadıklarına yordum. Ancak son olay araştırılması, irdelenmesi gereken başka bir boyuta taşındı."
"Kimsenin kendisini hakim savcı yerine koyup başkasının kişilik haklarını ihlal etmeye, zorla alıkoymaya, ifadesini değiştirmesi için tehdit etmeye ve işkence yapmaya hakkı yoktur. Hukuk doğrusunu yapmaktadır."