Şii din adamı Şeyh Nimr El-Nimr, Suudi Arabistan'daki Şii azınlığın önde gelen dini liderlerinden biriydi.
Nimr kamuoyu önünde Suudi Arabistan yönetimini eleştiren bir isimdi.
Arap Baharını takip eden süreçte, Suudi Arabistan'da patlak veren protestoların ardından, 2012'te tutuklandı.
Güvenlik güçleri tarafından bacağından vurulduÜlkenin doğusundaki Katif bölgesinde, içinde bulunduğu aracın takibi ardından güvenlik görevlileri kendisine ateş açmış, dört kez bacağından vurulmuştu.
TIKLAYIN - İran'dan Suudi Arabistan'a 'ilahi intikam' açıklaması
50'li yaşlardaki Nimr, Katif bölgesindeki kitlesel protesto hareketlerinin başındaydı.
Şii azınlık yıllardır ülkede ayrımcılığa uğradığını belirtiyor ve bu nedenle protesto gösterileri düzenliyor.
Suudi Arabistan ve Bahreyn'de destekçileri vardıNimr'in hem Suudi Arabistan hem de Bahreyn'deki Şiilerde, özellikle Şii gençler arasında önemli bir destekleyici kitlesi bulunduğu belirtiliyor.
Nimr bu iki ülkedeki Sünni monarşileri sert dille eleştiriyordu.
Bahreyn, 2011'de çoğunluktaki Şiilerin ayaklanmasını, Suudi askeri birliklerin desteğiyle bastırmıştı.
Nimr son on yıl içinde birkaç kez tutuklandı.
'Sorgu sırasında dövüldü' iddiasıBir tutuklama sırasında nezarethanede gizli polis tarafından dövüldüğü iddia edildi.
Ölüm kararı Ekim 2014'de onaylandı.
Ailesi, kararın, başka suçlamalar yanında 'krallığa yabancıların müdahil olmasını amaçlaması' nedeniyle alındığını söyledi.
Nimr, hakkındaki siyasi suçlamaları hiçbir zaman reddetmedi ancak destekçileri, onun sadece barışçıl gösterileri desteklediğini ve iktidara karşı şiddet kullanımından kaçındığını söylüyor.
2011'de BBC'ye konuştu: Söz silahtan güçlüdür2011'de BBC'ye, "yetkililere karşı silahlardansa sözün gürlemesini desteklediğini" söylemişti.
Nimr, "Söz silah olarak mermilerden daha güçlüdür çünkü yetkililer silahların savaşından faydalanacaktır" demişti.
2013'teki mahkemesinde savcılar onun 'çarmıha gerilerek' idamını istedi.
Bu, Suudi Arabistan'da halka açık bir alanda baş kesme yöntemiyle gerçekleştirilen idam türü.
Bu dönemde insan hakları örgütleri Nimr'in adil bir şekilde yargılanmadığına dair kaygılarını dillendirmişti.
Bu örgütler, "Nimr'in 2012'de tutuklanırken vurulması nedeniyle oluşan yaraların tedavisi için gerekli sağlık hizmetinin de kendisine verilmediğini" söylemişlerdi.
Yetkililer bu iddiayı reddetmişti.
2012'de yargılanırken eşi Muna Cabir El-Şariyavi New York'taki bir hastanede ölmüştü.
Guardian gazetesi bu olayın Şeyh Nimr'e yönelik destek ve sempatiyi artırdığını yazıyor.
Şiiler için özgürlük çağrılarıKatif bölgesinde 1959 veya 1960'da doğan Nirm yıllarca Tahran ve Suriye'de eğitim görmüştü.
1994'te Suudi Arabistan'a dönmüş ve dini özgürlük çağrılarında bulunmuştu.
Bu, Suudi gizli servilerinin dikkatini üstüne çekmesine neden olmuştu.
El Cezire, Nimr'in 2012'den önce 2004 ve 2006'da da tutuklandığını bildiriyor.
Nimr daha sonra ülke çapında bir üne kavuştu.
Wikileaks belgelerine göre "Amerikan karşıtı ve İran yanlısı açıklamalarla arasına mesafe koymak için 2008'de ABD'li yetkililerle görüştü".
İnsan hakları örgütlerinden eleştiriUluslararası Af Örgütü Nimr'in tutuklanmasını, Suudi yetkililerin muhalifleri bastırmaya yönelik çabalarının bir parçası olduğunu belirtmişti.
Nimr'in idamı insan hakları örgütleri ve dünya çapındaki Şii toplumu temsilcileri tarafından kınandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Orta Doğu müdürü Sarah Leah, "Nimr'in adil bir şekilde yargılanmadığını ve bu idamın ülkedeki mezhepsel ihtilaf ve huzursuzluğa katkı yaptığını" söyledi.